Ev sahibi evden kovdu. Almanya'dan oğlu gelecekmiş.
Bir türlü başınızı sokacak yeni bir ev bulamıyorsunuz.
Cebinizde 5 kuruş para da yok.
Nasıl da acıktınız?
Ne yapardınız?
Arkadaşlarınıza, akrabalarınıza mı sığınırdınız?
Peki ya onların durumu da sizden pek farklı olmasaydı.
"İlla ki yardım edecek birini bulurdum" diyebilirsiniz.
Büyük ihtimalle de haklısınız.
İlla ki bulurdunuz bir çaresini...
***
Peki mesela tilki olsanız. Ya da yaban domuzu... Veya vaşak.
Yaşadığınız, karnınızı doyurduğunuz orman; yani evinizin yarısı yanmış olsa....
Kalan yarısının yarısı imara açılsa....
Su kaynağınız olan dereye HES yapılsa.
Geriye kalan çeyrek yeşil alanda, canlı türleri -doğal olarak- giderek azalsa...
Sonunda karnınızı doyuramasanız...
Ne yapardınız?
***
Hayatta kalmak için mecburen gıda kaynaklarına yaklaşmalısınız.
Gıda kaynağına ulaşmak demek, insana yaklaşmak demek.
Yani mecburen o çok korkutuğunuz, sizi evinizden eden insanların yakınına gelmelisiniz.
Kimbilir; insanların çöplerinde belki bugünü kurtaracak kadar birşeyler bulursunuz.
Yolunuzu şaşırıp kent merkezine gelirseniz. Yandınız.
Sizi oradan defetmek isteyecek gırla insan olacak.
Korkacaklar sizden...
Halbuki siz, onların 10 katı daha çok korkacaksınız insanoğlundan.
Şanslıysanız belki bir hayvansevere denk gelirsiniz de; zarar görmeden ormana geri dönebilirsiniz.
Aç kalmakla, insanlara yaklaşmak arasında zorlu bir tercih sizinkisi.
Yukarı tükürsen bıyık
Aşağı tükürsen sakal durumu.