Kerim'i uzun süredir tanıyorum... Uzun dediysem 7-8 yıldır. Hep çalışır, ya tarlada dikim yapar, ya çevre düzenlemesi yapar, ya sulamada ark açar. Hiç durmaz... Geniş sayılabilecek bir arazide her yıl değişik ürün eker, zaten hatırı sayılır bir mandalin bahçeleri de var. Babadan, dededen çiftçi. Yıllar önce babası Konya'dan Yelki'ye gelmiş. Biz Yelki'ye taşındıktan sonra ilk tanıştığım kişilerden biri oldu. Oğlum Sarp ile yürüyüş yaparken hep Kerim'in tarlasının yanından geçiyorduk. Böylelikle tanıştık. Çok aklı başında, hangi ürünü neden ektiğini bilen, piyasaları yakından takip eden genç bir çiftçi...

Sohbeterimiz genellikle tarım, ekonomi, siyaset üzerine oluyordu. Ben üretici birinin fikirlerinden çok yararlanıyordum. Onun sayesinde tarım konusunda epey bilgi sahibi oldum diyebilirim. Mesela fazladan bir yağmurun, beklenmedik fırtınanın, camlardan keyifle seyrettiğimiz kar yağışının bir çiftçi için nelere mal olduğunu çok iyi bilir hale geldim. En çok yakındığı şey, girdi maliyetlerinin yüksek oluşuydu. Maliyeti düşürmek için bazı bahçe sahiplerinin Suriye, Afgan uyrukluları çalıştırmasını pek hazzetmezdi. Hatta tarımdaki işsizliği körükleyeceğini düşünürdü. Zaman içinde haklı çıktığına tanık olduk.

Sonra biz yürüyüş güzergahımızı değiştirdik. Böyle olunca da Kerim'le sık karşılaşamaz olduk. Son karşılaşmamızda inşaat malzemeleri satan büyük bir alışveriş merkezinden çıkıyordu. Hal hatırdan sonra konu yine güncel gelişmelere geldi. Bu yıl tarlalarını boş bıraktığını, hiçbir şey ekmediğini söyledi. Ayrıca inşaat malzemelerinin aşırı zamlanmasından şikayet etti.

Ben de ne alakası var gibi yüzüne baktım.

Arazilerinin bir bölümü imara açılmış. O da bir müteahhide vermek yerine inşaatları kendi yapmaya karar vermiş müteahhitliğe soyunmuş.

Epey de inşaat bitirmiş.

Yılların çifçisinin, başka bir alana kaymasının şaşkınlığı içinde, işinde başarılı olan bilinçli çiftçilerin başka işlerle uğraşmaması gerektiğini söyledim.

Kamu spotu gibi konuşmam üzerine; darmadağın ekonominin, freni patlamış kamyon gibi kontrol edilemeyen enflasyonun nedenini özetleyen bir cümle söyledi...

Ben 20 yılda çiftçilikten kazandığım parayı bir daire satarak kazanıyorum.”

Böylece "çiftçiyi destekliyoruz" masallarına da son noktayı koymuş oldu.