Millet İttifakı'nın adayı olduğunu belirten I.F.V. ile bayramda buluştuk. Yüzü asıktı. Kahvelerimizi içerken “Hayrola” diye sordum. İşte yanıtı: “İçte dışta bunca sorun varken, sence geçen haftanın en önemli olayı nedir? Bana klasik sorunlardan örnek verme. Bence en önemli olay milletvekili ve emeklilerine kendi kendilerine yaptıkları zamdır. Bu iktidarın ve iktidara talip olanların millete bakış açısının yansımasıdır. Eskiden bu maaşlar, Başbakanlık müsteşarının maaşına endeksliydi.
Milletvekili ve ailelerinin sağlık giderleri, yurtiçi ve dışında ömürleri boyu TBMM bütçesinden karşılanıyor. Keza sosyal alanlarda aldığı hizmetlerde. Halkla iletişimleri yok. Çıkacakları TV programlar,mecliste yapacakları konuşmalarının gün ve saatini mesajla bildirmelerini iletişim sanıyorlar.
***
Bayram, kutlama tebriklerini bile danışmanlarına verdikleri listeler kanalı ve onların aracılığı ile aynı yolla iletiyorlar. Dost ve arkadaş bildiklerine bile bir telefon açlp “nasılsın” diye sormaya üşeniyorlar. Seçildikten sonra onları gören yok. Halkın arasına girseler belki bir kaç kişi hariç tanıyan yok. Kısacası millete hiç yarar sağlamayan, maaş ve emekli aylıklarını belirledikleri zam kararına kim oy vermiş, kim sessiz kalarak ortak olmuşsa onları kanıyorum. Bir referandum yapsalar kim bu karara 'evet' oyu verir. Bırakın o zaman millet asgari ücretini kendi belirlesin,b ulunmayan ilaçlarının parasını yandaşlarına peşkeş çekerek çarçur edenlerden kurtarsın, SMA'lı çocukların ilaç parası yapsın. THY ve yatlara indirimli verilen yakıtı, çiftçiye-üreticiye de uygulasın. Türkiye standartlarının üzerinde yaşayanların 'açlıktan' bahsetmeleri traji-komik
bir olaydır. Millet aç, vekili varlık içinde.
***
Unutmayın 'Aç it fırın duvarı yıkar.'
Partilerinin genel başkan ve yöneticilerinin gözlerinin içine bakan, halktan kopuk milletvekillerine politik arenada yer verilmemeli. Reform yapılacaksa buradan başlanmalı. Bize, Atatürk’ün ilkelerini içine sindiren bir Gazi Meclis gerekli.”
Bayram sonrası görüşürüz diyerek kahvesini bitirmeden gitti.