Meclis açılır açılmaz iktidarın il ve ilçe müftülüklerine nikah kıyma yetkisi veren yasal düzenlemesi, son sürat meclisten geçti.
Sivil toplum kuruluşları; kaygılarını, itirazlarını dillendirse de aldıran olmadı.
"Sübyan okullarında öğretilenler yüzünden cennete gitmek için bir an önce ölmek isteyen bebekler"..
Kadın eli sıkmayı ateş tutmakla eş tutan rektör derken…
Milli Eğitim Bakanlığı ders kitaplarında "Dünya Mirası" Nemrut heykellerini put ilan ederken…
Başbakan Binali Yıldırım ülkemizin itibarının içte ve dışta arttırdıklarını söylerken…
AB Bakanımız yargımızın dünyadaki "en hassas yargı" olduğunu öne süreken…
Şiddet dilini benimseyip cehalete övgü düzüp 1923 Cumhuriyeti’ni reklam arası görüp artık şeriatla yönetilmemizin zamanı geldiğini savunanlar…
Özgecan'dan Helin'e kadın cinayetleri için tek bir adım atmayanlar…
Apar topar düzenlemeyi geçirdiler.
Ne de olsa Başkanlık talimatıydı!
CHP İstanbul Milletvekili Didem Engin’in ifadesi de ne kadar haklıydı:
"Sürekli olarak kadın haklarını geriletmeye çalışıyorsunuz, Atatürk’ün ileri görüşlülüğüyle 91 yıl önce 1926’da pek çok Batı ülkesine ülkesine örnek olan Medeni Kanun’un altını oyuyorsunuz!’’

***

Evet... Düzenleme deyin yasa deyin; kadınları birleştiren Medeni Kanun böyle yerle bir ediliyor.
Bu yasa, toplumdaki kutuplaşmayı arttıracak, birbirimizi ayrıştırıcı sonuçlar doğuracak.
Resmi nikah müftülük nikahı "ikilemi" yaratacak!
Cumhuriyet rejimine, laikliğe, Atatürk ilkelerine karşı yapılan
çalışmaların bir ürünüdür yasa.
Çifte hukuka giden ikinci yol yani Şeriat Hukuku da oluşacak .

***

Bugün nikâhlarda müftüler…
Yakında da mahkemelerde sopalarıyla kadılar.
Az kaldı! Adım... Adım!