Yüzümde kocaman, yalandan bir antidepresan gülümsemesi!

Tam da şarkıda dediği gibi. Çoğumuzun yüzünde sakinleştirici ilaçların verdiği gevşek gülümseme. Kullanmayanlarsa hep mutsuz. Sağlıklı kimse kalmadı ülkede. Öyle bir dönemden geçiyoruz ki aklımızı kaybetmemek için büyük mücadele veriyoruz. Antidepresan kullanımı son 10 yılda yüzde 60’ın üzerinde artış gösterdiğini söylüyor veriler. Ya korkuyla ya da ilaçla yaşıyoruz. Mutlu, huzurlu, güvenli günle sanki çok uzak diyarlarda geçen bir masal. 
Sağlıklı kalabilmek mümkün mü? 
Mesela bugün 15 yıl önce Münevver Karabulut’u katleden Cem Garipoğlu’nun mezarı açıldı. 
Neden peki? 
Cem Garipoğlu'nun annesi ve kardeşleri, Münevver Karabulut'un katledildiği koltuğu atmamışlar ve temizletip, üzerinde mutlu aile fotoğrafı çekip paylaşmışlardı aylar önce. Münevver Karabulut’un ailesi de böylesine umarsızca davranan bir aileyi görünce Cem Garipoğlu’nun yaşadığını düşündükleri için başvuruda bulundular. 

Delirmemek mümkün değil. Bir çocuk katledildi o evde. O koltuk, o vahşetin gerçekleştiği eşyalardan biri. Yerine binlerce koltuk alabilecek durumu olan bir ailenin o koltuğu kullanması, o koltukta fotoğraf çektirip paylaşması göz göre göre katili savunmak, hayatını kaybeden çocuğun ailesine eziyet etmektir. Bunların dışında, Karabulut Ailesi’nin avukatı Rezan Epözdemir’in bugün yaptığı açıklamada; ‘’ Garioğlu ailesi, her yıl Münevver’in katledildiği gün kutlama yapar gibi paylaşımlar yapıyor’’ dedi. Bir genç kızın tüm hayallerini çalan, ailesini paramparça eden insanların böyle umarsızca yaşayabilmesi korkutucu. 
Tam olarak bu yüzden mezarın açılması da gereksiz bence. Eğer Cem Garipoğlu’nu öldü gösterip, kaçıran ve bu zamana kadar saklayan insanlar o mezardan aksi sonuç çıkmamasını da sağlarlar. O yüzden o mezarın açılması boşa emek.
Diğer yandan, Narin Güran’ın başına gelenleri hepimiz biliyoruz. Haftalar geçmesine rağmen ne köy halkını ne aileyi konuşturabildi yetkililer. 
Hala yeni deliller bulunuyor, yeni itirafçılar geliyor ama kim, neden yaptı asla öğrenemiyoruz.
Peki biz nasıl güveneceğiz adalete?
Nasıl yaşayacağız korkmadan, huzurla? 
İzmir gibi bir şehirde ailemi gece sokağa çıkmama konusunda uyarır hale deldim. Ya da tek başıma gece sokaktaysam eğer mutlaka telefonla konuşuyorum. 
Gün geçtikçe sosyal çürüme artarak devam ediyor ve görünen o ki devam edecek. 

Şiddet her geçen gün artıyor
* Sizinle Bianet’in Erkek Şiddeti Çetelesi Eylül 2024 verilerini paylaşıyorum. 
Erkek şiddetinin katlanarak büyüdüğünü en iyi bu verilerle görebiliyoruz. Ki bunlar basına yansıyanlar. Korkuyoruz! 
Sokakta, evde, otobüste öldürülmekten, tacize uğramaktan ya da darp edilmekten korkuyoruz.
 
* Bainet’in yerel ve ulusal gazetelerden, haber sitelerinden ve ajanslardan derlediği verilere göre; erkekler Eylül’de en az 33 kadını ve bir çocuğu öldürdü. Erkeklerin öldürdüğü kadınlardan biri transtı.
Eylül’de en az 21 kadının ölümü basına "şüpheli” olarak yansıdı.
Erkekler, Eylül’de en az 45 kadına şiddet uyguladı, en az 14 kız ve oğlan çocuğunu istismar etti, sekiz kadını taciz etti. Erkekler, üç kadına tecavüz etti, en az 61 kadını seks işçiliğine zorladı.
Erkekler, yılın ilk dokuz ayında 278 kadını öldürdü.