Panislamist bir düşünür ve yazar olan Mizancı Murat (Mehmet Murat Bey) 1854’te Dağıstan’da doğan bir yazar, siyasetçi, gazeteciydi. Asıl amacı, bütün İslam dünyasını Sultan Abdülhamit’in halifeliği çevresinde birleştirmekti.

Onun adının Van’da bir okula verilmiş olduğunu görünce hiç şaşırmadım. Çünkü Mizancı Murat, İstanbul’dan kaçarak gittiği Paris’te, İttihat Terakki Cemiyeti’ne (İTC) başkan olacak kadar II. Abdülhamit karşıtı iken, Sultan tarafından ikna (!) ediliyor.

Nasıl mı? Abdülhamit, baskıdan kaçanların Paris ve diğer başkentlerde kurdukları İTC örgütünü çökertmek için Başhafiye Celaleddin Paşa’yı Paris’e gönderiyor. En kolay anlaşan Mizancı oluyor ve bu ihaneti karşılığında kendisine 10.000 kuruş maaş ile Devlet Şurası üyeliği veriliyor!

Dr. Nazım ve Ahmet Rıza gibi ilkeli İTC’liler reddetseler de maaş ve makama kapılanlar nedeniyle İTC Avrupa’da çökme aşamasına geliyor. Elbette İTC’nin toparlanması uzun sürmedi ama İttihatçılar, başta Mizancı Murat olmak üzere kendilerine ihanet ederek Abdülhamit’e satılan eski İTC’lileri hiç affetmediler.

PADİŞAHA DA İHANET EDİYOR

1886’da çıkarmaya başladığı Mizan gazetesinde Padişah’a övgüler dizen Mizancı, onu eleştirirken bile göklere çıkaran yazılar yazıyordu. Örneğin ağır(!) bir eleştirisinde;

Keşke hükümet üyeleri de Padişahımızın yüceliğine ayak uydurabilse!” diye yazmıştı.

Ancak, Sultan Abdülhamit tahttan indirildikten sonra ondan çıkarı kalmayan Mizancı, kolaylıkla Padişah’ı satarak şunları yazmıştır;

“…Sultan Hamit akıllı bir adam değildi. O ancak Osmanlıların zillet ve beceriksizliği sayesinde otuz sene bir milletin başına önlenemez bir bela olabilmiştir…”

İTTİHAT TERAKKİ’YE YAKLAŞMA GAYRETİ

İkinci Meşrutiyet’ten sonra güç İttihat Terakki’ye geçince İTC’ye geri dönmek için yazdığı mektupta; “2 Ocak 1897 tarihinde vermiş olduğum istifamı geri alıyorum!” diyor. Elbette yüz bulamıyor. Bu kez de İTC muhalefeti ile el ele vererek 31 Mart olayında rol oynuyor ve Rodos’a sürülüyor. Affedildikten sonra da bir daha iflah olmuyor.

NEREDEN ÇIKTI BU ‘MİZANCI’ YAZISI

Sırf Panislamcı olduğu için AKP iktidarı tarafından adı bir okula verilen bu insanın kişiliğin sergilemek… Ve AKP’yi acımasızca eleştirenleri bile, Abdülhamit taktiği ile birer birer ikna ederek nüfusuna geçirme hünerine sahip olan Tayyip Erdoğan’ın Abdülhamit’i neden bu kadar sevdiğini anlatmak istedim.

Bu ülke hem entelektüellerden hem de siyasetçilerden çok çekmiş, çok!