Geçtiğimiz günlerde yayınlanan bir kadın programında Zahide Yetiş, Mehmet isimli kişiye eşinin olduğunu iddia ederek bir video izletti. İşte tam olarak ‘toplumsal çürüme’ dediğimiz bu.
Öncelikle videolarda görünen kadın, o kadın değilmiş. Varsayalım o kadın. Bir programda nasıl olurda böyle bir video, kadının eşine gösterilebilir, üzerinde konuşulabilir, o kadına o sorular sorulur.
Nasıl insanlarsınız? Para için daha ne kadar ileri gidebilirsiniz?
İnsanlığınız konusunda beklentimi kenara bıraktım bunun bir televizyon kanalında yapıldığında cezasının olacağını bilmiyor musunuz?
Reyting için bir kadının tüm hayatıyla oynadınız, el ele verip linç ettiniz.
RTÜK’e ya da halka değil kendi vicdanınıza nasıl hesap vereceksiniz?
Biz ne zaman ‘Bizimkiler’ günlerinden buralara geldik? Ailenin öneminin anlatıldığı, mahremiyetin vurgulandığı, merhametin işlendiği zamanlar artık çok uzak. Hatta hiç yaşanamamış gibi bu ülkede.
İhanet, şiddet, vandallığı normalleştirerek hayatımızın ortasına koydular.
Aile yılı ilan edilen bu yılda, aile kavramının bu kadar ayaklar altına alınmış olması ise apayrı bir konu. İstediğiniz parayı verin, isterseniz evleri baştan aşağı siz hazırlayın bu şartlarda evliliklerin zemini çürük, çocukların içine doğacağı hayat ise güvenden ve mutluluktan uzak.
Reyting uğruna kendi kolunu bacağını kesecek kadar medya maymunu olmuş insanların içinde kaldık. Biz sizinle dövüşemeyiz, savaşamayız. Bu kadar kötü ve ahlaksız olamayacağımız için girdiğimiz savaşı kazanamayız. Çünkü gerçekten en ‘kötü’ sizsiniz.
Erkekler 2024'te en az 378 kadını öldürdü
Bianet’in verilerine göre; erkekler, 2024'te en az 378 kadını ve 43 çocuğu öldürdü. Erkekler, 16 kadına tecavüz etti, 772 kadını seks işçiliğine zorladı, 131 kadını taciz etti, 229 çocuğu istismar etti.
1 Ocak 2024 - 31 Aralık 2024 döneminde Türkiye'deki yerel, ulusal ve internet basınına yansıyan haberlerden derlediği güncel verilere göre, erkekler, 2024'te en az 378 kadını ve 43 çocuğu öldürdü.
*2024'de aralarında transların da olduğu en az 282 kadının ölümü basına "şüpheli" olarak yansıdı.
*Basına yansıyan bilgilere göre erkekler, en az 18 “koruma”, “uzaklaştırma” kararı ve “talebine” rağmen öldürdü.
Erkekler, kadınları hangi "bahanelerle" öldürdü?
*Kadınların yüzde 50’si ayrılmak ya da barışmak istemediği için yüzde 5’i kıskançlık bahanesi ile öldürüldü. Gasp etmek, tecavüz etmek gibi suçlarla ilgili öldürülen kadınların oranı yüzde 5.
*2024’te erkekler, 191 kadını ayrılmak istediği barışmak istemediği için öldürdü. En az 22 kadını kıskandığı için öldüren erkekler, 20 kadını da gasp etmek, tecavüz etmek gibi suçları işlemek istediği için öldürdü. Erkeklerin 145 kadını öldürme “bahanesi” basına yansımadı.
2024 yılının utanç çetelesi derdimiz olması gerekirken, ekranlarda bir kadının başka bir kadın tarafından linç edilmesini izliyoruz. Varsayım üzerine, bir kadını hedef haline getirdiniz.
Tek bir sorum var; nasıl rahatça kafanızı yastığa koyuyorsunuz?