Bir kötü, bir de iyi haber… Kötü haber, önceden korktuğumuz şekilde, Delta ve Omicron varyantları birleşerek, basında ‘Deltacron’ veya ‘Deltamicron’ olarak adlandırılan melez (rekombinant) virüsü oluşturdular. İyi haberse, ilk edinilen bilgiler olumsuz değil… Ön baskısı yapılan bazı bilimsel yayınlarda ve New York Times, USA Today, The Guardain gibi basın kuruluşlarında geçtiğimiz hafta yer alan makalelerde yer alan bilgileri özetleyip, yorumlamaya çalışacağım.
Bilimsel adı AY.4/BA.1 olan melez virüs, ilk kez Scott Nguyen tarafından Şubat ayında fark edilmiş. Nguyen tüm dünyada saptanan koronavirüs genomlarının toplandığı GISAID’i denetlerken, Ocak ayında Fransa'daki hastalardan elde edilen, Delta ve Omicron karma enfeksiyonu tanısı konmuş bazı örneklerde, virüslerin her iki varyantın genlerinin bileşimini taşıdığını saptamış. Araştırmayı derinleştirince, Hollanda ve Danimarka’da da benzer rekombinant virüsler belirlemiş. Veriler, Paris Pasteur Enstitüsü’nde Etienne Simon-Loriere tarafından da kontrol edilmiş, doğrulanmış ve başka birçok örnekte de belirlenmiş. Ocak ayında Güney Kıbrıs'tan bildirilen ve ‘Deltacron’ olarak adlandırılan 52 örneğin bir laboratuvar hatasından kaynaklandığı ve gerçeği yansıtmadığı ortaya çıkmıştı; ancak şu anda durum gerçek.
Nasıl Ortaya Çıktı?
Kalabalık bir ortamda, iki ayrı varyantla birden enfekte olan bireylerde, iki farklı virüs aynı hücreye girebilir ve burada çoğalırken genetik materyaller birbirine karıştığında melez bir virüs oluşabilir. GISAID verilerine göre, 20 Mart 2022 tarihi itibarı ile Fransa’da 38, Danimarka’da 8, Hollanda, Almanya ve Belçika’da birer olgu olmak üzere toplam 49 olgu ‘Deltacron’ tanısı almış durumda. GISAID verilerine henüz girmemiş olsa da, MedRxiv’de ön baskısı yayımlanan bildiriye göre, 22 Kasım - 13 Şubat tarihleri arasında ABD’de Helix Laboratuvarlarında sekans analizi yapılan 29.719 örneğin 2’sinde Deltacron’un farklı versiyonlarının saptandığı bildirilmiş. Bu durumda toplam olgu sayısı 51’e yükselmiş durumda.
Tehlikeli mi?
İlk veriler Deltacron’un, Delta ve özellikle de Omicron varyantlarından çok daha düşük hızla yayıldığını düşündürüyor; Avrupa’daki 49 olgunun sadece 10’u son bir ay içinde saptanmış. Deltacron’da virüsün yüzey proteinini kodlayan genin neredeyse tamamı Omicron'dan geliyor ve bu nedenle enfeksiyon ağır seyretmiyor, akciğerleri tutmuyor. Özetle, şimdilik korkulacak bir durum yok, enfeksiyonun epidemiyolojisinin etkilenmeyeceği düşünülüyor ve yeni bir Yunan harfi ile adlandırılma yapılacağı tahmin edilmiyor.
Yorum
En az Ocak ayından beri var olmasına rağmen, olgu sayısının oldukça düşük olması, belirtili veya belirtisiz geçirilmiş enfeksiyonların ve uygulanmış aşıların korunmada etkinlik sağladığını düşündürüyor. Son dönemde yeni ve güçlü bir varyantın ortaya çıkmaması son derece olumlu; Omicron varyantının pandeminin sonunu getirebileceği hipotezi giderek güçleniyor.