Dünya ve Türkiye'deki gelişmeler ileriye dönük olarak ülkeyi siyasal, ekonomik, kültürel ve dış politikadaki konumu açısından etkileyecek, rejim değişikliğini öngören girişimleri arka plana itmiştir. İngiltere'nin AB den çıkması, terör olaylarının devam etmesi, başta turizm olmak üzere ekonomik alanlarda gerileme, işsizlik, dış politikadaki “gidiş”, “gelişler” elbette önemlidir.
Ama asıl önemli olan Türkiye deki iktidarı belirleyecek, yapılanlara yasal kılıf hazırlayacak yargı kurumlarını yeniden düzenleyecek yasa tasarısıdır. Cumhurbaşkanı ve hükümetin etkin olacağı Yargıtay, Danıştay, HSYK ve YSK'ya iktidarın egemen olacağı bu tasarı Erdoğan ve ekibinin “GİZLİ AJANDASI”dır.
Seçimle gelen, seçimle gider anlayışının son bulmasıdır. Seçim sonuçlarını her yönden karar verebilecek konumdaki bu kurumlar, oluşturulan yapıları itibariyle bağımsız karar vermelerini beklemek saf delilik olur.
“KALICI BİR İKTİDAR” ve “TÜRK TİPİ BAŞKANLIK” için AKP'nin en önemli hedefi bu tasarıyı hayata geçirmektir.
Türkiye de demokrasi, özgürlük, adalet, eşitlik isteyenler bu yaklaşımı gözardı etmemeli, gereklerini yerine getirmelidir.