Türk Halk Şiiri’nin "Şiir Gibi" ozanıdır. Halkını anlatan halkın içinden gelen; bir halk şairidir. Karanlık dünyasını şiirleriyle, türküleriyle aydınlatmıştır. Sözlerini, sazıyla bütüne tamamlamıştır. Yaşamı; yoksulluk ve darbelerle geçmiştir...
Bir tür ızdırap çemberidir! Bağlama öğrenmiş, Köy Enstitüleri'nde "saz
öğretmenliği" yapmıştır yıllarca... Hoşgörü, birlik temalıdır yapıtları...
Türkçe ile çok çok iyi dosttur... "Benim sadık yarim kara topraktır" yazarak Tabiat Ana’ya bağlılığını bildirmiştir her dem!
İflah olmaz bir Mustafa Kemâl hayranıdır...
O’nun için türküler, ağıtlar yakmıştır;
"Atatürk’ün eserleri/Söylenecek bundan geri/Bütün dünyanın her yeri/Ah çekti vatan ağladı"
"Atatürk’e Ağıt"tandır bu dizeleri..

***

Yıl 1933. Yani; Cumhuriyetin 10.Yılı... "Türkiye’nin ihyası Hazreti Gazi,/ Kurtardı vatanı düşmanımızdan/ Canını bu yolda eyledi feda/ Biz dahi geçelim öz canımızdan”ı Yazar, çalar ve söyler...
Sonra türküsünü Gazi Paşa’ya söylemek için "Angara" yollarına düşer...
Kıyafetinden ötürü yaklaştırmazlar Atatürk’e...
(O günden sonra sürekli ceketli ve fötr şapkalıdır!)
Günlerce kıvranır çok sevdiği "En Büyük Değer" ile tanışmak için... Olmaz, olamaz!
Tesadüf ya radyoda sesini duyar bir gün Atatürk. Yıllarca Cumhuriyet’te yazmış Mustafa Ekmekçi, 1 Ocak 1973’te Yeni Ortam’da şöyle anlatır hadiseyi:
"Gazi; radyoya telefon etmiş, saz çalıp türkü söyleyenin bulunmasını istemiştir. Bütün gece İstanbul’da Veysel aranır. Ne yazık ki, Kuledibi’nde Mehmet Efendi’nin kapıcı dairesinde gecelediklerini bilemezler. Mustafa Kemâl’i görme fırsatı kaçmıştır. Radyo Müdürü Mesut Cemil, bir mektup yazar onunla Dolmabahçe Sarayı’na gitmelerini ister".
"Ne çıkar ikbale bakalım" derler. Sarayı’na varırlar,
"Akşam Atatürk bizi aratmış, şimdi duyduk, geldik" derler.
Gerisi Âşık Veysel’den: "Alt kata vardık, tabii orada oturanlar, paşalar, şunlar, bunlar… Yaver Şükrü Bey geldi. Mektubu verdik, açtı, okudu: O bir zevk zamanı idi malum ya, şimdi çalışma zamanı.
Haber veremem dedi, adresimizi aldı. Öyle kaldı görüşemedik".
"Ben Atatürk’ü çok seviyorum. Ama, herkes gerek şahsen, gerekse fotoğrafından görüyorlar, istifade ediyorlar. Ben ise bunların hepsinden mahrumum. Kulaklarımın sesini işitmeyi candan arzu ediyorum, dedimse de kısmet olmadı"

***

Uzun İnce Bir Yolda;
"Bulmuş doğruyu dost dost diye/Varmış yarine toprak ile/
Sadık olan dostun yüzü ile"
122 yaşın kutlu olsun!
Ruhi Su, Neşet Baba, Aşık Mahsuni gibi iyi ki bu topraklardan geçtin!
Her sözün yüreklerde…
DOSTLARIN HEP SENİ HATIRLAYACAK
AŞIK VEYSEL…

unnamed