Dünyanın gündemi Covid-19 iken ve tüm dünya bilim insanlarının sadece Covid-19 ile uğraştığını düşünmeye başladığımızdan satır aralarındaki haberleri sıklıkla gözden kaçırır olduk. Fakat zaten çok hızlı değiştiğini düşündüğümüz dünyamız için daha büyük bir tsumani değişim dalgası gelmek üzere. Bunun değişimin isimi quantum mekaniği.
Çok sevdiğim yönetmen Christopher Nolan’nın maalesef bu sefer büyük bir beceriksizlikle ele aldığı ve hafızamda bir acı olarak yer alacak son filmi Tenet’te olmasa kadar quantum mekaniği bilim kurgudan hayatlarımızın içine hızlı bir girişi yapmak üzere. Özellikle Çin evrenin bu garip ve tuhaf alanını anlamak ve kullanmak için elinden geleni yapıyor. Yakın zamanda gelen bir haberde de Çinli bilim adamlarının dünyanın ilk ışık tabanlı kuantum bilgisayarını yaptıkları duyuruldu. Habere göre Çinli bilim adamları, problemleri klasik bir süper bilgisayardan çok daha hızlı çözebilen dünyanın ilk ışık tabanlı kuantum bilgisayarını yarattıklarını iddia ediyorlar. Bu açıklama ile Çin, böylesine güçlü makineleri tasarlamak için temelde çok farklı bir yaklaşım gerektirdiğinden dolayı olayı, "büyük bir başarı" olarak duyurdu.
Jiuzhang ismi verilen bu kuantum bilgisayarı ile Çinliler quantum hesaplamanın önündeki en büyük engel olan güvenilirlik sorununu aştıklarını iddia ediyorlar. Kuantum bilgisayarların teorik olarak, geleneksel bilgisayarlar için imkansız olan aşırı karışık simülasyon hesaplamalarını yaparak matematiğin en uç noktalarını gerektiren malzeme bilimi, yapay zeka ve tıpta atılımlara yol açacağı zaten bilinen bir gerçek. Jiuzhang adını da bu sebeple eski bir Çin matematik metninden almış. Yeni bilgisayarın gauss bozonu örneklemesi adı verilen son derece ezoterik bir hesaplamayı 200 saniyede gerçekleştirebildiği ilan edildi. Bunun ne anlama geldiğini belirtmek gerekirse aynı raporda, aynı görev için dünyanın en hızlı klasik süper bilgisayarı olan Fugaku kullanılsaydı bu hesaplamanın yaklaşık 600 milyon yıl süreceği söylenmiş. Bu size yeni quantum bilgisayarlarının gücü hakkında bir iyi bir fikir verecektir. Bu gelişme, Google'ın 53 kübitlik kuantum bilgisayarının geçen yıl böyle bir atılım gerçekleştirdiğini açıklamasından sonraki ikinci dönüm noktası oldu.
Peki bu bilgisayarların kullanılmaya başlanması ile hayatlarımız nasıl değişecek? En başta Çin, son yıllarda kuantum teknolojisine hakim olmak için büyük yatırımlar yapıyor. Çin Bilimler Akademisi (CAS), 2017'de Çin'in hacklenmeyi önleyen ve ultra yüksek güvenlik özelliklerini artıran kuantum iletişim uydusu ağını başlattığını duyurmuştu. Hatta bu uyduları yörüngede kullanmaya bile başladılar. Çinli yetkililer, kuantum uydu ağı ile yabancı güçlerin Çin'in iletişim sistemlerini izlemesini veya engellemesini sağlayan, hacksiz bir iletişim sağlayacaklarını iddia etti. Yılın ilerleyen günlerde de Çin, başkent Pekin ile ticari merkezi Şangay arasında dinlenemeyen 2.000 km uzunluğunda "dinlenemez" kuantum iletişim hattı başlattı.
Görüleceği gibi öncelikle quantum teknolojisi ultra bir şifreleme sağlıyor. Ardından birçok bilim sahasında quantum bilgisayarlar ile şu anki teknoloji ile asla çözülemeyecek matematik problemlerinin çözülmesi amaçlanıyor.
Fakat bunlar işin beyaz tarafları. Korkulan tarafları ise başarılırsa aynı teknolojinin geleneksel şifrelemeleri birkaç saniyede kırabilecek olacağı gerçeği. Bu tip sistemlerin geleneksel yapılar üzerindeki etkisi muazzam olacaktır. Başta şifrelemeye muhtaç devlet sırları, finans sistemleri bağlı olarak hatta kripto paralar gibi tüm bilgiler bir anda manipüle edilip değiştirilebilir hale gelecektir. Bunlar dünyanın önümüzdeki yıllarda uzun uzun düşüneceği yeni problemleri olacak. Bu sebeple bugünlerde hayat çok hızlı değişiyor, zorlaşıyor ve tuhaflaşıyor diye düşünüyorsanız, siz bir de gelecek on seneyi beklerim derim. Herkese sağlıklı günler dilerim.