Ortalık bir anda kararmsarlığa bürünmüştü.
Herkes birbirine soruyordu, “ne olacak şimdi?”
Çünkü Türkiye tarihinde hiç görülmemiş bir olay yaşanmış ve dünyanın en büyük şehirlerinden biri olan İstanbul'da seçimlerin yenilenmesine karar verilmişti.
Hem de hiç ispatlanamamış gerekçelerle...
Seçimlerin portesto edilmesini isteyenler bile vardı.
Bu karardan bir iki saat sonra genç bir adam kendisi için toplanan kalabalık önünde önce ceketini çıkardı, gömleğinin kollarını sıvadı ve, “Yolumuz uzun... Gençliğimiz var....Heyecanımız yüksek...” diyerek konuşmasına başladı.
Ve her şey değişti....
Aslına bakarsanız siyasetçinin görevi halka umut vermektir.
Ama sözleri söyleyenin bir ağırlığı olması gerekir.
Geçmişe bir bakın, çok önemli sözler söylemiş, ama bir kişiyi bile ikna edemeyip siyasetin çöplüğünde yer almış politikacıları göreceksiniz.
İnandırıcılık bitince böyle oluyor...
Türkiye'nin artık yenilenmesi gerekiyor.
Ülkeyi 17 yıldır yöneten AK Parti, parti hüviyetini kaybetmiş durumda.
İzmir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım, Başbakan, Meclis Başkanı Binali Yıldırım, İstanbul Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım.
Ben yazarken yoruldum.
O da yorgun, yılgın...
Ekonomi ise damatta...
Koca AK Parti bu kadar dar alana sıkışmış gözüküyor.
Eski yöneticiler ise çoktan bayrak açmış ve yeni parti için kolları sıvamış gözüküyor.
Yerli işadamları önünü göremediği için yatırım yapmıyor, yabancı işadamları ise güvenli ortam olmadığı için yatırımdan kaçıyor.
Böyle olunca da işsizlik her geçen gün artıyor...
Üstelik hukusuzluk, geçim sıkıntısı en çok şikayet ettiğimiz konuların başında geliyor.
Göç dalgasını katmıyorum bile...
Tüm bunlara halkın umudunun tükenme noktasına gelmesini ekleyin.
Biliyorum çok karamsar bir tablo çizdim ama böyle bir ortamı yaşıyoruz...
İşte genç bir adam böyle bir ortamın ters yüz olmasını sağladı.
Ve normal şartlarda bu kadar önemsemeyeceğimiz bir yerel seçim, Türkiye'nin tarihi seçimi haline dönüştü.
İşi zordu, karşısında bütün devlet erkanı vardı.
Her şeye rağmen kazandı...
Ve bir dönem sona erdi.
Tamam çok şeyimiz eksik. Ama artık umudumuz var....
