Bugün 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü. Ve ne acıdır ki bizim ülkemizde artık sokaktaki zararsız, uysal köpeklerin özgürce yaşama hakkı yasalarca koruma altında değil.

Ülkemizde birkaç ay önce yürürlüğe giren yeni yasaya göre sokaktaki tüm köpeklerin toplanması öngörülüyor.

Toplanan köpekleri barındıracak yeterli sayıda bakımevi yok. Mevcut bakımevlerinin büyük çoğunluğu son derece kötü şartlara sahip ve zaten kapasiteleri de neredeyse dolu.

Yer bulunamayan köpeklerin “yasaya uygun bir bahane” bulunarak öldürülmelerinin önüne geçecek şeffaf ve güçlü bir denetim sistemimiz yok.

Hayvanlara uygulanan şiddete maalesef caydırıcı cezalar verilmiyor.

Yasa sivil toplumun gücünü de zayıflattı. Örneğin, artık yasada yerel hayvan koruma görevlilerine yer yok!

Bu şartlar altında Hayvanları Koruma Günü kutlanabilir mi?

*

Geçen yıllarda 4 Ekim için yazdığım yazılara şöyle bir göz gezdirdim.

Neler temenni etmişim neler...

Yaşam hakkına saygı duyulmasını, hayvanların da can taşıyan ve duyguları olan varlıklar olduğunun anlaşılmasını, sokak hayvanlarının yaşam koşullarının iyileştirilmesini, Türkiye çapında eş zamanlı kısırlaştırılma yapılmasını, sahiplendirmenin teşvik edilmesini, hayvanlara karşı suç işleyenlerin iyi hal gözetilmeksizin hapis cezası almasını istemişim.

Normal şartlarda, yapılacak basit düzenlemelerle gayet uygulanabilir talepler bunlar.

Ama tabii ki bizler ‘normal şartlar’ altında yaşamıyoruz.

Şimdi tek bir temennim var: Katliam yasasının acilen değiştirilmesi!

Sadece benim değil tüm hayvanseverlerin en önemli gündemi artık bu. Çünkü bu yasa değiştirilmeden hayvan haklarına yönelik konuşacağımız diğer tüm konular önemini tamamen yitiriyor.

*

Ülkemizin onlarca, yüzlerce sorunu var. Ve “hayvan hakları” da bu sorunlardan biri!

Bu sorunun çözümü için bizler ses çıkarmaya ve yetkililerin doğru adımları atması için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz.

4 Ekim’i kutlayabileceğimiz günlere kavuşmak dileğiyle…