Öpme, öpülme, öpüşme… Dostluğun, özlemin, kavuşmanın, sevginin, aşkın yaşamsal bir eylemi desem…
Bilimsel veriler öpüşmenin gerilimi azaltan, kişinin kendini iyi duyumsamasına yol açan, toplumsal bağları güçlendiren yanlarını da ortaya koyuyor.
Sarılmak, kucaklaşmak, yanaklardan öpmek, sevgililer içinse öpüşmek bir insan edimi, eylemi, ayrıcalığı…
Bu öpme işi de nereden çıktı şimdi diyenleri duymuyor değilim. Şair Hüseyin Yurttaş’ın bilinen, sevilen şiirinden efendim; “öpüldünüz efendim”den…
“Herkes bir başınaydı, nedense biz ikimizdik/Sokaklar yalın ışıklarla yıkanıyordu/Özlemin kabarmış köpüğü yüreklerimizde/Saat izmir sularıydı, öpüldünüz efendim”
Şiir, öykü, roman, deneme, masal, çocuk kitaplarıyla yazınımızın saygın, seçkin emekçilerindendir. 1960 sonrasının "ikinci kuşak" şairleri arasında toplumculuğu, geniş soluğuyla dikkat çeker.
Şöyle de söyleyebilirim; 19 Kasım 2022 Cumartesi günü Kemeraltı Mirekelam Han’da üç değerli şairimiz Hüseyin Yurttaş, Mehmet Mahzun Doğan, Aslıhan Tüylüoğlu’nun katıldığı, benim yönettiğim etkinlikte şiire kesti ortalık.
O gün şiire ve şaire değer veren konuklar, şair dostlarım etkinlik sonuna dek salonu terk etmediler; ilgiyle, alkışla, sevgiyle izlediler.
Kuşkusuz İzmir’de şiire dair konuşulacak olursa, yaşayan şairler içinde adı akla ilk gelenlerdendir Hüseyin Yurttaş. Değerlimiz…
***
Aslıhan Tüylüoğlu her geçen gün şiirini güçlendiren, kendi sesini oluşturan, şiire çalışan, emek veren şairlerden. O gün de şiir üzerine söyledikleri, kendi şiirine ilişkin notları, seslendirdiği şiirleri ilgiyle, beğeniyle izlendi.
Yeni çıkan “Kaçkınpatı” (Akdoğan Y. Eylül 2022) kitabından “Sokağın Provası”yla Karşıyaka gezisine kattı bizi:
“Bahçelievler’de çama tırmanan aya/Karşıyaka’da sallanan nazlı vapura/Nergis’in çarpık bacaklarına/Bostanlı’nın gün görmemiş kalçalarına/İskele kurdum Alaybey’de ömrümün bir ucuna/Güneşi arkama alarak yazdım bunları.”
***
Mehmet Mahzun Doğan, şiirleriyle bilinir, tanınır; ama aynı zamanda gazetecidir, dergicidir, yayıncıdır.
“Neydim, niçindim/Balkona bir serçe
Onun içindim/Öptükçe bir nehri
Bu göğü bir kadın onarır/Dedimse de...
Gömüldüm/Poyrazın kalbine
Neydim, niçindim/Bir kelebek, ömrümün bahçesine”
***
Mirkelam Han’daki ilk buluşmamızı 26 Ekim 2019’da şair dostlarımız Hidayet Karakuş, Attila Er, Selami Şimşek, Coşkun Şimşekli, Güzin Oralkan’la gerçekleştirmiştik. 24 Aralık 2022 Cumartesi günü 12. kez yine üç şairimizle birlikte olacağız.
Bekleriz efendim, “öpüldünüz efendim”…
‘DOKSANCIK KUŞU’
Zeynel Güney adını doğrusu bilmiyordum. Ne zaman ki Ahmet Günbaş onun “Doksancık Kuşu” adlı öykü kitabını (Ürün Y. Aralık 2021) kitaplığıma kattı, ısıttı yüreğimi. Sevdim öykülerini. Günbaş, Güney’in bu kitapta yer alan öyküleri için şunları söylüyor:
“(Bana göre, Orhan Kemal’le Bekir Yıldız bileşimine yakın) Can yakıcı gerçekliğe kestirmeden ulaşan ve gösteren bir üslubu var. Kimi zaman sürpriz bir sonuçla karşı karşıya kalıyoruz, kimi zaman okuru düşünceye sevk eden bir boşluğa düşerek derin düşüncelere dalıyoruz. Kısa tümcelere akan anlatım, oldukça net ve yalın. Aşırı dolaylılık ona göre değil. Dahası türküsü dilinde biri. Islığını çala çala var ediyor kendini yöresel renkleriyle.”