Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, bakanlığına bağlı kadrolu öğretmenlere maaş ödenmesi işleminden "fonlandırma" diye bahsetti. Şöyle konuşmuştu Tekin, anımsatalım:
"Sokakta gördüğünüz her 80 kişiden bir tanesi, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından maaşı ödenen öğretmen statüsünde. Bakın bu devasa bir rakam. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı, 30'lu 40'lı rakamlardan, şu an 13-14'lere düşmüş durumda. Bunlar dünya ortalamalarının gerçekten üstünde olan rakamlar. Dünyanın hiçbir tarafından bu kadar büyük bir öğretmen kitlesi kamu tarafından fonlandırılmıyor."
Tekin'in öğretmenleri, seri üretim yapan bir işletme sahibi gibi ürün yerine koyup "tane" olarak anıyor resmen.
xxxx
Meslektaşımız Çiğdem Toker’in T24’teki yazısından alıntılayalım;
“Bakan Tekin'in, öğretmenin saygınlığını hiç dert etmeden ‘kamu tarafından fonlandırılmak’ diye andığı konunun adı, bütçe kaynakları oluyor.
Kendisi de bakan olarak, bakanlığına ayrılan bütçe ödeneğinin en üst amiri.
Kendisinin maaşı dahil, ‘fonlandırma’ dediği kamu kaynakları bizlerin vergilerinden oluşuyor.
Vatandaşların temel haklarını gözeten, hakları ve hizmetleri eşit biçimde götürmekle yükümlü makamlar olan bakanlıklar da bu hizmet ve icraat için kamu kaynaklarını belli kurallara göre kullanır, aktarır.
Tekin'in bulunduğu o geçici makamın, en önemli fonksiyonu ise şikâyet değil, kendi partisinin zamanında birikmiş, çeşitlenmiş, kronik hale gelmiş sorunlara çözüm bulmaktır. Tekin'in yakışıksız, farklı çağrışımlara yol açan ve öğretmenleri değersizleştiren ifadesinde geçen maddi unsur gerçeği yansıtmıyor.”
xxxx
İktidar partisi, eğitimi yap-boz’a çevirdi.
Öğretmenlerin atamasını yıllarca yapamıyor.
Özel okulları teşvik eden politikaları tercih ediyor.
“Dinci vakıflarıyla, bilimsellikten uzaklaşan, kendi arzularına uygun ‘eğitim" i tasarlayan müfredat ile kamusal eğitimi bir dayatmaya dönüştürdü.”
Gerici, dinci dayatma!
Oysa “fonlananlar”; tarikatlar, dinci vakıflar, özel okul patronları değil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı şirket mi?
Eğitim, bir kamu hizmeti değil mi?
Eğitim Sen Söke Temsilciliği Örgütlenme Sekreteri Çiğdem Erdoğan Akbaba’nın dediği gibi; “Öğretmen aldığı maaşın vergisini kuruşu kuruşuna öder. Öğretmenler devlet tarafından fonlanmaz!”.
