Tedavisi yoğun bakımda devam eden usta sanatçı Edip Akbayram’ın hayranları, en kısa sürede ondan iyi haberler bekliyor. “Aldırma Gönül”ü, “Güzel Günler Göreceğiz Çocuklar”ı, “Hasretinle Yandı Gönül”ü, “Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz”ı birlikte söyleyecekleri günleri iple çekiyorlar; büyük bir umutla…
Akbayram ay başında zatürre teşhisiyle kaldırıldığı hastaneden iyileşince taburcu olmuş, aynı gece fenalaşınca da iç kanama teşhisiyle tekrar hastaneye kaldırılmıştı.
Önce dostları neler demiştir onun için?
Müfit Can Saçıntı: “Bu ülkede, onurlu, ahlaklı, omurgalı, halkçı, toplumcu, yurtsever, sanatçının özetini geçmek için iki kelime yeter; Edip Akbayram”
Orhan Aydın: “Ağabey sizsiz asla olmaz. Direnin…”
Nazan Öncel: “Yapma! Sakın öyle bi’şey yapma. Daha söylenmemiş sözümüz var arkadaş.”
Şair Nevzat Çelik: “Sevgili Edip Akbayram’ın sağlığına kavuştuğu haberini duymak umuduyla.”
Onur Akın: “Ah güzel Edip Abim benim. Ey koca çınarım, yıkılmaz duvarım, dünya güzelim. Sen ne zorluklar, darbeler, kahpelikler, kavgalar, zulümler gördün de yıkılmadın. Bir an önce iyileşmeni ve yeniden ağız dolusu gülüp sana sarılmayı, yanaklarından öpmeyi istiyorum Abim. Benim ve bütün Türkiye’nin duaları seninle…”
Prof. Dr. Can Ceylan: “Sakın ha sakın. Hasretinle yandırma gönülleri.”
Ferhat Göçer: “Sanatçı kişiliğiyle Türkiye’nin en sevilen üstatlarından kıymetli büyüklerimizdendir o.”
Nükhet Duru; “Bizim canımız, ciğerimizdir. “
Aykut Kocaman: “Olağanüstü bir insan ve sanatçıdır.”
XXXX
Fuar’ın Fuar olduğu zamanlarda, Akasyalar’da, Ekici Över, Lunapark gazinolarında en çok dinlediğim, yıllar sonra da tanışma onuruna eriştiğim bir müzik devidir Edip Akbayram.
Günaydın Gazetesi yıllarımda da rahmetli meslektaşlarım Osman Ülkü’yle, Nebil Özgentürk’le, yine merhum Nizo (Nizamettin Bedir) ile röportajlarımız sonrası lezzetli sohbetlerinin konuğu olurdu.
Yıllar sonra onu TRT yıllarında ekranlara sıkça çıkartan Usta TV’ci Uğur Dündar, Narlıdere’de yaptığımız “Halk Arenası” programına konuk almıştı.
Program öncesi uzun uzun o Fuar günlerinden söz etmiş, sonra da “gel Atilla Arkadaş gel bir de hatıra fotoğrafı çekilelim” demişti.
En son da 1 Mayıs 2022’de Gündoğdu Meydanı’nda yüz binlere verdiği konserini izlemiştim.
O; benim de çocukluğum, genençliğim. bugünümdür.
O; tavrına tarzına duruşuna yüzüne çok yakışan gülümseyişine hayran olduğumdur.
O; Değmen Benim Gamlı Yaslı Gönlüme”, “Cemalım”,
“İnce İnce Bir Kar Yağar”, "Dağlar Dağladı Beni”, “Dumanlı Dumanlı Oy Bizim Eller”, “Bitlis’te Beş Minare”, “Kasımpaşa Kıyıları”, “Denizüstü Köpürür”, “Nem Kaldı”, “Garip”, “Mehmet Emmi”, “Haberin Var mı”, “Çeşm-i Siyahım”, “Atlının Türküsü”, “Hava Nasıl Oralarda”, “Kibar Gelin”, “Merdo”, “Kuşlar”, “Boşu Boşuna”, “Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz”, "Hasretinle Yandı Gönül", “Hava Nasıl Oralarda”, “Hakim Bey”, "Ben Ölürsem Akşamüstü Ölürüm", “Yapraklara Dallara”, "Aşk Olsun Çocuk”, “Gidenlerin Türküsü”, "Bekle Bizi İstanbul", "Güzel Günler Göreceğiz Çocuklar”…
Daha nicelerini ezbere bildiğim bugün de dinlediğim söylediğim hitlerin yorumcusudur.…
Her biri dillerden düşmeyen Edip Akbayram türküleri, şarkılarıdır bu saydıklarım.
Her biri marş olmuştur marş.
XXXX
Bir yazımda da yazmıştım; “Adı Avanos’ta caddeye, Ankara-Yenimahalle’de bir parka verilmiş müziğimizin “kilometre taşlarından” Edip Akbayram da, bir 12 Eylül mağdurudur. Maddi-manevi bir ambargo yaşamıştır yıllarca. Buyrun; kendisi anlatsın o günleri;
“Sanatçı barıştan yanadır, dünyanın tüm sanatçılarına bakın hepsi 'barış' ve 'sevgi' sözcüklerini kullanır. Bizler sanatçı olarak hep darbelere karşı olduk, evrenselleşmenin ve çağdaşlaşmanın temel direkleri bunlardır.
Darbenin ertesi günüydü. İzmir Fuarı’nda çalışıyordum.İzmir gezi rehberi
Beni gazinonun muhasebesine çağırdılar ve ‘maaşınıza zam, işinize son’ dediler.
Sebebini sordum, ‘sizi çalıştırırsak askerler burayı kapatır’ dediler.
‘Suçum nedir’ dedim "Sizin suçunuz; solcu olmak" dediler...”
XXXX
Bilir misisniz? Akbayram yıllarca işsiz kaldı. Gazino kadrolarında yer bulamadı..
Plak şirketleri vebalı gibi kaçtı ondan. Oysa öncesinde sıraya girerlerdi kendileriyle.
Dolayısıyla yeni albüm yapamadı.
Kimse çalıştırmadı. Konserlere çıkamadı..
Zor yıllar geçirir sanatçı.
Vefakar Eşi Ayten’in bileziklerini, alyanslarını sattığını bilir misiniz?
TRT de yasaklıdır o günlerde de sanatçı.
Şarkıları çalınmaz olmuştur. TV programlarına da çağırılmadı.
Neredeyse 10 yıl ambargo uyguladı devlet kanalı...
Çok çok büyük sıkıntılar yaşadı.
Öyle bir hale geldi ki çocuğuna ayakkabısını alamaz, süt alamaz süt!
Bundan sonrası Posta’daki röportajından;
“Hiçbir zaman karamsar olmadım, bu süreç içinde işkence yaşayan arkadaşlarımı gördüm, ülkesinden kaçanları gördüm. Bunlar utanç verici şeyler.
Ev kiram birikmiş, kimse iş vermiyor.
Üç ayda bir karımın bileziğini satıyordum. Oğlum Ozan’a ayakkabı alamıyordum.
Bu arada prodüktörler ‘Arabesk plak yap’ diyorlardı bana ama eşimle birlikte hiç teslim olmadık.‘Her kışın bir baharı var’ dedik.
Düşünün, çocuğuna ayakkabı alamayan bir babaya iki daire teklif edildi, ama kabul etmedim.
Çünkü ben arabesk değilim. Beni kimse satın alamaz.
12 Eylül rejimine direndim. Bugüne kadar kimsenin sırtına basmadım. Bu nedenle çok huzurluyum.'’
XXXX
Edip Akbayram asla çizgisini, duruşunu bozmadı.
Kaç kuşağın gönlünde yer edinmiştir o.
Günümüzde de kendi ifadesiyle, “ezilenlerin melodik sesi olmayı” ödünsüz sürdürendir...
Hemen bir not; ülkesine, Cumhuriyet değerlerine bağlılığı tartışılmaz onun.
Bir zamanlar herkesin yere göğe koyamadığı şimdinin terör örgütü elebaşı, “Bu ülkenin yetiştirdiği en değerli kıymettir”, “Bitsin bu hasret” diyenlerin olduğu günlerde; Fethullah Gülen’in ödülünü reddedendir.
Tarık Akan, Müşfik-Yıldız Kenter, Ferhan Şensoy, Kemal Sunal, Erol Günaydın, Macide Tanır, Göksel Kortay Semiha Berksoy ve Mücap Ofluoğlu gibi!
XXXX
Edip Akbayram yılbaşından bu yana ciddi sağlık sorunlarıyla uğraşıyor, uğraşmıyor adeta savaşıyor.
Zatürre tedavisi gördüğü hastaneden çıktığında aynı gece iç kanama teşhisiyle yeniden hastanede;. Yoğun Bakım’da. Eşi Ayten, kızı Türkü oğlu Ozan; başucunda.
Bizler de duacıyız. Şifa dileklerimiz onun için. Sensiz olmaz Edip Abi. Bir an önce iyileş. “Daha görecek günler-imiz var”. “Bekle Bizi İstanbul. Haramilerin saltanatını yıkacağız”ı, “Aldırma Gönül”ü söyleyeceğiz hep birlikte. “Güzel günler göreceğiz” e az kaldı. Canımıza canlar katacaksın. Diren Büyük Usta Diren.
Sevenlerini, sevdiklerini; bizi üzme!
Hadi Kalk Ayağa Edip Abi, hadi!…