Beni tanıyanlar bilirler, çok önemli başka bir işim olmadıkça hemen her sabah İzmir Kent ormanında yürüyüş yapar ve ortalama 4500 adım atarım.
Her sabah saat 08.30 da başlayan bu yürüyüşümde aynı saatlerde yürüyüş yapan diğer müdavimlerle karşılaşır selamlaşırız.
İzmir Kent Ormanı, bir önceki Büyük Şehir Belediye başkanımız Aziz Kocaoğlu’nun görevi süresince İzmir’imize kazandırdığı pekçok eserinden bir tanesi. Her sabah, bize böyle yemyeşil, böyle oksijen deposu ve göletinde barındırdığı yüzlerce pelikan kuşu ve birkaç Balıkçıl kuşu ile böyle güzel manzaralar sunan bir yer sağladığı için kendisine hayır dua ederim.
Dünyanın birçok kentinde de benzeri alanlar vardır. Londra’daki Hyde Park, New York’taki Central Park, onlar kadar büyük olmasa da Paristeki Jardin du Luxembourg böylesi alanların en güzel örnekleri arasında yer alır.
Çeşitli ülkelere yaptığım seyahatlerde gittiğim şehirlerde bunlar kadar ünlü olmasa da benzer alanların olduğunu hep gördüm ve İzmir’imizde de böylesi bir ormana sahip olduğumuz için kıvanç duydum.
Yıllardır hep bakımlı ve temiz olması nedeni ile de yürüyüşlerim için tercih ettiğim Kent Ormanı maalesef son zamanlarda bu niteliğini kaybetme yolunda.
Son birkaç aydır yol kıyısındaki bankların tahrip edilmeye başlandığını, kırılan bozulan tahrip edilenlerin de ne yerine yenisinin konulması, ne de onarılması için bir çalışma yapılmadığını hayretle görüyorum. Kırılıp, bozulmayan banklar ve diğer dinlenme noktaları da uzun süredir boyanmadığı için son derece bakımsız bir görüntü arz ediyor.
Hâlâ oturulabilir durumdaki bankların etrafı da ciğdem çekirdek kabuklarıyla ve sigara izmaritleriyle dolu. Uzun süredir temizlenmediği için birikmiş.
Elbet bunları kırıp döken, her yeri çöpe, çekirdek kabuğuna beleyen, naylon torbaları, içtikleri meşrubat şişelerini sağa sola savuran, su çeşmelerini kıran, söken magandalara karşı içim hınçla dolu, gördüğüm zaman da ağır bir biçimde uyarıyorum. Ama oralarda çöpçü diye dolaşıp, bunları temizlemeyenleri de birilerinin kontrol etmesi lazım. Magandalar değil biz galip gelmeliyiz.
Ayrıca, daha önce orada güvenlik elemanı olarak bulunan, belirli periyodlarla Kent ormanında devriye gezen güvenlikçiler de epey zamandır ortada yoklar. Onlar magandalara karşı ciddi bir caydırıcı güç oluşturuyor, magandaların keyfi davranışlarını engelliyorlardı. Bence en kısa zamanda tekrar güvenlik elemanlarının ormanın asayişini korumak üzere görevlendirilmesi gerek.
Kent Ormanının diğer bir sorunu da ağaçların bakımsızlığı. Oradaki görevlilere defalarca söyledim. Birçok limon selvisi ağacı bir nedenle kuruyor. Buna müdahale edilmedikçe de hastalık diğer ağaçlara da sirayet ediyor. Mutlaka ilgilenilmesi gerek.
Ha bir de son zamanlarda orda başıboş dolaşan atların yarattığı pislik de cabası. Oralarda çoluğumuz çocuğumuz oynuyor. Atları insanların daha az gittiği bölümlerde, etrafı çitlerle çevrilmiş bir yerde beslemek gerek.
Kent ormanı ile ilgili son bir husus da bir öneri mahiyetinde. Belirli bir bölüm ayırılıp orada Jardin du Luxembourg kadar olmasa da benzeri bir biçimde çiçek şöleni mahiyetinde bir görsel şölen yaratılabilir. Çok hoş olur.
Haydi Parklar Bahçeler Müdürlüğü. Pırıl pırıl bir Kent Ormanı istiyoruz sizden.