İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kente kazandırdığı film festivalinin mutfağından sesleniyorum bugün. Yönetmenliğini üstlendiğim “İzmir 1. Uluslararası Film ve Müzik Festivali", hafta başında başladı, tüm hızıyla sürüyor. 26 ülkeden 87 filmin gösterime sunulduğu bu kapsamlı etkinlikte, belediyemizin tüm birimleri festivalin başarısı adına el birliği ile çalışıyor. Öncelikle, onlara teşekkür etmek istiyorum.
Başta, kültürden sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Ertuğrul Tugay ve çalışmalara bizzat katılamasa da, desteğini esirgemeyen Büyükşehir Genel Sekreteri Dr. Buğra Gökçe, Kültür Sanat Dairesi’nin genç başkanı Kadir Efe Oruç, Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi Müdürü Emel Akçay Özer, Kültür Sanat Şube Müdürü Arzu Ütaş, Etkinlik ve Organizasyon Şube Müdürü Fulden Bak, Kültür Sanat Şubesi'nin Sinema Koordinatörü Emine Uysal Berger, Büyükşehir’in Tanıtım Danışmanı İlyas Özgüven, Kültür Sanat Dairesi’nin Tanıtım koordinatörü İlyas Selvi Manduz, Onur konuklarımızın ve belgesel ekibimizin koordinatörü İpek Gemicioğlu, belgesel ekibinin sorumlusu Önder İnce, en yakın yardımcım İzmir Sinema Ofisi’nin proje koordinatörü Görkem Kiter ve ulaşım dahil tüm birimlerdeki çalışma arkadaşlarıma ne kadar teşekkür etsem az. Elbette, bütün bu ekibi harekete geçiren, sanatın önemine gerçekten inanan Başkanımız Tunç Soyer olmasa, bu festival başlayamazdı.
***
Festivalin akçalı (para) ödüllerini vererek büyük destek veren İZELMAN ve İZFAŞ şirketlerinin, festivalimize destek veren Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’nün, verdikleri özel izinle akşamları Kültürpark’daki film gösterilerinin gerçekleşmesini sağlayan İzmir Valiliği yetkililerinin, özellikle İl Kültür Müdürü Murat Karaçanta’nın, Fransız Kültür Merkezi Müdürü Jose-Maria Queiros ve yardımcısı Dilek Kurt’un, İzmir İtalyan Konsolosluğu, Goethe Enstitüsü ve İstanbul Macar Kültür Merkezi yetkililerinin, Bşata Atilla Dorsay, Agah Özgüç, Necip Sarıcı, Danışma Kurulu üyelerimizin, festivalimize yakın ilgi gösteren medya mensuplarının desteği de, kentimizin hak ettiği film festivaline kavuşması adına çok önemli. Festivalimize çok güzel bir logo kazandıran sevgili dostum Bülent Erkmen ve ödül heykelciğimizin tasarımını yapmakla kalmayıp, bu güzel eserin imalatını yakından denetleyen İzmir’in değerli heykel sanatçısı Sema Topaç’ın katkılarını unutamam.
21 Haziran Dünya Müzik Günü’nde A. Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde Onur ödüllerini alan üç ustamızı anmadan nasıl geçerim. Yalçın Tura, Arif Erkin ve Cahit Berkay’ı salon ayakta alkışlıyordu, Tunç Soyer’in elinden ödüllerini alırken... Ertesi gün, İzmir Sanat’da keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik üç ustayla. Kolay olmamıştı onları İzmir’e gelmeye ikna etmek. Ama, ayrılırken nasıl da mutluydular… Festivalin üçüncü günü, Cahit Berkay Film Müzikleri Orkestrası’nın Kültürpark Atatürk Açıkhava Tiyatrosu’nda verdiği konser muhteşemdi. Dinleyicilerin bir buçuk yıldır hasret kaldıkları konserlere kavuşmanın coşkusu, sahnedeki sanatçılara yansıyordu. Emrah Karaca’nın da konuk olarak katıldığı orkestra iki saatlik bir ziyafet sundu bizlere.
Açılış konseri ise, yıllar geçse de unutulmayacak bir olaydı. Film müziğimizin bu üç ustasını bir arada görmek, onların eserlerini Hakan Şensoy yönetiminde El Ele Müzik Senfoni Orkestrası’ndan dinlediler. Sahnedeki genç müzisyenlerin, Yalçın Tura’nın eserlerini seslendiren Devlet Operasının değerli solistleri Ayşe Şenoğlu, Ayşe Şener Özmen ve Levent Gündüz’ün heyecanı yüzlerinden okunuyordu. Dünya Müzik Günü’nde üç ustanın yanı sıra, yitirdiğimiz iki değerli bestecinin Atilla Özdemiroğlu ve Timur Selçukl’un eserlerini yorumladı Hakan Şensoy’un yönettiği orkestra. Handan Selçuk ve Hepgül Özdemiroğlu için de unutulmayacak bir akşamdı. Konserin sonunda Tunç Soyer’den anı heykelciklerini alırken mutluluklarını dile getirdiler. İkisi de çok yakın arkadaşımdı, keşke sevgili Atiilla ve sevgili Timur yaşasaydı da, bu mutluluğu birlikte paylaşsaydık…
***
Gazetemizin, festivalimizin günlük programını İzmirlilerle paylaşacağından kuşkum yok. O yüzden ben yalnızca bir bölümden, Kristal Flamingo ödülleri için yarışacak 11 filmden söz edeceğim. Sanırım bir istisna dışında, yarışmaya seçtiğimiz yönetmenlerin hepsi de genç. Sinemamızda bayrağı genç bir kuşağı devraldığının işareti… Yarışmadaki filmler, müziğin kullanımdaki işlevsellik açısından değerlendirilecek Jüri tarafından. İlk gün gösterdiğimiz iki filmden birinde bir objektif hatası, diğerinde parkın ışıklarından birkaçının görüntüyü etkilemesi sonucu olması gereken gösterim koşullarını sağlayamamıştık, bunu telafi etmek adına “Mimaroğlu” ve “Hayaletler” filmlerine birer ek gösteri koyduk, ilki dün akşam İzmir Sanat’da gösterildi, “Hayaletler” ise bugün (Cumartesi) 19’da Fransız Kültür Merkezi’nde. 18’deki Dr. Fetay Soykan’ın “Müzik dehası Morricone” söyleşisinin ardından… Büyükşehir’in web sitesinden ücretsiz biletlerinizi (QR kodlarınızı) almayı unutmayın…