Sosyal medya ve internet olmasa insanların sesini duyuramadığı, hakkını arayamadığı bir sistem içinde, bu mecralar en büyük haber kaynağı ve hak arama mecrası olmaya başladı. Engelliler de seslerini sosyal medyadan duyurmaya çalışıyor

14 yaşında otistik bir çocuk yaklaşık 3 aydır davranışlarında büyük farklılıklar gösteriyor.

İçine kapanıyor, depresyona benzer tavırlar sergiliyor fakat yerinde duramıyor, agresyonu artıyor,  uyku uyuyamıyor.

Anne Fatma Hanım, bu değişimler başlar başlamaz, hastanelerin psikoloji servislerinde çözüm arıyor. 3 doktorun ergenlik depresyonu teşhisinin yaşadıkları durumu karşılamadığını görüyor, ikna olamıyor. Bir doktora daha gidiyor. Çocuğa katatonik (psikomotor belirtilerle karakterize bir klinik tablo) teşhisi konuluyor. Teşhisi koyan doktor, çocuğun hemen hastaneye yatarak bir süre tedavi alması gerektiğini söylüyor.

Çocuk psikiyatri servisine yatış, Kovid-19 tedbirleri gerekçe gösterilerek gerçekleşmeyince Fatma Hanım, haklı olarak panik yaşıyor, çareyi “Twitter adaletinde” arayarak sesini Sağlık Bakanlığı’na duyurmaya karar veriyor. Zira, üyesi olduğu İstanbul Otizm Gönüllüleri Derneği’nin de yetkililerle yaptığı görüşmelere rağmen ilerleme kaydedilemiyor.

 

Fatma Hanımla twit atmasının ardından görüştüm, çocuğun hastaneye yatış yaparak tedaviye hemen başlanmasını istiyor. Her şeyden önemlisi doğru tedaviye ulaşmak istiyor. Endişe seviyesi çok yüksek. Gün boyu korku, panik, öfke, huzursuzluk yaşayan evladı için kurduğu cümle şu:  “Çocuğumu kaybediyorum her saniye.”

Tweet sonrası otistik çocuğu olan aileler ve dostlarımız, yoğun bir çabayla Fatma hanımın sesinin bakanlığa ulaşmasına destek oldu. Gün sonunda, Fatma hanım ALO 184’ten arandı ve geçtiğimiz  perşembe günü Mahzar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi’nde poliklinik randevusu aldı.

Hastane çıkışı, Twitter’da sesine kulak verenlerle son durum bilgisi paylaştı:

“Arkadaşlar oğlumla ilgili son durum. Sağlıklı çözüm Mazhar Osman”a acil randevu oluşturdular, yeni bir ilaca başlıyoruz, kan tahlillerini tekrar verdik. Ayakta tedavisi başladı. Ben gelişmeleri yine yazacağım burada. Destek veren hepinize yürekten çok teşekkürler”

Fatma hanım, oğlu için en azından an itibariyle doğru yaklaşım ve doğru tedaviye ulaştığından emin olmuş, daha güvenli görünüyordu randevu sonrası. Şimdi salı günü için verilen randevuyu bekliyorlar.

XXXX

ACİL MÜDAHALE BİRİMLERİ

Sürekli dile getirdiğimiz en önemli taleplerimizden biri, otistiklerin yaşaması muhtemel her türlü acil sağlık durumu için, donanımlı personel ve yeterli fiziki alt yapıya sahip acil müdahale birimlerinin oluşturulması.

Bu olay aracılığıyla, otizm eylem planı adı altında yer alan ve Sağlık Bakanlığı sorumluluğundaki tüm taleplerimizi tekrar etmiş olalım. Biz talep etmekten yorulmadık ama çocuklar gerek duydukları sağlık hizmetlerini de alamadan büyüyor.

XXXX

BAKIM AYLIKLARININ GECİKMESİ

Engelliler çoğu zaman, hizmet hanesine kocaman harflerle yazılan haklara erişimde güçlük çekiyor.

Geçen ay bu sayfada, ağır engellilik durumunun değişmesi nedeniyle evde bakım aylıklarının kesilmesi ile karşı karşıya kalındığını haberleştirmiştim.

Bu ay ise 13 Ağustos’ta hesaba geçmesi geçmesi gereken aylıkların 18 Ağustos’a dek alınamaması, birçok kişiye sakıntı yaşattı.

Tepkilerin sosyal medya aracılığıyla yayılmasının ardından Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, yine sosyal medya üzerinden şu açıklamayı yaptı:

“Her ay düzenli bir şekilde yararlanıcıların banka hesaplarına yatırdığımız Evde Bakım Yardımlarının takip edildiği sistemde elektronik bir güncellemeye gidildi. Ödemeler yeni sistem üzerinden yatırılıyor.”

Sistem güncellemesi nedeniyle gecikme yaşandığını, yararlanıcıların hiçbir hak kaybı yaşamayacağını belirten Bakan Yanık, kamuoyunu yanıltmak üzere yapılan paylaşımlara itibar edilmemesini istemek zorunda kaldı.

Açıklamayı görsel olarak paylaşan Bakanlık, görsele körler için alternatif metin yerleştirmeyip erişilebilir olmasını sağlamadığı için yine eleştiri aldı.

Bu ödemeler zaten her engelli için yapılmıyor.

Mali durum şartını hatırlayalım:

Haneye giren tüm aylık gelirin toplanıp hanedeki kişi sayısına bölünmesi halinde aylık kişi başı gelirin; asgari ücretin üçte ikisinden az olması gerekiyor.

Bu şartla zaten hane geliri oldukça düşük olmadıkça verilmeyen ve bu haliyle daha çok sadakayı andıran evde bakım maaşı günümüzde, 2022 Temmuz zammının ardından 2 bin 706 TL'den 3 bin 340 TL olarak belirlenmiş durumda.

Kaldı ki evde bakım aylığının bakıcıya değil engelli kişiye bağlanması da engelli vatandaşların en önemli taleplerinden biri. Anlaşılan, yine büyük hizmetmiş gibi sunulan, mevcut haliyle bile doğru dürüst işletilemeyen bir “destekleme sistemi” ile karşı karşıyayız.

XXXX

ÜCRETSİZ ULAŞIM HAKKINA ENGEL

Engellilerin hak kayıpları ilgili bir haber de change.org aracılığıyla Bingöl’den geldi. Sosyal medya ve internet olmasa insanların sesini duyuramadığı, hakkını arayamadığı bir sistem içinde, bu mecralar en büyük haber kaynağı olmaya başladı.

Altı Nokta Körler Derneği Bingöl Şubesi, Bingöl’de Toplu Taşımada Mağduriyet Yaşayan Engelli Vatandaşlar Belediye Otobüsü İstiyor, başlıklı bir imza kampanyası başlattı.

Belediyeye ait toplu taşıma araçları olmadığından, halk otobüslerini kullanan engellilerin ücretsiz kullanım haklarına engel olunduğunu bildiren dernek, imza kampanyasına destek bekliyor. Engellilerin, halk otobüsü şoförleri tarafından çeşitli hakaretler de duyduğu belirtilen ve belediyeye ait toplu taşım araçları talep edilen dilekçede, şu bilgiler verildi:

“İlimizde yaşayan engellilerimizin en büyük sorunlarından biri olan toplu taşıma, engellilerimiz için külfet oluşturmaktadır. Engelli vatandaşlarımızın ücretsiz taşıma kartı kullanımında sorunlar çıkmakta, otobüse binen engelliler çeşitli baskı ve sözlü şiddette maruz bırakılmaktadır. Halk otobüsü şoförleri, otobüse binen engelli vatandaşlarımıza bedava bulmuşsunuz, ücretsiz bulmuşsunuz geziyorsunuz” şeklinde hakaretler etmektedir. Konuyla ilgili her gün derneklerimize gelen şikayetler artmakla beraber engelliler için belirlenen toplu taşıma kriterleri çiğnenmektedir. Engellilerin araçlardan indirilmesi, hakarete uğraması, mobbing uygulanması, keyfi muamele görerek ötekileştirilmesi hak ve hürriyetlerinin ellerinden alınması aşağılanması sorunları her gün artmakla beraber sosyal ve psikolojik yapının bozulmasına neden olmaktadır. 81 ilin tamamında belediye araçları varken Bingöl ilinde olmaması pek çok vatandaşımızı mağdur etmektedir.”