Mehmet Barlas, Nazlı Ilıcak, Rauf Tamer, Fehmi Koru… Ahmet Vardar, Yalçın Doğan, Oktay Ekşi, Cengiz Çandar.. Sebahattin Önkibar, Ertuğrul Özkök ve Altan Öymen!... Her biri; anlı-şanlı köşeli kalem!.. Ortak noktaları nedir bilir misiniz?
24 yıl önceki ülkemin alnındaki ‘’Kara Leke’’
Sivas Katliamı’nın ‘’müsebbibi’’ olarak Aziz Nesin’i göstermeleri!
Evet..Şaşırmayın!.. Aralarında yaşama soldan baktığını iddia edenler(!)
‘’Komedi Yazarı’’ diye aşağılayanlar; boyu küçük kitapları o boyundan büyük dünya ünlüsü Aziz Nesin’e ‘’artık dur denmesi’’ gerektiğini bile yazdıydılar o günlerde.
Hele bugünlerin detoks yazarının o günlerdeki yazısı: ‘’ Ama bir gün tarih yazıldığı zaman, bu katliamı gerçekleştirenler kadar, buna psikolojik zemin hazırlayan insanlar da sorumlu tutulacaktır. Bu, elinde benzinle otel lobisini yakan için de geçerlidir, ne yazık ki, Aziz Nesin için de…
Merak etmeyin! Tarih sizleri de yazacak... FETÖ’ye nasıl postacılık yaptığınızı..
Dedikodu yazarlıklarınızı..Yandaşlığınızı..Muhbirliklerinizi..
Hapisteki gazeteci sayısı rekoru kırarken ’’ Sakallı yılan’’, ‘’İstanbul’un sokak kedileri’’ni, ‘’tabut’’ vs. yazdığınızı da!..
***
Peki …
‘’Ve bırakıp gittiğinde/ Bir küçük boşluk kalsın/ Alnını dayadığın yerde/ Bir yalnızlık işareti/ İşleyen ta içime’’yazmış Bergamalı ozan Metin Altıok!
’’Değişen bir şey yok hiç/ Ölüm hariç/…Aynı gökyüzü aynı keder’’ dizelerinin sahibi Dr.Behçet Aysan!
‘’ Burjuvazinin ideolojisi de zamanla değişmiş, tutucu ve giderek gerici boyutlar kazanmıştır." tespitiyle Yazar Asım Bezirci! ‘’ O seni gülüm o seni/ Kirpiklerin gözleri/ Kucaklaması gibi/ Kucaklarım seni’’ ile Hasret Gültekin! ‘‘Nesimi der ki ey füze yapanlar/ Acımasız zalim cana kıyanlar/ Bırak ey yaşasın bütün insanlar/ Barış güvercini uçsun dünyada/ Dostluklar kurulsun insanlar gülsün/ Son bulsun savaşlar kimse ölmesin" türküsünü yakmış Adanalı Nesimi Çimen! Hep ‘’Ya Dost, Ya Dost’’ demiş Sivaslı halk ozanı Muhlis Akarsu! Karikatürist Asaf Koçak.. Hollandalı Gazeteci Carina!.. İsimlerini sığdıramadığımız "muhalif duruşlu’’ aydınlar, sanatçılar, gençlerimiz…Bu güzel insanları bu yazıda biraraya getiren neydi? Ne olacak? Ülkemizde gericiliğin irticanın, 1923 Cumhuriyeti’ni -belki de- yok etmenin ilk provasında Alevi düşmanlığını da iş edinenlerin vahşetinin tarihi 2 Temmuz 1993’te katledilmeleri!.. ‘’Ölmeyen Ölüler’’dendir her biri! Ellerinde kalan yarım umutla karanlıkları göğüslemek isteyenlerdir onlar!
***
Sivas Şehitleri arasında çok yakından tanıdıklarımız vardı. Hiç yüzlerini görmediğimiz ama dizelerine, türkülerine vurulduklarımız da. Onlar -hep usa geldiklerinde- İspanyol profesör şair J.L.Pacheco’nun ‘’Tomurcuk’’unu anımsatanlardı: ‘’Öldürdüler sevgiyi/ Ve Seven insanları/ Öldürdüler türküyü/ Ve türkü söyleyenleri/ Öldürdüler ne varsa bu canım topraklarda/ Öldüremediler ama bu tomurcuğu/ Ha patladı ha patlayacak bu tomurcuğu!’’
***
‘’Kanlı Cuma’’da benzin bidonlarıyla molotoflarla Madımak’a yürüyenleri, ‘’Yak..Yak’’ diye haykıran şerefsizleri… ‘’Adalet Yürüyüşçüleri’’ni terörist ilan edip barbarların avukatlığını yapanları… Devlet Denetleme Kurulu bile Devlet’i mahkum ederken, Sivas Davası’nı zaman aşımına uğratanları; bu kararı ‘’hayırlı olsun’’ ile karşılayanları… Madımak Oteli’ni kebapçıya çevirenleri… Dinci faşizme gözlerini kapatanları.. Yetmez Ama Evetçileri..Kumpasçıları…
Sivas’ı unutmayacağız, unutturmayacağız!
‘’Kucaklıyor beni Metin Altıok/ Aldırma diyor gülerek/
Yaşamak görevdir bu yangın yerinde /Yaşamak, insan kalarak’’ı haykırarak!..
Sivas’ın Acısı Yüreğimizde Kanar!