Bütün takipçilerinin, sadık okurlarının ortak sorusuydu; "Bekir Coşkun yazmaya ne zaman başlayacak?" Uğur Dündar Usta’yı gören, sohbet eden, mektup/mesaj/mail yazan, bu soruyu soruyordu öncelikle. O da samimiyetle yanıtlıyordu; "Tedavi sürecinin sonlanmasını bekliyor, sizlerle mutlaka paylaşacağız o günü! Çok yakında!" Hatta Emin Çölaşan da köşesinde bir yazı kaleme alıp tahminini aktarmıştı okurlarına. "Beklenmeyen bir gelişme olmadığı takdirde
bu ayın sonuna doğru, ya da mart ayının ilk günlerinde yazmaya başlayabilir."
Evet, Bekir Coşkun uzun bir aradan sonra ilk yazısını yazdı köşesinde. "Hasret Düştü Gönlüme" koydu başlığı da. Doktorlarına, SÖZCÜ'ye ve yürekli çalışanlarına, onu bir an olsun yalnız bırakmayan, köşelerinden moral vermeye çalışan arkadaşlarına, meslektaşlarına, arayıp soran dostlarına, ailesine, gözünü her açtığında, ıslak ama gülümseyen gözlerini gördüğü Andree'sine... ,
Her biri; "bir ilaç, çıkarsız sevgi, tutku, karşılıksız sahiplenme" okurlarına teşekkür etti.
Soner Yalçın telefonda sormuştu ya; “Bir yazar bu kadar sevgiyi nasıl edindi, merak ediyorum?” Bekir Coşkun Usta da yanıtı veriyordu "ilk yazıda"; "Çünkü; ben de onları sevdim… Hasret düştü gönlüme…”

***
"Hoş geldin!/ Kesilmiş bir kol gibi omuz başımızdaydı boşluğun.../ Hoş geldin!/ Ayrılık uzun sürdü./ Özledik./ Gözledik.../ Hoş geldin!/ Biz bıraktığın gibiyiz./ Ustalaştık biraz daha taşı kırmakta, dostu düşmandan ayırmakta.../ Hoş geldin./ Yerin hazır./ Hoş geldin./ Dinleyip diyecek çok./ Fakat uzun söze vaktimiz yok./ Yürüyelim..." Nâzım Baba şiiriyle karşılıyoruz sizi Bekir Abi. (Günaydın yıllarımızdan -omuzdaşlık- olduğu için Abim'dir Usta!)
Gerçekten çok özledik sizi. Hiç solmayan çiçek gibi yazılarınızı. "Pako’’yu..’’Postal’’ı, "Şusi"yi,, "Kartuş"u, kedileri, çatı pervazlarındaki serçeleri, bize çok sevdiren "duygu boşalımı" yaşatan... Her birimizin "sol memesinin altındaki cevahirde" mümtaz yer edinmiş "Yaşa Mustafa Kemâl Paşa Yaşa"lı yazılarınızı!.. Sizin yazılarınız; düşünmek! Sizin yazılarınız; sevmek! Sizin yazılarınız doğa demek! Kaleminiz de bilgenin ifadesiyle "aklın dili" demek!

***
Cunda’da Eylül sohbetlerini yinelemek dileğiyle. Hoşgeldin.. Hoşgeldin.. Hoşgeldin.. Çok iyi geleceksin yüreklerimize! Sen zaten yüreğin kadar büyüksün Bekir Abi! Yüreğin yüreklerimizle!..
"Tek istediğim sıcak o eliniz. Nerede olursa tanırım." yazmıştınız 13 Temmuz 2017'deki yazınızda. Hani, "Bu geceler niye böyle uzun" diye sorduğunuz yazıda! Elimiz de yüreğimiz de yanınızda/yakınınızda. Sevgi umut eksik olmasın canınızdan yaşamınızdan!
Özledik...Gözledik!..