Türkiye’de 14 Ocak’tan bu yana, zamanında kayıt altına alınamamış, bu nedenle de terk edilmiş “yasaklı” köpekler bir bir ölüyor. Haberiniz var mı?
Düzenli olarak barınaklara gidenler, görenler anlatıyor:
Barınaklar yasaklı ırklarda dolmuş halde. Bazı belediye barınaklarında yer kalmadı!
Barınakların en ücra köşeleri onlara ayrılmış durumda.
Bazı barınaklarda kuru ekmek bile verilmiyor.
En iyi durumdakiler hücrelerinde ölümü bekliyor.
Göstermelik barınakları olan belediyelerde kapasite dolunca, köpekler anında ortadan yok oluyor.
Bir gün önce kafeste görülen köpek, ertesi gün yok. Peki, nereye gidiyor bu hayvanlar?
*
Hayvanseverler sürekli teyakkuzda… Şikayetler sonuç vermiyor. Sosyal medyadan yükselen çığlığı kimseler duymuyor.
Önceki hafta Can Dostlar sayfasından da duyurduğumuz gibi İzmir Bayındır’dan da üzücü haberler gelmişti. Kısaca hatırlayalım:
Şikayete göre; bir köyden bağlı halde olmalarına rağmen iki köpek alınmış; akıbetini bir türlü öğrenemeyen hayvan severler HAYTAP İzmir Temsilcisi Esin Önder’den yardım istemişti. Esin hanım belediyeyi aradığında ise aldığı cevap şöyleydi: “İkisi de öldü”.
İlçede bir ayda 10 köpekten 8’inin öldüğü, belediye ekiplerince alınan bir köpeğin ölüsünün de bir hafta sonra ağzı ve ayakları bağlı halde bir tarlada bulunduğu iddiaları da vardı.
Sapasağlam köpekler neden ölür? Nasıl ölür?
Yazık değil mi bu canlara?
Sırf ırkları nedeniyle bu hayvanlar ölümü mü hak ediyor?
*
HAYTAP İzmir Temsilcisi Esin Önder, konuyla ilgili hazırladığı şikayet dilekçesini ilgili kurumlara geçtiğimiz hafta gönderdi. Merakla cevabı bekliyoruz.
Şunu da söylemek lazım: Bayındır sadece bir örnek. Türkiye’nin birçok yerinde benzer olaylar yaşanıyor.
Koşullar ne olursa olsun yasa hiçbir belediyeye bu hayvanları “yok etme” yetkisi ve hakkı vermiyor. Belediyeler topladıkları hayvanları beslemek, bakımını ve tedavisini yapmakla yükümlü.
Yani yasanın “Kayıtsız yasaklı köpekleri toplama kısmına uyayım da, besleme –bakma kısmını ihlal edeyim” mantığı asla kabul edilemez!
Bu tip olayların yaşandığı tüm belediyelerde acilen denetimler yapılmalıdır.
Bu belediyelerin başkanları ve başkan yardımcıları hayvanseverlerin şikayetlerini değerlendirmeli; kamuoyuna net bilgi vermelidir.
Yasaya aykırı davrandığı tespit edilen personel hakkında gereği neyse yapılmalıdır.
Bununla birlikte; yasaklı köpek avının bir an önce durdurulması vicdani bir meseledir. Meclis’ten yeni bir genelge çıkarılarak; kısırlaştırma desteği ile birlikte en azından uysal karakterli köpeklerin kayıt altına alınarak sahiplendirilebilmeleri için STK’lara ve gönüllülere ek süre tanınmalıdır.
Sosyal Medyadan İnciler: Evde bu kurallara dikkat!
Sosyal medyada paylaşılan hayvan sahipleri için pratik önerileri mutlaka okurum. Geçtiğimiz günlerde popüler bir sosyal medya platformunda, “Evcil hayvan sahiplerinin evde dikkat etmesi gereken kurallar” listesine denk geldim. Hoşuma giden bazı başlıkları buradan sizlerle paylaşmak istedim:
- Evden çıkarken pencereyi kapatın: Kediniz veya köpeğiniz evde yalnızsa, pencereleri kapattığınızdan mutlaka emin olun! Tahmin edebileceğinizden de çok hayvan, pencereden düşüyor veya evden kaçıp kaybolabiliyor.
- Klozetin kapağını kapalı tutun: Neden diye soracak olursanız, patili dostlarınız klozetten su içmeye çalışabilir ve buradaki mikroplar da onları hasta edebilir.
- Su kabı taze su ile dolu olsun: Tıpkı bizler gibi su içmek hayvan sağlığı için de son derece önemli. Can dostunuzun su kabının her daim dolu olduğundan ve bir günden uzun süre boşalmadığında mutlaka taze su doldurduğunuzdan emin olun.
- Aşılarını aksatmayın: Hayvanlarınızın düzenli aşıları, hem onların hem de bizim sağlığımız açısından çok önemlidir. Gerekli aşılarını vaktinde yaptırmayı ihmal etmeyin.
- Fazla kiloya dikkat edin: İnsanlar için aşırı kilo nasıl bazı hastalıkların kapısını açıyorsa, aynı şey hayvanlar için de geçerli. Evde yaşayan hayvanların daha az hareket ettiğini unutmadan, veterinerinizin de önerisiyle can dostunuzu doğru şekilde besleyerek, kilo kontrolüne dikkat etmelisiniz.
- Kısırlaştırmak iyidir: Kısırlaştırmak hayvanlarınızın ömrünü uzatır. Birçok bilimsel araştırmanın sonuçları gösteriyor ki; kısırlaştırma dişilerde meme kanseri riskini azaltırken, ileri yaşta üreme organı hastalıklarını engelliyor. Erkeklerde ise prostat kanserini büyük oranda azaltıyor. Ayrıca hayvanlarınızın gergin ve stresli olmasının önüne geçiyor.
Onun kaderini kim değiştirmek ister?
Bu güzeller güzeli yavru İzmir Büyükşehir Belediyesi Işıkent Bakımevi’nde yeni yuvasını bekliyor. Henüz sadece 1.5 aylık olan bu ufaklık tek başına… O bakımevinde kötü bir kaderi değil, sıcak ve sevgi dolu bir yuvada ailesiyle olmayı hak ediyor. Onun koruyucu meleği kim olur? Tel: 0232 293 46 51
Terk edilen sarman üzgün ve korkuyor
Seferihisar’da deprem evleri bölgesinde sokağa terk edildi. Kısır sarman, dışarda korku içinde yaşıyor. Bebekliğinden itibaren evde büyüyen bu güzel çocuğun sokakta hayatta kalabilmesi zor. Terk edilmenin acısını bir daha yaşamayacağı ömürlük yuva aranıyor. Tel: 0553 675 21 03
Mavi yeni ailesini dört gözle bekliyor
Bu yakışıklının adı Mavi. Mavi 1 yaş civarında kısırlaştırılmış bir erkek. Kendisi 18.5 kiloluk bir çocuk. Ev içinde yaşamaya alışkın. Son derece sosyal ve sevecen bir köpek. Mavi’nin sağlık kontrolleri de yapıldı, üstelik kuaförde misler gibi oldu. Şimdi yeni ailesini heyecanla bekliyor. Tel: 0533 273 31 69
Kimi Takip Etsek?
Bu haftaki takip önerim Instagram’dan gelsin. 9.2 milyon takipçiye sahip 'nature' adlı hesapta hayvanlar ve doğa ağırlıklı videolar yer alıyor. Siz de dünyanın dört bir yanından ilginç, komik ve şaşırtıcı videolar izlemekten keyif alıyorsanız, bu hesap tam size göre.
Hayvanlar uzayda takibe alınacak
Almanya'daki Max Planck Derneği tarafından yürütülen bir proje kapsamında Dünya'daki hayvanlar uzaydan takip edilecek. Popular Science’ta yer alan habere göre, Icarus (International Cooperation for Animal Research Using Space) adı verilen proje ile kuşların, yarasaların, kaplumbağaların, ayıların, çitaların, jaguarların ve daha birçok hayvanın davranışları ve göç hareketleri, hayvanlara yerleştirilecek giyilebilir sensörler aracılığıyla izlenecek. Yerdeki veriler, bu sensörlerden Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki Icarus antenine iletilecek.
Projenin amacı, araştırmacılara ekosistemlerin gerçek zamanlı olarak nasıl değiştiğini ve hayvanların bu değişikliklere nasıl tepki verdiğini söyleyebilecek, ‘Nesnelerin İnterneti’ mantığında bir ‘Hayvanların İnterneti’ sistemi yaratmak. Buradaki fikir, ISS aracılığıyla gerçek zamanlı veri gönderebilen bir giyilebilir sensör ağı ile hareket halindeki hayvanları izlemek; farklı ortamlardaki hayvan davranışları hakkındaki diğer verilerle Uzay İstasyonu’na gelen bu özel bilgileri birleştirmek.
Gözlerinde kalp şekilli siyah lekeleri olan Charlie ile tanışın. Charlie’nin sevgi dolu karakteri adeta dışa vurmuş.
Fotoğraf: WeRateDogs® Twitter/@dog_rates