Son haftaların moda deyimi “uyumlu çalışma” olarak belirlendi.

Dil Kurumu'na göre, “toplumsal çevreye veya bir duruma uyma, uyum sağlama, intibak, entegrasyon” diye tanımlanıyor.

Örnek olarak, fabrikada çalışan makine aslında bir sistemdir ve parçaların birbirleriyle “uyumlu çalışması” sonucunda ortaya üretim çıkar.

***

Oysa uyum aynı zamanda benzeşmek değildir.

Örneğin siyah ve beyaz.

Birbirinin zıttıdır, ama aynı zamanda uyumlulardır.

Uyum sağlayalım diye gride buluşmazlar.

Çünkü o zaman ne siyah olur ne de beyaz.

Ortaya anlaşılmaz, karmaşık bir renk çıkardı.

***

Siyasette de uyum “birbirine benzemek” değildir.

Uyumlu çalışmak, tarafların kendi siyasal anlayışlarında vazgeçmeleri değildir.

Belki ortak noktalarda birlikte davranmak, ama özelde herkesin kendi siyasal düşüncesine göre sistemi yönetmeleridir.

Kendi alanında, kendi yetkisinde, kendi sınırlarında.

***

Cumhuriyet Halk Partisi'nin adaylarının Türkiye'nin pek çok büyükşehir belediyesinde seçimi kazanmasından sonra, ortaya çıkan kimi görüntüler için “uyumlu çalışma” deyimi kullanılıyor.

Yanlış.

Eğer rakibi siyasi partiye, onun sistemine, iş yapma şekline “uyum” sağlayacaksa, halk neden CHP adaylarına oy verdi?

O zaman mevcut sistem devam etseydi.

***

Zaten “uyum” sorunu iktidar için hiçbir anlam ifade etmiyor.

Ediyor olsa idi, özellikle büyükşehir belediyelerinin şirketlerinin yönetimlerini değiştirme yetkisini belediye başkanından alıp belediye meclisine veren bir düzenleme yapar mıydı?

Bu düzenleme bir “uyum” mudur?

Yoksa siyasi iktidarın kendi varlığını sürdürmesi için hukuğu eğip bükmesi, meclis çoğunluğu olmayan CHP'li büyükşehir belediye başkanlarının elini kolunu bağlaması mıdır?

***

Bu günler bence henüz iyi günlerimiz.

CHP'li belediyeler halkın sorunlarına eğildikçe, sorunları çözme becerisini artırdıkça, iktidarın arkasında bıraktığı şaibeleri belgeleriyle halkın önüne döktükçe daha ne kanunlar, ne yönetmelikler değişecek göreceksiniz.

Bunu en iyi İzmirliler bilir.

Yıllarca iktidarın nimetlerinden yararlanamadan, aksine kurmaca operasyonlar ile belediyelerinin, başkanlarının başına neler geldiğini yaşayarak öğrenmişlerdir.

***

İşte tam da bu yüzden “uyumlu çalışmak” deyimi, iktidarın artık sürdürülemez hale gelen yerel yönetim anlayışını devam ettirmek değildir.

Tam aksine, siyah ve beyaz gibi kendi renk özelliklerini tam anlamıyla koruyarak, kendi rengine uygun çözümler üretmektir.

Kavga, sorunu hukuk yoluyla çözemeyenlerin işidir.

Söyleyecek sözü olmayan, sorunlara çözüm üretemeyenlerin işidir.

***

Türkiye'de yaşayan milyonlarca insan, iktidarın yönetim şeklini beğenmedikleri, onaylamadıkları için CHP'nin adaylarına belediyeleri teslim etmişlerdir.

Siyah siyahtır, beyaz beyazdır.

İş griye dönmeye başladığında bilin ki sonuç CHP'nin sonudur.

O yüzden kimse “uyumlu” çalışacağım diye teslim olmasın...