Ali Sirmen Barış Derneği Davası nedeniyle tutukluydu.
Gazetesi Cumhuriyet 'teki köşesinde "Samim Lütfü" takma imzası(mahlası)  ile birbirinden güzel yazılar çıkmaya başladı.
Uğur Mumcu anlatıyor;
"Cumhuriyet okurları soruyorlardı:
- Kim bu Samim Lütfü? 'İçimizden biri' diyordum. Samim Lütfü, içimizden biriydi.
Düşünen, düşündüğünü yazmak isteyen, acı çeken, iyiye, güzele özlem duyan biri..."
Mumcu devam ediyordu;
"Ali Sirmen bu kitapta topladığı yazıları Sağmalcılar cezaevinde gece yarıları ranza üzerinde bağdaş kurarak yazdı. Bunun için bu yazıları toplayan kitabına 'Kelepçeli Yazılar ' diye bir başlık kondu. 
Evet, 'Kelepçeli Yazılar ' 12 Eylül döneminin kelepçelerinin ulaşamadığı yazılar bunlar(...)
Ali Sirmen yazar onuru, bir aydın direnci ile geçirdi tutukluluk günlerini. 
Samim Lütfü olarak yazdı
(...)
'Kelepçeli Yazılar' düşüncelere kelepçe takılamayacağı gerçeğinin en güçlü kanıtı olarak, demokrasi tarihimizde şimdiden yerini almış bulunuyor."
Uğur Mumcu'nun, dostu arkadaşı yol arkadaşı Ali Sirmen 'in 1986 basımı kitabına yazdığı önsözden bu içtenlikli ifadeler... 

**

57B44F8C 35Dc 41Cd 8724 Dc737372Cace
"Samim Lütfü, olayların zorunlulukların biraz da hınzır bir fantezinin doğurup ortaya çıkardığı bir kişi. 
O güç bir dönemde Türk aydınının kendisine yukardan zorla kabul ettirilmek istenen koşul ve çözümlere gözü kapalı, edilgen bir uysallıkla boyun eğmeyeceğinin, bunların her birini kendi dünya görüşünün süzgecinden geçirerek tartışmaktan vazgeçmeyeceğinin
kanıtını, kısacası teslim olmamışlığın kendi çapında küçük bir örneğini oluşturmaya çalıştı.
Samim Lütfü, Ali Sirmen 'nin ta kendisidir. 
Bundan böyle Ali Sirmen biraz da hem kendisi hem de bir başkası olan Samim Lütfü olmayacak mıdır?"

**

68D4673A Dc9E 49A4 8651 92C38865Cfa4
Cumhuriyet 'in bir koca çınarıydı Ali Sirmen. 
Hiç bitmeyen, tükenmeyen bir mücadele azmine sahip aydınımızdı.
Atatürk devrimlerinin , çağdaşlığın hukukun, temel hak ve özgürlüklerin, laikliğin yılmaz savunucusuydu. 
Cumhuriyet Gazetesi'ndeki kösesinden 50 yıl yazılarıyla seslendi.
Faşist 12 Eylülcüler, ömründen 4 yılı çaldılar. 
Onurlu bir hayattı onunki.
Ataol Behramoğlu ardından ne doğru söylemişti;
"Hapishane ve hücre yoldaşım, kardeşim, düşündaşım Ali Sirmen’i
uğurluyoruz.
İlhan Selçuk’un, Uğur Mumcu’nun, bütün yurtseverlerin özlemi olan çağdaş, uygar , aydınlık Türkiye için savaşımda anısı hep var olacaktır."
Cumhuriyet Yazarı ve yakın dostu Mine G. Kırıkkanat da şunları yazmıştı;
Ali Sirmen, "Kör bir hızarın dişlilerine takılmış Türkiye’nin çıkışlardan çok inişlerle süren yolculuğuna 1965 yılından beri eşlik eden sıra dışı bir yazar ve gazetecidir. 
Sıra dışıdır, çünkü kör hızarın ekonomiden politikaya derken sosyolojiye yansıyan mezbahasına uyum gösteren çoğu meslektaşımız bin kez taraf ve fikir değiştirirken, Ali Sirmen ne dedi, ne yazdıysa o kalan, amasız ve çünküsüz dimdik duranlardandır."

**

179C4F00 E279 4Dc9 8Eb9 98Ae06Ead676
Bir yıl önce yitirdiğimiz Ali Sirmen'i;
"Kelepçeli Yazılar-Samim Lütfü" ile anmak istedim.
Bıraktığı izlere saygıyla...