Ben istiyorum ki bu ülkede bir tek gün, güzel, mutlu bir haberle uyanalım.  Ama yok. Olmuyor.


Olmayacakta. Bu topraklarda güzel günlerin geleceğine dair inancımı günden güne kaybettim. Ve artık kabullendim. 
Altındağ’da yaşanan katliamın sorumluları o yasaya ‘evet’ diyen herkes. O canların vebali hepinizin boynunda. Aylardır, haftalardır yalvardık, ağladık, protesto ettik. Asla dinlemediniz. Şaşırdık mı? 
Asla. 
Parti ayrımı yapmadan herkes bu işin sorumlusu, suçlusu.  
Öyle ama biz azınlıktık, oyumuz yetmedi yok. 
Bu ülkede biz hayvanları, kadın ve çocukları sizden koruyamadık.
Affedin bizi çocuklar. 
Biz sizi zalim insanlıktan koruyamadık.
Vicdanınızı geçtim, artık içiniz nasıl rahat yaşayabiliyorsunuz?
Kafası kesilip atılan köpekleri gördük. Köpek diye ses çıkarmadığınız vahşet yanı başınızda. Sizce bir hayvanın kafasını kesebilen biri, insana da aynı şeyi yapmaz mı? 
Bu vahşeti yapanların hepsi hayatımızda. Komşumuz, selam verdiğimiz ya da evine girip çıktığımız biri. 
Niğde’de, Ankara’da katliam çukurları bulundu. Bunlar daha bulunanlar. Bulunmayan, bilmediğimiz neler neler var kim bilir.
Siz böylesine kötülüğe sahip olacak ne yaşadınız? Sizi hiç mi sevmediler? 
Toplumu şimdide buradan ikiye böldünüz. Çünkü bu kaos olmazsa böylesine çöküş yaşanan günleri atlatamayız değil mi? 
Hesap sorabiliriz.
Gözümde siyasi grup farkı olmadan hepiniz suçlusunuz.
Ve bahçeleriniz bahar görmeyecek.
Bu yasaya evet diyen, karşı çıkmayan, sesini çıkarmayan, sahip olduklarını kaybetmemek için susan herkes bu günahın ortağı.