2 gün sonra “2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü”. 194 ülkenin üyenin olduğu Birleşmiş Milletler, iyi ki de dünya sulak alanlar gününü ilan etmiş, bazı kişilere saçma gelip anlam veremeyebilir ama yazdıklarımı okuyunca yaşamında ne kadar önemli olduğunu anlayacaktır. Atatürk Kent Ormanı’ndan dolayı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu yürekten kutluyorum.
Sulak alanlar, yeryüzündeki tatlı suyun birçoğunu bünyelerinde tutmakta ve bizlere sunmaktadır. Ayrıca içerisinde bulunan canlı türleri ile suyu filtre ederek bizlere temiz su sağlamaktadır. Bulundukları ortamda bir sünger gibi suyu emerek toplama özellikleri, yeraltı suyunu beslemeleri ve yüzey akışa geçen suyun hızını azaltma özellikleri ile taşkınları ciddi ölçüde azaltırlar. Yine baraj ve gölet gibi suni sulak alanlar da afet risklerinin azaltılmasının yanı sıra özellikle kış aylarında olmak üzere su kuşları için önemli bir beslenme, konaklama ve üreme alanı olarak hizmet vermektedir. Sulak alanlardan sağlanan balık, pirinç, vb. kaynaklar bütün canlılar için yaşam kaynağıdır. Bu nedenle su, sulak alanlar ve hayat birbirinden ayrılamaz, sağlıklı yaşamın en önemli parçasıdır.
PEKİ KORUYABİLİYOR MUYUZ?
Türkiye'nin en büyük gölü Van Gölü'nden Eğirdir Gölü'ne, Burdur Gölü'nden Tuz Gölü'ne birçok sulak alanın, kuraklık ve kirlilik tehdidi gibi nedenlerle yok olma tehlikesi yaşadığı uzmanları tarafından sık, sık dile getiriliyor. Marmara, Seyfe, Tuz, Kulu, Burdur, Eğirdir, Manyas, Azap, Uyuz, Van, Uluabat, Mogan, Beyşehir, Bafa ve Yarışlı gölleri ile Yüksekova, Hürmetçi ve Belevi sazlıkları, Bargilya Tuzlası ve Kastabala sulak alanlarında sorunlar var. Türkiye'de tehlike altındaki sulak alanlarla ilgili bilgi veren Doğa Derneği Sulak Alanlar Koordinatörü Burçin Yaraşlı, ülkemizde kuraklığın etkilerinin arttığını, Anadolu'nun sulak alanlarının yarım asırdır YANLIŞ SU VE TARIM POLİTİKALARIYLA yok edildiğini söyledi. Merkezi Seferihisar’da bulunan, ancak 2002 yılında Ankara’da kurulan Doğa Derneği, doğa ve insanı birbirinden ayrı görmeyerek, önemli doğa alanları başta olmak üzere tüm Türkiye’de doğanın yaşatılması için çalışmalar yapıyor. Ulusal Su Planı verilerine göre su kaynaklarının yüzde 74'ünün tarımsal sulamada, yüzde 13'ünün içme-kullanmada, yüzde 13'ünün de sanayide kullanılıyor, suyun döngüsünü korumak için ilk değişimin tarım politikalarıyla başlaması gerekiyor. Sulak alanlar yok olurken sadece ekosistemler değil, çevresindeki sosyoekonomik ve sosyokültürel yaşam da yok oluyor. 2 Şubat tarihi, sulak alanların korunmasının önemine kamuoyunun dikkatini çekmek için 1997 yılından bu yana Dünya Sulak Alanlar Günü olarak kutlanıyor. Bence, sulak alanları korumak milli bir görev olmalı.
ATATÜRK KENT ORMANI’NI GEZERKEN EKREM İMAMOĞLU’NU TAKDİR ETTİM
(Atatürk’ün değeri burada yaşatılıyor)
ATATÜRK KENT ORMANI’NI GEZERKEN EKREM İMAMOĞLU’NU TAKDİR ETTİM
İç Hastalıkları Uzmanı Doktor Haldun Arslan’ın daveti üzerine İstanbul’da dört gün geçirdim. Kızı Sıla Arslan çevre yazıları yazdığımı bildiği için Sarıyer’de bulunan Atatürk Kent Ormanı’na götürdü. Beton yığını ve trafik yoğunluğundan bunaldığımız İstanbul’da harika iki saat geçirdik. Aklıma 2017 yılında Uluslararası Şehir ve Sivil Toplum Kuruluşları zirvesinde bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "Kadim şehirlerin en önemli güzelliği, ana karakterlerini kaybetmeden yeniyi bünyelerinde eritmesi, özlerinden katarak yeniden yoğurmasıdır. İstanbul bu açıdan gerçekten müstesna bir şehirdir. Ama biz bu şehrin kıymetini bilmedik, biz bu şehre ihanet ettik, hala da ihanet ediyoruz, ben de bundan sorumluyum” sözleri geldi. Dostların nedeniyle 6 ayda bir İstanbul’a gidiyorum ve her gittiğimde beton yığınlarının arttığını üzülerek görüyorum. Neyse ben yıllardır bakımsız durumdaki Hacıosman Korusu olarak bilinen şimdiki adı Atatürk Kent Ormanı olarak değiştirilen o muhteşem bölgede geçirdiğim güzel dakikaları yazayım sizlere. Girişteki tabelada ormanın içinde bulunan bitki, ağaç, kuş, gölet bilgilerinin yanı sıra dinlenme, yürüyüş, cafe, otopark gibi bilgiler fotoğraflarla anlatılmış. İstanbulluların ruhlarını dinlendirebileceği ormanın büyüklüğü bir milyon metrekare.
TOPLU ULAŞIM İLE ÇOK KOLAY
Atatürk Kent Ormanı, Yeşil Bayrak Ödülü’ne (Green Flag Award) laik görülmüş. Yeşil Bayrak, dünyanın en iyi parklarını tanıyan ve kar amacı gütmeyen uluslararası bir akreditasyon programı. İngiltere'de başlayan dünyadaki tüm parklar için uluslararası bir ödül olmanın yanında parkların halka, vahşi hayata ve topluluklara sağladığı faydaları ele alıyor. Ayrıca, Atatürk Kent Ormanı World Urban Parks tarafından dünyanın en iyi 5 parkından biri seçilmiş. (NRPA) Ulusal Rekrerasyon ve Park Derneği üyesi. Londra’da kaldığım süre içinde onlarca parkı dolaştım ve ülkemde de böyle güzel parkların, yeşillik alanların olmasını dilemiştim. Ekrem İmamoğlu’nu çok takdir ettim. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, yeşil alan konusunda pek çok çalışmaya imza atmış. Ekrem İmamoğlu, “Misyonumuz, aktif, pasif rekreasyon olanakları, spor, kültür ve sağlık faaliyetleriyle zenginleştirilmiş sürdürülebilir yeşil alanları ve enerji etkin kamusal mekanları içinde barındıran bir kentsel yeşil alan sistemi planlamak, bu plan doğrultusunda, şimdiki ve gelecek nesiller için bu alanları tesis etmek, bakımını gerçekleştirmek ve işletmektir. Vizyon ve misyonumuzu hayata geçirebilmek için tüm İstanbullular, kentin imkanlarından adil bir şekilde yararlanmalı ve tasarımından inşaatına, bakım çalışmalarından işletilmesine kadar söz sahibi olmalıdır. Tüm bu aşamalara gerek zihinsel, gerek fiziksel, gerek ekonomik anlamda katkı sunmalıdır. Bu sayede, kamusal alanlarının karşılaştığı sorunları tespit etmek, bu sorunlara etkili çözümler bulmak, alanları sahiplenmek ve bilinçli bir kentli profili oluşturmak daha kolay olacaktır. İnsanlarımızın mutlu olması için çalışıyoruzve çalışmaya da devam edeceğiz” diyor. Sıla Arslan, “Ahmet amca bir dahaki geldiğinde yine Sarıyer’de olan Atatürk Arboretumunu gezdireceğim” dedi. Arboretum ağaç parkı demektir. Doğaya ve ağaca büyük önem veren ve bir ağacın dalını kestirmemek için yaşadığı evi raylar üzerinde uzaklaştıran Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün değerlerini yaşatan Ekrem İmamoğlu, iyi ki varsın.
