İnsan bir bayram sabahında neler düşünmez?
Eğer çoluk-çocuk-torun, eş-dost-akraba iletişiminde doğru noktayı yakalamışsanız...
"Bayramın bayram olduğu" hissi, dışardaki "kanlı görüntü"ye bakmaksızın yayılır...
Küçük mutluluklar büyür; barış sevinci çoğalır yüreğinizde...
Sevgiyle sarılmalar, coşkulu gülüşler günü farklı kılar...
Bayramdır...
Sevgi paylaştıkça çoğalır!
***
Mutluluğun doruğa ulaştığı anlarda...
Sokaklarda yalın ayak dolaşan...
Trafik lambalarında kağıt mendil satmaya çalışan...
Aracınızın camını silip üç-beş lira bahşiş koparmak peşindeki kızlı-erkekli çocuklar gelir usunuza...
Uzaklarda bir yerlerde çekilmiş fotoğraf karelerinden yansıyan...
Çöp kutularından giysi ya da kuru ekmek toplama çabasındaki insanlar düşün evreninize takılır...
Hüzünle karışık dalgınlığınızı...
"Ne düşünüyorsun?" sorusuyla yükselen ses bozar!
Yoksa bayram herkes için "bayram" değil miydi?
***
Düşünmez mi insan yaşadığı ülkeyi; o ülkenin toplumsal farklılıklarıyla bir bütün oluşunu...
Ekonomisini, sosyal yapısını, sporunu, eğitimini, tarihini; kısaca gelmişini-geçmişini...
Ve siyasal bir yeniden yapılanma ile nereye sürüklendiğini...
Düşünmez mi?
Her an her dakika gidip-gelen döviz kuru dalgalanmasını; borsanınn alçalıp-çıkışını; altının getirip götürdüklerini...
Hepsinin sonucunda da yüzde 45 devalüasyonla Türk lirasının değer yitirişini...
Nasıl düşünmesin ki?
***
İşte o döviz çalkalanmasında neler oldu diye düşünürken...
Türk sporunun iki büyük organizasyonuna...
Dışa bağımlı konumdaki futbol ve basketbola da ateş düştü!
Ve o ateş düştüğü yeri yakıyor ne yazık ki!
Futbolda UEFA'nın FFP izlemesindeki kulüpler ekonomik anlamda dökülürken...
Kur etkisiyle yabancı futbolcularına ödeyecekleri rakam yüzde 45 arttı iyi mi?
Transferde zorlanırken, dolar-avro yükselişi bellerini daha da büktü...
Yaklaşan ödemelerle birlikte ne yapacaklarını şaşırdılar!
Beşiktaş olağanüstü genel kurula gidiyor...
Galatasaray basketbol takımı sponsorunu yitirdi!
***
Bu dökülmeye naklen yayın gelirlerinin sabit kalışı tuz-biber ekti!
Türkiye Futbol Federasyonu'nun yayıncı kuruluş ile sabit kurdan anlaşmış olmasıyla Süper Lig ve Spor-Toto 1. Lig kulüp yöneticilerini aldı bir düşünce!
"Biz şimdi ne yapacağız?"
Bu soruyu çok öncelerini kendilerine sorması gerekenler...
Yaklaşan büyük tehlikenin farkında kaçacak delik arıyor; yeni yükleniciler bulmak için çırpınıyor!
Ve daha çoook çırpınacaklar gibi görünüyor..
***
Ne Göztepe'nin iki maç yitirmişliği...
Ne Altınordu'nun yeni oluşumuyla dökülüşü...
Ne de Altay'ın iyi başlangıcını değerlendiremiyorsunuz...
İşler böyle olunca düşünmek düşüyor insana bayramda da!
***
Bir anlık rüzgar alsa götürse şu karamsarlığı...
Spor evreninin aydınlandığını görse insan mutlanacak ama...
Zaman da, işleyiş de kötü!
"Bayram"ın adı bile değiştirmiyor görüntüyü...
Gel de düşünme!