Bir şehir düşünün, toplu ulaşımı şıkır şıkır. Her yere anında ulaşabiliyoruz. Duraklarda bekleme sürelerimiz 10- 15 dakikadan fazla olmuyor.
Evimize daha fazla yorulmadan ulaşabiliyoruz.
Aktarmalarda sorun yok, hava sıcak olsa bile bindiğimiz araçlarda insanlık onuruna yakışır bir şekilde gidiyoruz.
Düşündünüz değil mi?
Çiçek gibi.
Öyle değil işte.
Olmuyor maalesef. En az 30 dakika, 50 derece sıcaklıkta tren bekliyoruz. Yetmiyor, bindiğimiz trende nefes almak mümkün değil. Klimalar çalışmıyor, çalışsa bile o kadar kalabalık olduğu için işlevini yerine getirmiyor. Yürüyen merdivenler hemen hemen her gün arızalı. Asansörler çalışmıyor. İnanılmaz bakımsız ve pis.
Bıktık. İş çıkış saatti saatlerce beklemekten, geldiğinde binememekten, bindiğimizde nefes alamamaktan. Saymakla bitmez.
Su-i misal emsal olmaz
Bu yazıda kimseyi suçlamıyorum. Dahli olan herkesin sorunu bu. Ben vatandaş olarak alamadığım ya da aldığım hizmete bakıyorum. İnsanca yaşayabilmemi sağlanması önemlidir benim için.
Bu, siyaset üstü bir konu. Parti, kurum, kuruluş gözetmeksizin bütün birimlerin bir araya gelip bir an önce çözmesi gereken bir konu. Biz, bize ait olan bu şehirde insanca koşullarda yaşmak istiyoruz. Tüm gün o hayatın olağan akışında zaten büyük mücadele veren bizler, Hindistan’a değil, insani koşullarda yaşayan ülkelere benzemek istiyoruz. Kötüyü değil, iyiyi örnek almalısınız. Önce vatandaşın konforunu sağlamalısınız.
Hayatımızı çileye döndürmek yerine, hayat kalitemizi artırarak diğer şehir ve ülkelere örnek olmalısınız.
Mesela İstanbul. Kocaman bir şehir. Bir ucundan diğer ucuna toplu taşıma kullanılabiliyor. Ne kadar çok aktarma yaparsan yap, ne kadar trafik olursa olsun sistem tıkır tıkır işliyor. Bunu turist olarak gidip, çok fazla yer bilmeden gezebilen ben söylüyorum. Kadıköy’den Beşiktaş’a sıfır sorunla geçip, ertesi gün tüm Avrupa Yakası’nı da toplu taşıma ile gezdik. Evet yol uzun, evet trafik var ama inanın buradan çok daha hızlı, konforlu ve sağlıklı bir sistemleri var.
Alsancak- Gaziemir arası 90 dakikayı bulmamalı.
İşte tam da bu yüzden ben pes ettim. Arabayı alabildiğim her gün arabayla gidiyorum. Çünkü 50 dakika trafikte gitmek, 90 dakika eziyet çekmekten daha konforlu.
Yetkili olan herkese sesleniyorum, bu büyük bir sorundur ve çözüm için herkesin elini taşın altına koyması gerekmektedir.