Biz “erken seçim” diye yanıp tutuşurken, hemen yanı başımızdaki Bulgaristan seçimden “yaka silker” oldu. Üç buçuk yılda 7 kez sandık başına gitmek, kolay değil tabii. Bu Pazar günü yeni bir genel seçim daha var mesela. E sabır da yorulur.
Dalgalı suda yüzen ceviz kabuğu gibi bir oraya bir buraya sürüklenen Bulgaristan siyaseti, nüfusun yaklaşık yüzde 10’unun soydaşlarımızdan oluşması nedeniyle Türkiye’yi çok yakından ilgilendiriyor.
Madem öyle, biz de gidip görelim istedik. Bulgaristan’daki Türklerin merkez şehri sayılan Kırcaali’de genel ve siyasi havayı kokladık.
Kısa sohbetlerden edindiğimiz ilk izlenim, bıkkınlık. Seçim deyince, sandık deyince bir garip bakıyor insanlar. Özellikle de Bulgarlar.
Eski Başbakan Borisov’a yönelik yolsuzluk iddiaları sonrasında başlayan seçim maratonu, resmen yormuş seçmeni. Bu nedenle her defasında katılım biraz daha düşüyor. Ortalama 182 günde bir seçim yaparsanız olacağı budur!
(Ama ilginçtir, siyaseten ‘bitik’ görünen Bulgaristan’daki genel ekonomik görünüm, bizden çok daha iyi. 2021 Nisan ayından bu yana devam eden siyasi kriz ve istikrarsızlığa rağmen, yıllık enflasyon oranı, bizim aylık enflasyon oranlarımızdan daha düşük. IMF, bu yıl yüzde 2,8 olan enflasyon oranının 2025’de yüzde 2,5’e düşeceğini öngörüyor -Geçen yıl yüzde 8,6 imiş-. Kişi başı milli gelirleri ise 17 bin ABD Doları’na yakın.)
Bulgar seçmenlerdeki bu motivasyon düşüklüğü, soydaşlarımız için bir fırsat olabilir aslında. (9 Haziran 2004’te yapılan son genel seçimdeki katılım oranı yüzde 33’e kadar gerilemiş.) O yüzden Türk siyasetçiler, kullanılacak her bir oyun sadece demokrasiyi güçlendirmek anlamına geleceğini söylemekle yetinmiyor; Bulgaristan’daki Türk varlığının, dillerinin, inançlarının ve özgürlüklerinin korunmasıyla eşdeğer olduğu teması üzerinde de duruyor. Bir de Avrupa’da eşit vatandaşlık haklarını korumak ve tüm toplumun kardeşçe yaşaması var.
(Belli ki, Jivkov döneminde uygulanan asimilasyon ve baskılar, hâlâ hafızalardaki tazeliğini koruyor.)
Türk ve Müslümanların çoğunlukta olduğu Hak ve Özgürlükler Hareketi, son seçimde büyük bir atak yaparak oyların yüzde 17,07’sini almış ve GERB’in ardından ikinci parti olmuştu. Bu sonuç, 27 Ekim’de yapılacak yeni seçim için de soydaşlarımıza büyük umut veriyor. Yeni hedef, 47 milletvekilliğinden çok daha fazlasını alabilmek.
Elbette Türkiye’deki 168 sandıkta oy kullanacak “çifte vatandaş”larımıza da çok büyük görev düşüyor.
Arda boylarında, Rodop Dağları’nın eteklerinde kurulan Kırcaali’deki toplam nüfusun yaklaşık yüzde 85’i Türk. Dünyanın hiç bir ülkesinde, Türk nüfusun bu kadar yoğun olduğu başka bir yer yok! (İster istemez merak ediyor insan, Türkiye’ye göç olmasaydı nüfus oranı ne olurdu diye…)
Resmi dil Bulgarca olsa da, Kırcaali halkının günlük hayattaki hakim dili Türkçe. Durum böyle olunca, Bulgarlar da Türkçe öğrenmek zorunda kalmış.
Ama bu kadar nüfusa rağmen, Türk azınlığın Türkçe yayımlanan tek bir gazetesi var Bulgaristan’da: Kırcaali Haber.
Sadece kentte değil, koca ülkedeki tek Türkçe gazete bu.
2006 yılında Müzekki Ahmet tarafından kurulan Kırcaali Haber, aralıksız 18 yıldır her Çarşamba günü okuyucularıyla buluşuyor. İnternet sitesi üzerinden de günlük haberler yayımlanıyor.
Müzekki Ahmet ve arkadaşlarının üstlendiği çok önemli bir misyon var: Bulgaristan Türklerinin birbirlerinden haberdar olmalarını sağlamak ve Türkçe’yi yaşatmak.
Türklerin görevi de bu gazeteyi yaşatmak olmalı!