Seçime doğru dolu dizgin giderken, İzmir’in sanat yaşamı canlılığını koruyor. Geride bıraktığımız haftanın başında 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin yıldönümünde İzmir Devlet Senfoni Orkestrası’nın Çanakkale Şehitlerini Anma Konseri vardı. 20 Mart’ta İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı’nın (İKSEV) 31. İzmir Avrupa Caz Festivali Slovak piyanist Ondrej Krasnak’ın konseri ile sonuçlandı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 42. Uluslararası Tiyatro Festivali (2 yıldır Hülya-Özdemir Nutku adıyla gerçekleşiyor) ise bu hafta içinde, 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nde sona erecek. Baharın başlangıcı olan 21 Mart, Nevruz bayramının yanı sıra Dünya Şiir Günü olarak kutlanıyor. Bu gün nedeniyle düzenlenen çeşitli etkinlikleri de hesaba katarsak, İzmir’de sanatsız geçen gün olmadığını söyleyebiliriz.
7 Mart’ta Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde, Ayşegül Yeşilnil’in solist olarak katıldığı “Ella Fitzgerald Gecesi” ile başlayan Avrupa Caz Festivali’nde 19 Mart akşamı, Goethe Enstitüsü desteğinde gerçekleşen “Embryo Live” konseri bu yıl festivalde izleyebildiğim tek konser oldu; iyi ki de izlemişim. 1969 yılında Christian Burchard’ın kurduğu “Embryo” topluluğunun solisti, Burchard’ın kızı Marja Burchard idi. Pek çok enstrümanı ustalıkla çalan Marja’ya eşlik eden üç müzisyen de ondan aşağı kalmıyordu. Dünyanın dört bir yanından derledikleri ritmler ve melodileri çağdaş caz yorumuyla sunan topluluğu ayakta alkışladı İzmirliler.
***
İzmir Uluslararası Tiyatro Festivali’nin “Tragedyalar” adlı gösterisinde yer alan Yunan topluluğu “Sebun Quartet” de son günlerde beğeni ile izlediğimiz bir diğer müzik gurubu oldu. Purcell, Humperdinc, Puccini, Gomidas gibi birbirinden çok farklı müzik anlayışlarının ürünü olan parçaların yanı sıra, bir Japon halk ezgisi ve Oğuzhan Balcı düzenlemesiyle ‘Karahisar Kalesi’ni yorumlayan dörtlünün parçaları arasına üç Yunan tragedyasından birer tirad yerleştirerek nasıl bir bütünlük elde edilmeye çalışılmış anlayamadım doğrusu. Sebun Quartet’i bir müzik festivalinde izlemeyi yeğlerdim…
Tiyatro Festivali’nin en parlak etkinliklerinden biri Cumartesi akşamı AASSM’de izlediğimiz “Hamiyet” Müzikali oldu. Peyk grubunun solisti İrfan Alış’ın yazdığı hikaye ve şarkı sözlerinden yola çıkarak Deniz Madanoğlu’nun yazdığı, Işıl Kasapoğlu’nun yönettiği, Peyk ve Mom işbirliği ile kotarılan müzikalde Hamiyet rolünü üstlenen Aslı İnandık ve tüm kadro çok başarılıydı. Tomris Kuzu’nun dekor tasarımı, Selin Ölçen’in kostüm tasarımı, Cem Yılmazer’in ışık tasarımı, Gizem Bilgen’in hareket düzeni projeyi Türkiye’de çok az rastladığımız bir düzeye ulaştırmıştı. Hikayenin fonunu oluşturan 80 darbesine ilişkin birkaç fırça darbesine ihtiyaç vardı kanımca; genç kuşağın bu dönemi yeterince bilmediğini varsayarak. Bir de, İrfan Alış’ın şarkı sözlerini biraz daha anlaşılabilir biçimde yorumlamasını isterdim. Belki de indie-rock’a aşina kulaklar alışkındır bu tarz bir okumaya. Bilmediğim konulara girmeyeyim en iyisi…
***
Oyun öncesi, APİKAM’da TYS İzmir temsilciliği adına Neval Savak’ın düzenlediği Şiir Günü etkinliğine katıldım. Önce “Bir Kente Fısıldamak” belgeseli izlendi, ardından İzmir’in değerli şairleri Hidayet Karakuş, Aydın Şimşek, Namık Kuyumcu, Tuğrul Keskin, Bilsen Başaran, Cem Seyhun Ünbay’ın da aralarında olduğu şairler şiirin önemini vurgulayan konuşmalar yaptılar, İzmir’in yetenekli kızı Adasu Akın viyolonseli eşliğinde güçlü sesiyle güzel ezgiler yorumladı. İzmir’in bir haftası böyle geçti. Kentin hayat damarlarını oluşturan sanatçılara ve onlara destek veren yerel yöneticilere ne kadar teşekkür etsek az… Hafta sonunda oy kullanmayı ihmal etmeyin derim, bu hayat damarlarının kesilmesine razı değilseniz…