Şu an hızla yayılan enfeksiyon Kovid-19 değil, Kovid-22. Mücadele edebilmek için, Kovid-19’dan farklarını bilmemiz ve aldığımız önlemleri ona göre değiştirmemiz gerekiyor. Ekonomiyi de göz önüne alarak, “Neden farklı, hangi farklar var, neleri değiştirmeliyiz?” sorularını basitçe yanıtlamaya çalışırken, işyerlerinde çalışanlar için Kovid konusunda önerilerde bulunalım.
NEDEN FARKLI? HANGİ FARKLAR VAR?
Yaşayan her canlının, türünün devamını sağlayan bazı farklı özellikleri var. İnsan nasıl zekasını kullanıyorsa, koronavirüs gibi basit organizmalar da değişip, ortama uyum sağlayarak, türünün devamını sağlıyor. Omikron varyantı evrim geçirerek, çok daha bulaştırıcı, aşıların ve geçirilmiş enfeksiyonların sağladığı bağışıklığı aşmayı başaran; hafif belirtilere yol açarak, hastaların başkalarına bulaştırmalarını sağlayan bir hal aldı ve kısa zamanda tüm dünyaya yayıldı. BA.4 ve BA.5 alt varyantları bu konularda daha da başarılı... Evrim gerçeğine inanmayanların kulaklarını çınlatalım.
NELERİ DEĞİŞTİRMELİYİZ?
Şu anki aşılarda virüsün 3 yıl önceki halini kullanıyoruz ve etkileri bu nedenle çok sınırlı. Öncelikle aşıyı değiştirmemiz gerek, geç bile kalındı. BA.5 alt varyantının çok kolay bulaşma özelliğini dikkate alarak, kapalı ve kalabalık yerlere girmemeye özen göstermeli, açık alanda mesafeyi korumalıyız. En önemlisi yaşlılarımızı ve riskli hastalarımızı korumak; enfeksiyon hafif seyretse de bu hastalarda tehlikeli olabileceği, hiçbir belirtisi bulunmayan çocukların ve gençlerin enfeksiyonu riskli kişilere bulaştırabileceği unutulmamalı.
Tanıda sorunlar var; en önemlisi ateş çıkmış olsa bile belirtilerin başladığı ilk PCR ve hızlı tanı testlerinin negatif sonuç verebilmesi ve bu sorun enfeksiyonun yayılmasını kolaylaştırabilir. Bu durum nadir değil, çok az sayıda hasta ile ilgilenmeme karşın, kendim dahil 6 kişide saptadım. Önerim ateş, boğaz ve baş ağrısı, kırıklık gibi belirtileri olan hastaların Kovid gibi kabul edilip, 1 veya 2 gün sonra hızlı tanı testi veya PCR ile yeniden araştırılması.
İŞYERLERİNDE KOVİD-22
Kovid ekonomiyi de vurdu. Fabrikalar ve işyerleri için de zor günler yaşanıyor; enfeksiyonun çalışanlar arasında yayılması ve zorunlu izolasyonlar iş gücü kaybına yol açıyor. Özellikle birbirine yakın çalışan personelin maske takmaları eskiye oranla çok daha gerekli. Şu anki uygulamaya göre pozitif olguların 5. gün PCR ile kontrol edilmeleri ve negatiflerse maske ile çalışmaları gerekiyor. Ancak gözlemime göre 5. gün kontrol uygulanmıyor; büyükşehir ve fabrikalarda 6. gün maskeyle çalışmaya başlanıyor ve genelde sorun yaşanmıyor. Kasabalarda ve küçük işletmelerde ise ilk gün izolasyon kabul edilip, 2. gün 7 günlük raporla 8 gün izolasyon sağlanıyor ki bence bu süre uzun. Atölyede tek başına çalışan işçiye 8 gün izolasyon uygulanırken, kanser hastaları ile ilgilenen ve hastalığı ağır geçiren hekime 6. gün nöbet yazılması ise çok büyük çelişki. Bu eşitsizlikler giderilmeli, 5. gün kontrol uygulanmalı veya kaldırılmalı.
İşyeri sahiplerine önerim, ateş, ağrı, kırıklık belirtileri olan personelini PCR ile negatif bile olsa çalıştırmamaları; 1 veya 2 gün sonra hızlı tanı testi uygulamaları yönünde. Gerçi 3. gün pozitif bulduklarında, hastaneye gönderip, PCR uygulatmaları (2 gün önce negatif olduğundan kabul edilmeyebilir) gerekecek; PCR pozitif çıkınca, 8 gün daha iş gücü kaybı daha yaşayabilirler, ama zaten Türkiye’de hiçbir başarı cezasız kalmaz!
BA.2.75 KOVID-23 MÜ?
Yeni varyantlar veya alt varyantlar olacak mı? Bilmiyoruz, ancak olası… BA.4 ve BA.5 sonrası ortaya çıkan BA.2.75 alt varyantı şimdiden 23 ülkeye yayılmış durumda ve belki de Kovid-23’e yol açar. Türkiye’de henüz bir olguda saptandığını biliyoruz.