Bu hafta sizi yıllar öncesine götürmek istedim. Epey zaman önce idi Duwarmish Kızılderililerinin reisi Seattle’nin 1854 yılında ABD başkanı Franklin Pierce’e yazdığı bir mektup basında yayınlanmış ve özellikle çevreciler için bir manifesto niteliği kazanmıştı.
Bizim ülkemiz insanı malum. Çabuk unutur. Bu mektup da geçen zaman içinde unutuldu gitti. Oysa ki tamamı okunduğunda, anlayana insanlık dersi olacak bir içeriğe sahipti. Bu içeriği ile de unutulmaması gereken bir metin idi.
Son zamanlarda ülkemizde olan bitenlerin doğa ve çevre ile ilgili olanlarına baktığım zaman bu mektubu ve yine bununla bağlantılı olarak bir Kızılderili atasözünü hatırladım.
BU DÜNYA BİZE ATALARIMIZDAN MİRAS KALMADI ONU BİZ ÇOCUKLARIMIZDAN ÖDÜNÇ ALDIK.
Bu ülke de bize atalarımızdan miras kalmadı onu çocuklarımızdan ödünç aldık. Bu ülkenin doğasını, ormanını, sahillerini, vadilerini, göllerini, nehirlerini bu hükümete bu anlayış ve bilinçle teslim ettik.
Oysa görüyoruz ki emanet korunmuyor. Kanadalı iki şirket tarafından kurulup daha sonra Cengiz Holding’e satılan Truva Bakır Maden işletmelerine ait maden alanında, Türkiye’nin en güzel ormanları yok ediliyor, önce kesilen 700 bin ağaca ilaveten genişleme çalışmaları sırasında 300 bin ağaç daha kesilecekmiş. Aynı Holdingin Kastamonu’daki bir diğer madeninde de Küre dağları tahrip edildi.
Kirazlı’da Alamos Gold 200 bin ağacı kesip gitti. İstanbul’un en güzel ormanları içinde yer alan Belgrad Ormanlarının Milli Park statüsüne alınarak ticari faaliyet ve Turizm amaçlı yapılaşmaya olanak sağlayacak şekilde imara açılması için görüşmeler yapılıyor.
Bodrumun Güllük ilçesinde 5 bin yıllık İASOS Antik kenti mahallesinde ikinci maden limanı yapılmak isteniyor, çevreciler mahkemelerde mücadelesini sürdürüyor.
Cengiz Holding Bodrumda Cennet Koyunun bekaretini yok ediyor, önce otel inşaatı sonra aleyhte açılan davalara rağmen süren marina inşaatı.
Çeşitli yurt köşelerinde Vahşi sulamadan dolayı göllerimiz kurutuluyor, Fabrikalar zehirli atıklarını akarsularımıza deşarj ediyor, üstelik bu zehirli sularla tarlalar, bahçeler, bostanlar sulanıyor.
Limak Gökova tarafındaki son bakir koylardan birinde inşaatlara başlamaya hazırlanıyor. Her taraf kaçak inşaat dolu. İmar afları ile bu yapılar legalize ediliyor. Akarsu yataklarında, bataklıklarda binalar yükseliyor.
Gerence körfezi ve Karaburuna giden yoldaki güzelim koylar Balık çiftliklerine peşkeş çekildi. Sahilin burnunun dibine kadar giren balık havuzları deniz dibini ve sahili kirletiyor. Onca şikayete rağmen ilgilenen yok.
Karadenizdeki güzelim yaylalar giderek betonlaşıyor. Yaz Yaz bitmez. Buna artık bir dur demek gereklidir.
Size Seattle’nin mektubundan bazı paragraflarla veda etmek istiyorum. Seattle diyor ki;
…………” Dünya insanlara ait değildir. İnsanlar dünyaya aittir. Bütün her şey, aileyi bağlayan kan bağı gibi, birbirine bağlıdır.” ………. “Biz ağaçlara zarar vermek istemeyiz. Ne zaman onları kesmemiz gerekse, önce onlara tütün ikram ederiz. Odunu asla ziyan etmeyiz, lazım olduğu kadar keser, kestiğimizin hepsini kullanırız. Eğer onların hislerini düşünmez ve kesmeden önce tütün ikram etmezsek, ormanın diğer bütün ağaçları gözyaşı dökecektir, bu da bizim kalbimizi yaralar”……. “Beyaz adam, anası dünyaya ve kardeşi gökyüzüne sanki satın alınabilen veya yağma edilebilen bir mal gibi, koyunlara ve parlak boncuklara davrandığı gibi davranır. Onun bu iştahı ve hırsı bir gün dünyayı yiyip bitirecek ve geriye sadece çorak bir çöl bırakacaktır.”…….. “Çünkü bu toprak bizim için önemlidir. Dereler ve nehirlerden akan pırıltılı sular, sadece su değildir. Onlar bizim atalarımızın kanıdır.” ……………. “Göllerin berrak sularındaki her bir yansıma, halkımızın yaşamından olaylar ve anılar anlatır. Suyun mırıltısı, babalarımızın babalarının sesidir. Nehirler ise bizim erkek kardeşlerimizdir. Susuzluğumuzu giderirler, kanolarımızı taşırlar ve çocuklarımızı beslerler”…… “İnsan eğer bir kuşun yalnız başına ağlayışını veya su birikintisi etrafında tartışan kurbağaların seslerini dinleyemezse, yaşamın ne anlamı kalır? Ben Kızılderiliyim… Bunlardan başkasını anlayamam”…
Bilmem Anlatabildim mi?