Sürücüye ihtiyaç duymayan kendini yöneten bir tank, kendi hedeflerini seçen bir dron, yüz tanıma yazılımına sahip bir makineli tüfek. Hala bilim kurgu mu zannediyorsunuz? Yapay zekanın desteklediği bu silahlar çoktan savaş bölgelerine katıldı. Asıl herkesin merak ettiği soru ise kapıda belirecek bir terminatöre ne kadar zaman kaldı? Uzmanlar birkaç on sene daha rahat davranabileceğimizi insanımsı askerlerin yakın gelecekte yer almadığını söylüyorlar. Farklı görüşler olsa da bilim insanları, terminatör benzeri insanımsı robotların bugünün karmaşık savaş alanında etkili olabilmeleri için gereken esnekliği sağlayacak yapay istihbarattan veya yapak zekadan halen çok uzak olduğu konusunda hemfikir. Bununla birlikte önemli bilim insanları ve üniversiteler için bu kaçınılmaz bir sonuç olacak.
Peki Savaş Alanlarında Yapay Zeka Nerede?
Şu an bile yapay zekayı kullanan birçok silah sistemi var. Ancak uygulamada daha çok bir terminatör yaratma düşüncesi yerine olan sistemleri yapay zeka ile yönetme üzerine bir teknoloji dönüşümü yaşanıyor. Bunun yanında saha uygulamalarında yapay zekayı aktif kullanan, yöneticiden bağımsız kendi içinde hedefleri arayabilen, seçebilen ve hedef alabilen ve hedefler üzerinde çoğu zaman ölümcül bir özerk silah sistemini kullanan silahlı robotlarda var.
Bu silahların en bilinenlerinden biri IAI Harpy dronudur. Bu silah düşman radar sinyalini tespit edip bu sinyal kaynağına otomatik olarak yönelerek yok eden sistemdir. Dronun ölümcül kararı vermesi için bir insan gerekli değildir. İsrail Hava-Uzay Endüstrisi’nin ürettiği bu silah ile ilgili çok ilginç bir bilgi ise üretiminde Türkiye’den yardım alınmıştır. Ve Türkiye’de bu silahlara çok sayıda sahiptir. Ek bir bilgi olarak ta ülkemiz özellikle SİHA (Silahlı İnsansız Hava Aracı) üretiminde yapay zekayı kullanmaya başlamış birkaç ülkeden biri olarak son yıllarda insansız hava araçlarında büyük atılım yapmıştır. Radar tespiti gibi bir alan dışında halen yapay zeka bu tür ölümcül kararları verme kabiliyetine sahip olmadığı için halen bir operatöre ihtiyaç duymaktadır. İnsan Hakları İzleme Örgütü ise Harpy gibi silahları “öncü” olarak adlandırmaktadır. Ve birkaç on yıl sonra algoritmalara düşmanı belirleme konusunda çok daha fazla güvenileceğini düşünmektedir.
Bunun yanında bir diğer korkulan ise devletlerden ziyade teröristlerinde bu teknolojiye kolaylıkla sahip olabileceği gerçeği. Çünkü bu teknoloji bir kere yapıldıktan sonra tüm teknolojik cihazlar gibi çok kolay bir şekilde yayılacaktır. Önümüzde dronlar ile yapılan bir çok terörist eylem varken bu terörist dronların gelecekte yapay zeka ile yönetilmeyeceğini nasıl garanti edebiliriz?
Ahlaki ve terör korkuları ile çok mantıklı bir şekilde yapay zekanın ölüm kararı almasına halen şiddetle karşı çıkılsa da bu görüşün ileride değişeceği de tartışmaların odağını oluşturuyor. Hatta halen icat edilmemişken icat edileceği kesin bu teknolojiyi şimdiden durdurma çalışmaları başlamıştır. Birçok aktivist ve bilim insanı dünyada şimdiden “katil robotları durdurma” kampanyası başlatmıştır. Birleşmiş Milletler içinde bu yönde bağlayıcı kararlar almaya çalışmaktadır. Ancak bu teknolojilerin geliştirici ülkeleri ise bu tür yasaklardan hoşnut olmayacaklarını göstermeye başlamıştır. Bahane olarak ta henüz var olmayan bir şey için yasaklama düzenlenmesi yapılamayacağını savunmaktadırlar. Birleşmiş Milletler’in üye ülkeler arasında fikir birliği gerektiren herhangi bir düzenlemeyi bu sebepler ile etkili bir şekilde oluşturamayacaklarını söylemektedirler. Ama aslında icat edilmemiş silahlar için önleyici yasaklama için emsal bir karar var. 1995'te askeri silahların kör etmesi protokolü Birleşmiş milletlerde kabul edilmiştir. Ve orduların düşmanlarını kör etmek için lazer kullanmaları yasaklanmıştır.
Ancak tüm yasaklama çabalarına rağmen dünya da bilim insanları arasındaki genel öngörü yapay zekalar çok uzak olmayan bir dönemde gelişecek ve insanlarda onlara ölümcül kararlar vermesi için onay verecek. Bu öngörüyü taşıyanlarda sağlam bir neden sunuyorlar. Şimdilerde bu kavrama kesinlikle karşı çıkan çok kişinin de sesini bastırmak için halk yönlendirilecek. Bu teknolojilerin üreticisi olacak firma ve ülkeler bu teknolojiyi ürettikleri zaman halkın desteğini kazanmak için halka şunu soracaklar. Kendi çocuklarınızdan oluşan binlerce, yüzbinlerce askerin düşman tarafından öldürülmesini mi tercih edersiniz yoksa savaş sahasında yapay zekaların onlar yerine savaşmasını mı tercih edersiniz? Ve ahlaki çizgi düşünülenden çok rahat bir şekilde aşılacak ve bilim kurgu filmlerindeki kıyamet senaryoları da başlamış olacak.
Yüksek Bilgisayar Mühendisi
Emre Gökhan Vuran