Mehmet Aslantuğ,
bir aktör...
Dizilerden, sinema filmlerinden, reklam filmlerindeki seslendirmelerinden aşinayızdır ona...
Muhaliftir...
Takdir edilen belli bir tavıra sahiptir.
Ona göre;
“Sanatçının söylemlerinde politik duruş olabilir, kriterleri de bellidir.
Kamu yararı üzerinden konuşur sanatçı.”
Ülke meselelerine son derece duyarlılığıyla tanınır.
Sade bir yaşamın içindedir, pek gözönünde olmayı da benimsemez.
Hayat felsefesini şöyle özetler; iki cümleyle;
“Söz değil, eylem gerek! İyiyi, güzeli, doğruyu arayan ve onun nöbetini tutan eylem kutsaldır!..”

xxxx

Aslantuğ hazırlıksız yakalandığımız, şu ana kadar 50 bine yakın canımızı alan, “kader plânı” denilen, zincirleme ihmallerle anılan “Yüzyılın Felaketi” depremle ilgili sosyal medya hesabında;
“Sor Kardeşim…
Hesap Sor…
Ona, buna, bana!..
Herkese sor!
İktidarına sor, muhalefetine sor, bürokratına sor.
Merkezine, belediyesine, kuruluna, encümenine sor.
Sor ne olur; hesap sor!
Hani sosyal devlet diye sor!
Deprem paraları nerede diye sor!
İmar aflarının hesabını sor!
Bu alçak rant düşkünlüğüne, bu ruhsatları alan/veren katillere, hırsızlara, arsızlara hesap sor.
Sor kardeşim...
Kendinden hesap sor!
Kârına giderken neyi bıraktığını sor.
Bu oldu bittiye nasıl göz yumarım, neden razı olurum diye sor!..
Vazgeçme, unutma, unutturma, bir daha olmaz sanma, yok sayma!
Sor ki...
O güzel eli niye bırakmadığını görelim. Hesabını sormayan yardımın; eksik, ezik ve korkak kalmaya mahkum olduğunu bilelim.
HESAP SOR !..” ifadelerini paylaştı.

xxxx

Sonra başına ne geldi Mehmet Aslantuğ’un bakın!
“Bir İstanbul Masalı”, “Sıcak Saatler” gibi dizilerle ünlenen Mehmet Aslantuğ, son olarak TRT dizisi “Kader Çıkmazı”nda Ali Fuat” karakterine can veriyordu.
“Veriyordu” yazdık!
Oğluna;
yıllar önce TRT ekranlarında yayımlanan ‘İz Peşinde’ dizisinin jeneriğini paylaştığı gönderiyle hitap etti, diziden çıkartıldığını anlattı!
"Kaptan’ın Seyir Defteri" başlıklı paylaşımda üniversite öğrencisi Can’a, "Bu gece olduğu gibi bazı anları kayda düşmekte yarar var!"
sözleriyle seslenen oyuncu şu ifadeleri kullandı: 
"Evlat, üniversite bitiyor hayırlısıyla.
Aktörlüğe heyecan büyüttüğüne göre, ‘Seyir Defteri’nin şahitliğinde birkaç cümle kurmak isterim.
Bu gece olduğu gibi bazı anları kayda düşmekte yarar var!
Jeneriğini paylaştığım dizinin ekranda yayına girmesinden bu yana tam 35 yıl geçmiş.
Adı, ‘İz Peşinde’…
‘Belene’, ‘Ağaların Düğünü’, ‘Kopuk Takımı’, ‘Vurguna İnmek’, ‘Karayar Köprüsü’, ‘Kapıları Açmak’, ‘Yalancı’ gibi aynı çatı altında yaptığımız diğer projelerden yalnızca biri. 35 mm çekildi.
Türkiye’nin ilk en uzun dizisi.
Meslek hayatımın özel yönetmenlerinden Hüseyin Karakaş’la çalıştık.
Saygı ve rahmetle yâd ediyorum.
35 yıl sonra bugün, hakikat ve doğrudan yana ses vermeye gayret ediyoruz diye; o kurumları kendine bağlayarak siyasi tavrının mülkü sananlar, yarın o koltuklarda başkaları oturduğunda da sesimizin aynı vicdanla  yankılanacağını bilmelerine rağmen gerçekten ilham alan, sual eden tavrımızdan rahatsız oldular.
‘Bizle çalışırken olmaz’ diyen bir kibir saklıyorlar.
‘Yalancı’ adlı çalışmadan 30 yıl sonra dahil olduğum ‘Yürek Çıkmazı’na veda ettim bu akşam.
İlk kez bu duygularla birlikte oynamanın deneyimini de heybeye koyarak ve elbette tereddüt bile etmeden! Gerçeğe yoldaşlık ediyoruz diye; ürken, küsen, kızan birilerine teslim edilecek bir yürekle büyüyüp serpilmedik.
Öyle de gideceğiz muhakkak.
Görevimizi lâyıkıyla yapmaya, türkülerimizi hissederek söylemeye devam ederek…
Babanın yedeklediği bir umuda yolculuk ülkesi olmadı.
Yedek pasaportu olmadı.
Hiç hayalini de kurmadı.
Ah benim gönlü güzel oğlum, meslek hayatında bu türden beklentilerle sınava girdiğinde; bir an bile düşünme, doğruyu terk etme, senin için iyi olan şey halkın için sorunluysa eğer, aklını asla ikiletme!
Çalışma hayatın başka ülkeleri dayatsa bile; derdin de, gönlün de ülkende olsun.
Bu mühürlenmiş duyguyu yok sayarak terk etme! Umutsuzluk bir hastalık evlat.
Hiçbir şey için çaresiz değilsiniz, çare sizsiniz. Geleceğiniz; aydınlık, bereketli, onurlu ve kutlu olsun."

xxxx

Evet, Mehmet Aslantuğ “Sor Kardeşim, hesap sor” yazdı.
Sonra da 7. bölümünde katıldığı “Kader Çıkmazı”ndan 17.bölümde çıkarıldı!
“Bizle çalışırken olmaz” denilerek!..
Boyun eğmedi, biat etmedi diye!
“Eleştirel dil “ kullandı diye!

xxxx

Dizinin başrolündeki
Alp Nevruz da bakın ayrılığa karşı ne yazmış Aslantuğ’a;
“ Hep görüşürüz Mehmet! Büyük aktör, dostum, teşekkürler!
Yürek Çıkmazı’ndan geçişiniz unutulmayacak. Size en iyisini diliyoruz.”

xxxx

Baskı, tahammülsüzlük, sansür -gerçekten- nefes almayı güçleştiririyor.
Doğruları söylemek, eleştiri getirmek imkansızlaştı neredeyse bu dönemde.
Mehmet Aslantuğ onurlu gururlu bir duruş sergilemiştir.
Gerektiğinde bedel ödese de, eğilmemiş bükülmemiş, “Yürek Çıkmazı”nın sonuna gelse de(!) çizgisinden de sapmamıştır.
Aydınlık ve Güzel Türkiye’yi yüreğinde büyütenlere, kalplere ışıkla umut aşılayanlara selâm olsun.
Kutluyoruz, her türlü övgüye layıksın Mehmet Aslantuğ…
Bir kez daha;
ONUR İNSAN HAYATINDAN UZUN YAŞAR...