‘İnce Hastalık’ yani verem, tedavisi bulununcaya kadar tarih boyunca milyonlarca insanın ölümüne neden olmuş bulaşıcı bir hastalıktır.

Yeşilçam filmlerine konu olmuş bu hastalık birbirlerine kavuşamayanların ve aşk acısı çekenlerin hastalığı olarak kabul edilir!

Tedavisinin olmadığı (elbette bir zamanlar), belleklerde öylesine iz bırakmış ki, yakın geçmişe kadar bu hastalığı kanserden bile kötü olarak algılayanlar vardı.

Hiç unutmuyorum rahmetli babam, akciğer kanseri olduğunda bana, Karadenizli ağzıyla; 

“Uşuğum, benim hastalık yoksa verem mi?” diye sormuş, benden ‘değil!’ yanıtını alınca da rahatlamıştı.

‘İNCE’ HASTALIK!

Chopin, Moliere, Çehov, Kafka gibi ünlülerin yanı sıra, Türk edebiyatından; Mehmet Fuat, Cenap Şahabettin, Cahit Sıtkı ve Peyami Safa gibi değerler de bu İNCE hastalık yüzünden dünyadan ayrıldılar.

Verem ya da tüberküloz yerine kullanılan İNCE Hastalık deyimi, bu hastalığın romantizm ile eşleştirilmiş olmasındandır. Aslında bunun bilimsel bir yanı olduğu da bir gerçektir. Çünkü verem mikrobu, romantizm ve düş kırıklığı yaşayanlara -vücut dirençlerinin azalması nedeniyle- bulaştığı durumda hızla ilerleyerek öldürücü olabilmektedir. 

‘İNCE’ HASTALIK DAVRANIŞI

Eskiden İNCE Hastalık ya da vereme yakalananlar, ağzından öksürükle kan geldiğinde tanıyı koyar, iyileşmeyeceğini düşünerek büyük bir depresyon içine girerlerdi.

Bu depresyonla, içinde bulundukları melankoli daha da derinleşir, dünyadan elini eteğini çeker ve dünyaya küserek yemeden içmeden kesilirlerdi.

Kimi zaman da bu çaresizlik onları çok kızgın ve intikamcı hale getirirdi.

“Ben nasılsa öleceğim, o da ölsün!” duygusuna kapılarak, sevdiği insandan intikam almak ister ve kendi kanlı mendilini, intikam almak istediği kişinin yastığının içine veya cebine koyarlardı. (AİDS’e yakalanmış bazı hastaların da tedavinin yetersiz olduğu dönemde aynı duyguları taşıyabildiği bilinmektedir.)

Görüldüğü gibi, ‘İNCE’ Hastalıkta görülen “Ben öldüm, o da ölsün!” türü davranış, kimi zaman kendinden umudu olmayanların, kin duydukları kişilerin de umudunu söndürmek için kullandıkları bir yöntem olarak kullanılmıştır.

İNCE BUNUN NERESİNDE?

Soyadı benzerliği hariç bu yazının Muharrem İnce ile hiçbir ilgisi yok!

Nasıl olabilir ki? İNCE Hastalık bir tür bulaşıcı hastalık olmasına karşın Muharrem İnce, bir politikacı.

Onun, bu ülkeye kötülük etme düşüncesinde olabileceğini ve Kılıçdaroğlu’ndan intikam almak için Cumhurbaşkanlığı adaylığını geri çekmeyerek İnce Hastalığa yakalanmış biri gibi davrandığını kim iddia edebilir?

Hem sonra, Muharrem İnce’nin; “Benim artık hiçbir siyasi umudum kalmadı! Varsın Kılıçdaroğlu da ilk turda seçilmesin!” diye düşünmesi olası değil elbette!