"Milli Mücadele, ben otuz sekiz yaşında iken zaferle bitmiştir. Bu devirde, amansız ve kudretli dış düşmanlar karşısında, kendi memleketimizi temsil yetkisi iddia edenlerin idam fermanını boynumuzda taşıyarak çıkabildik. Ümitsiz günleri unutmuş olarak, vatanı yeniden kurmak ve yükseltmek azmi ile işe başlanmıştır.
Yepyeni bir Türkiye’nin her sahada temellerini atmak, elimize geçen emaneti yüz akı ile yeni kuşaklara devretmek amacmız olmuştur!"
Bu ifadeler; Büyük Önder Atatürk’ün ifadesi ile; "Türkiye’nin makus talihini değiştiren kader adamı" İsmet İnönü’nündür!
Mirliva İsmet... İsmet Paşa... Garp Cephesi’nde "Askeri Deha"
Lozan’da diplomatik zeka... Ülkemizin ilk Başbakanı, Cumhuriyetin İkinci Cumhurbaşkanı, Devlet kuran parti CHP’nin 33 yıl 4 ay 11 gün Genel Başkanı. Çok Partili Rejim’in kutuluşuna katkı koymuş demokrasinin önemli figürü İsmet Paşa!
***
Lale Özan Arslan, meslektaşımız.
Halen Halk TV’nin başarılı haber sunucularından.
"İsmet İnönü" isimli kitabı yazmış, böylelikle unutulmaz devlet adamının her dem "hatırlanması" gereğini o da yerine getirmiş…
***
Kitapta; İsmet İnönü’nün yaşamı üzerinden Türkiye’nin tarihine bir yolculuk ediliyor. Torunu, ona "Dedepaşa" diye hitap eden CHP Ankara Milletvekili Gülsün Bilgehan’ın anılarıyla başlıyor kitap.
Ünlü Pembe Köşk‘te yaşananlarla devam ediyor. Gülsün Bilgehan anılarında; İsmet Paşa’nın ağzından Mustafa Kemal Paşa için "Büyük Atatürk"ten başka hitap duymadığını, köşkün alt katındaki yemek odasında oldukça büyük bir Atatürk portresi altında oturulduğunu, her ulusal bayramda İsmet Paşa’nın İstiklal Madalyası’nı takarak Anıtkabir ziyaretini -torunlarıyla yaptığını- anlatıyor.
***
Arslan, kitapta; İsmet Paşa’nın eğitim hayatını, Topçu Teğmeni olarak orduya katılışını, Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı Askeri olarak değişik cephelerde savaştığını, Mustafa Kemal’in 27 Aralık 1919’da Ankara’ya gelişiyle Kurtuluş Savaşı’nın sonuna kadar onunla "Yol Arkadaşlığı" yaptığını, İnönü Savaşları’ndaki başarısını, Sakarya Zaferi’ndeki fonksiyonunu -örneklerle- aktarmış.
Mütevazı kişiliğinden, fikri özelliklerinden de söz etmiş. Tek kızı Özden Toker’in, yakın koruması Adil Güvenal’ın da hatıralarına da yer vermiş.
Kitapta; Atatürk ve İnönü dostluğu, mektuplaşmaları, Lozan Antlaşması,
Cumhurbaşkanlığı ve çok partili dönem, İkinci Dünya Savaşı’nda izlediği politika, 1960 Darbesi, Ortanın Solu kavramı ve ünlü sözleri de -genişçe- dillendirilmiş.
***
Çiçero’nun güzel bir sözü vardır;
"Bir bahçen ve kitaplığın varsa hiçbir eksiğin yoktur demektir!" der .
İşte; o kitaplığınızda Lale Özan Arslan’ın "kaynak" özellikli yapıtı da rafta yerini almalı!
Kitaplar zekanın çocuklarıdır!
Öyle değil mi?