İzmir’in canıdır Körfez. Vapurda giderken masmavi denizi seyredip tüm stresinizi atarsınız. Amatör de olsanız oltanızı atıp kıyıdan akşam yemeği için balığınızı tutarsınız.
Yazın sahile inip mis gibi Körfez havasıyla serinlersiniz. Kışın bol bulutlu havalarda Körfez’in güneşi kucaklayışını hayranlıkla seyreder; gün batımının keyfini sürersiniz. İzmirli balıkçıların ekmek teknesi; deniz canlılarının da evidir Körfez. Maalesef İzmir Körfezi bir süredir büyük bir çevre felaketiyle karşı karşıya.
***
Körfezin yürekler acısı durumu aslında sadece İzmirlileri değil bu ülkedeki herkesi yakından ilgilendiriyor. Çünkü İzmir Körfezi’nde ekosistemin geri döndürülemez şekilde bozulması demek ülkedeki biyolojik çeşitliliğin de bu durumdan olumsuz etkilenmesi demek.
Belli ki körfezdeki kirliliğin ve balık ölümlerinin tek bir nedeni yok. İklim değişikliğinin olumsuz etkisi, kentsel kirliliğin günbegün artması, denize karışan atıklar, mevcut arıtma kapasitesinin kirliliği tamamen bertaraf edecek seviyede olmaması, su kalitesindeki bozulma, plankton patlaması ve daha birçok faktör bugün geldiğimiz tabloyu adım adım yarattı.
***
Geçtiğimiz günlerde konuyla ilgili ilk zirve yapıldı. Ardından körfezde ve arıtma tesislerinde incelemelerde bulunuldu. Zirvede gerek Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Fatma Varank’ın açıklamaları gerekse İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın sözleri bu konuda iş birliğini ön plana çıkaracak ciddi bir çalışmanın yapılacağına dair umut verdi. Bu ayın sonunda İzmir Körfezi'yle ilgili Acil Eylem Planı açıklanacak.
Bu felaketin daha da büyümeden önlenebilmesi ve körfezimizin temizlenerek ekolojik dengenin yeniden oluşması için merkezi ve yerel yönetimlerin el ele vermesi son derece önemli.
Ben bir İzmirli olarak siyasi atışmalardan uzak, çözüm odaklı bir çalışma yapılmasını bekliyorum. Karşılıklı suçlamaları; “Senin yüzünden oldu”, “Yok asıl senin yüzünden oldu” tartışmalarını geçelim. Çünkü İzmir Körfezi’nin artık kaybedecek bir dakikası bile yok.
Dileğimiz ve beklentimiz tüm kurumların özverili ve hedef odaklı çalışmasıyla İzmir Körfezi’nin küllerinden yeniden doğmasıdır.