Geçtiğimiz “Kadınlar Günü” vesilesi ile bu konuya değinmek istedim. Hayatın kaynağı, gezegenimizin en değerli hediyeleri ve biz erkeklerin yaşam amacı kadınlar nasıl düşünür? Neden erkekler onları anlamakta hep zorlanır? Aslında bilimsel olarak bu cevaba erişmiş durumdayız. Fakat yine aynı cevap yüzünden gene kadınları anlayamıyoruz. Kısaca cevap, beyinlerimiz “gerçekten” farklı çalışıyor. Yani kadınların nasıl düşüneceği hakkında cevabı defalarca okusak, bilsek, tekrarlasak da erkek beyni olarak içeride aynı ekipman ve malzemelere sahip olmadığımız için biz erkeklerin kadınların davranışlarını tahmin etmek için ilkel içgüdülerinden başka güveneceği bir yardımcısı yok.
Yorumu size bırakarak erkek beyninin, kadın beyninden farklarını ve bu farkların sebeplerini dünyadaki bilimsel araştırmalardan çıkan sonuçları paylaşmak istiyorum:
Erkekler ve kadınlar aynı görevi yerine getirmek için beynin farklı bölümlerini kullanırlar. Genel beyin hacmine göre, bir kadının beyni bir erkeğin beyninden% 10 daha küçüktür. Bununla büyüklük, zeka seviyelerini etkilemez. Ve bilim adamları beyinlerin hangi bölgelerinin hacim farklılıklarına sahip olduğundan da emin değiller.
Yaşla birlikte erkek beyni dişiden daha hızlı küçülür. Kadınlar aynı anda birden fazla görevi yönetebilirler. Aynı anda birkaç şey yapmak zorunda kaldıklarında erkekler sinirlenir. Bilim adamları bunun beynin içindeki gri ve beyaz maddeden kaynaklandığını keşfettiler. Erkekler daha fazla beyaz maddeye sahipken, kadın beyni daha fazla gri madde kategorisi ile anılır.
Erkek beyni bilgiyi daha hızlı emer. Fakat kadınlar ise tüm ayrıntıları hatırlama eğilimindedir. Erkekler öğrendikleri bilgilerde genellikle ana noktayı akılda tutarlar.
Bir erkek kaybolursa, yönü ve seyahat edilen mesafeyi hatırlar. Bir kadın ise yoldaki referans noktalarını hatırlar. Benzer şekilde, bir erkek sürücü mesafenin sayısal değerini hatırlarken, bir kadın sürücü genellikle farklı yol işaretlerini ve vitrinleri hatırlar.
Erkekler kesin bilimlerde, kadınlar ise sosyal bilimlerde daha iyidir. Erkekler ve kadınlar sert ve rahatsız edici seslere farklı tepki verir. Kadınlar da daha konuşkan olma eğilimindedir. Kadın beyninin zevk merkezi, sosyalleşmeleriyle ilgili olabilir. Böylece, konuşma kadınlara daha fazla zevk getirir. Kadınlar, erkeklere göre günde yaklaşık “üç kat” daha fazla kelime kullanırlar.
Bir kadını 20 saniye kucaklamak onun mutluluğunu ve kendine güvenini artırır. Erkekler ve kadınlar farklı bir mizah algısına sahiptir. Erkekler bir hikayenin veya şovun neşeli sonucuna daha çok odaklanırken, kadınlar genel olarak mizahın inceliklerinden ve sunum dilinden zevk alırlar.
Kadınlar doğası gereği daha sosyal, erkekler ise daha agresif rekabetçidir. Bu yüzden erkekler sık sık kavga ederler. Aynı nedenden dolayı, kadınlar erkeklerin onlarla uzun bir tartışmayı aynı seviye ile sürdürememelerinden dolayı kızabilirler.
Erkeğin işitmesi, kadın işitmesine göre daha zayıftır. Bu yüzden kadınlar ince tonlamaları ve erkekleri duyabilirler. Ayrıca dokunsal algı açısından erkekler daha zayıftır. Kadınlar daha gelişmiş organizasyon becerilerine sahip olma eğilimindedir. Bir adam yolda bir top görürse, muhtemelen ona vuracak, bir kadın muhtemelen onu alacaktır. Dişi beyinleri daha fazla ısınır, çünkü daha fazla glikoz “yakar”. Erkekler konuşmayı mantıkla algılarlar, böylece söylenenleri tam olarak duyarlar. Kadınlar ise sezgilerini ve duygularını kullanırlar. Bu, kadınların her yerde ipuçlarını ve gizli anlamları görmesine yardımcı olur.
Evet, herkesin merak ettiği kısma gelirsek, işte burada: erkekler seks hakkında kadınlardan daha sık düşünüyor. Bir araştırma, bir haftada erkeklerin cinselliğe ilişkin ortalama düşüncelerin sayısının 18,6 olduğunu ve kadınların ise 9,9 olduğunu bulmuş. Tabii ki, bu oranlara hastalar veya çeşitli zihinsel bozuklukları olan insanlar dahil değil.
Bu farklara bakarak erkek beyni ile kadın beyni tamamen aynı olsa idi dünyanın nasıl bir yer olacağını tahmin etmek zor. Ama şu kesin, çok sıkıcı yaratıklar olurduk. Erkek beyninin mantığını ve kadın beyninin duygularını karıştırıp, kaynaştırmak hayatımızı çok daha renkli yapıyor. Bu vesile ile tekrar tüm kadınlarımızın “Kadınlar Günü”nü kutlarım…