Lewis Hamilton bu hafta sonu Mercedes'le vedalaştı…
Pazar günü son yarışına çıkarak 2013'te başlayan macerası son buldu. Herkesin ağladığı, 2024 sezon şampiyonun ya da takımlar şampiyonunun geride kaldığı bir yarıştı. Çünkü Lewis Mercedes ile yollarını ayırıyordu. Ben ve yaşıtlarım için sanki bir defter tamamen kapandı, sanki artık biraz daha yaş aldık o gün. Formula 1izlemeye başladığımız yılların idolüydü Lewis. Bizden biriydi. Çok küçük yaşta sayısız zorbalığa uğramıştı. Büyük emekle geldiği noktada defalarca ırkçılığa maruz kaldı. Hatta kökeni sadece Avrupa olsaydı önüne hiçbir engel çıkmayacağını hepimiz biliyoruz. 11 yıldır defalarca hakkı yenmesine rağmen, kavgasını ya da hakaret ettiğini görmedik. Sadece çalıştı. Elinden gelen her şeyi yaptı kendi için, haksızlığa uğrayanlar için. Tüm dünyada ırkçılığa karşı duran organizasyonlarda yer aldı ve alıyor.
Bir takımdan ayrılırken bütün ekip ağladı. Takım patronu, mühendisler, yarış severler, sunucular herkes Hamilton sanki tamamen gidiyormuş gibi ağladı.
F1 tarihinin tüm rekorlarını elinde tutan Schumacher ‘i de geride bırakan Hamilton, 11 yılda 7 şampiyonluk, 104 pole pozisyonu, en fazla yarış kazanan pilot oldu. Monako GP'de en hızlı turu atan Hamilton, Mercedes ile 54. en hızlı turunu kaydetti ve bir takımla en çok en hızlı tur atan isim oldu. Hamilton ayrıca 2010'dan bu yana her sezon en hızlı tur kaydederek 15 yıl arka arkaya en az bir kez en hızlı tur kaydetmiş oldu. Bu alanda da rekor 15 yılla Schumacher'deydi fakat Hamilton Schumacher'i yakalamış oldu.
Hamilton, Schumacher'e ait olan bir başka rekorun ise tek sahibi oldu. 18 yılda 17. kez bir sezonda en az bir kez en hızlı tur kaydetti ve 16 yılla zirvede yer alan Schumacher'i geçerek rekorun tek sahibi oldu. Schumacher kariyeri boyunca 77 en hızlı tur atarken, Hamilton 66 en hızlı tur kaydetti. İki isim arasında artık sadece 11 en hızlı tur var. Hamilton’ın hala pistte olduğunu göz önünde bulundurursak bu fark yakın sürede kapanabilir.
Küçük yaştan itibaren uğradığı ırkçılığa, tüm zorbalıklara rağmen F1 tarihine adını yazdırdı Hamilton. Üstelik mütevazi duruşundan ve azminden asla ödün vermeden. ‘’Irkçılığa karşı susacağıma, bir daha hiç yarışmam’’ diyebilecek kadar da özgüvenli. 8. Şampiyonluğu göz göre göre elinden alınmasına rağmen tek bir kötü söz söylemeyip, herkes için o günün tek şampiyonu olan bir adam.
Hamilton’ın idolü olan Ayrton Senna’nın hayatını konu aan mini dizide Senna filminde Lewis’e atıfta bulunuldu. Hamilton’ın rol modeli Senna’dır. Ve ailesi Senna’nın kaskını ona hediye etti. Çünkü tam olarak onun gibi ahlaklı, vicdanı hırslarından büyük olan biri. Tırnaklarıyla kazıyarak bugünlere geldi ve yaşadığı süre boyunca defalarca ırkçılığa uğradığı için hakkı yendi. Ama yılmadı. İyi olmaktan vazgeçmedi ve bu yüzden hala hatırlanıyor. Adına filmler yapılıyor. Birgün Lewis Hamilton
Ve Lewis sadece bir yarış pilotu olmadı. Geldiği günden bugüne kadar araçların gelişiminde ve inovasyonunda büyük katkısı var. Kullandığı yarış aracının her santimini biliyor. Bu yüzden başarı geliyor. En ufak hatayı algılayıp, geliştirebiliyor. Öyle ki; Mercedes G Class ‘Mercedes AMG G63 Sir Class’ adında, dünyanın en hızlı G- Class aracını üretti. Dünya devi bir markanın adına araç üretmesi, üstelik o takımdan ayrılıp başka takıma giderken bunu yapması çok nadir olan bir şey.
Şimdi tüm dünya oturduk Lewis için ağlıyoruz. İyi olmak böyle bir şey. İz bırakabilmek, saygı görmek. Gittiğimiz yerlerde hakkımızda ‘’şahane bir insandı’’ diye anılabilmek… Bir değişime katkı koyabilmek.
2025 sezonunda, seni kırmızlar içinde yeni rekorlarla görmeyi merakla bekliyoruz ‘Sir Lewis Hamilton’ Hep dediği gibi; ‘Hayallerinizden asla vazgeçmeyin çocuklar. İnanmaya ve savaşmaya devam edin.‘’ (Never give up on your dreams guys. Keep believing, keep fighting)
