Sol bilinç babasından kalan öğretiydi...
Bir isyan ateşiydi...
Asla yere düşmemiş mücadele bayrağıydı
Metin Kurt...
Futbolu ve bu ülkeyi "para" için değil yüreğiyle sevendi.
(A Milli Takımın galip geldiği bir maçtan sonra kendisine yollanan primi 'ben bu maçta oynamadım' diyerek geri yollayandır.)
Milliyetçi Cepheli yıllarda Galatasaray kamplarında kitap okuduğu için ‘’ötekileştirilen’’ topçuydu…
Futbol dünyamızda sendikal hareketin öncüsüydü..
Arkadaşlarının hakkını savununca 6 yıl formasını kuşandığı GS’den kopartılmıştı!
İşte o günlerde, Fenerbahçe'nin dünyaca ünlü Brezilyalı antrenörü Didi’nin açıklaması çok önemlidir:
“Metin Kurt, Galatasaray takımının yarısıdır.
Böyle bir futbolcu dünyada çok az bulunur.
Öyle bir futbolcuyu dışarıda bırakmak ihanettir.
İstemiyorlarsa, bize versinler”...
**
Gönderildiği Kayserispor’da haksızlığa uğrayınca kentteki fırıncılar ‘’ekmek çıkarmayız’’ diyerek yanında tavır almıştır.
Çok onurlanmıştır bu durum karşısında...
Yine Kayseri’de
Maden-İş Sendikası’nın patronlar örgütü MESS’e karşı başlattığı direnişe bir futbol emekçisi olarak destek olmuştur.
Hatta bir metal fabrikasında da -işçilere destek amacıyla da- çalışmıştır...
**
‘’Yasin- Ekrem-Aydın-Muzaffer-Tuncay-Bülent-Olcay-B.Mehmet- Gökmen-Çilli Mehmet’’li unutulmaz Cimbom’un Metin Kurt’udur o!..
37 kez Ay-Yıldızlı formayı kuşanmıştır.
‘’Çizgideki Gladyatör’’ derler ona!
‘’Futbolun Spartaküs’’ü de!
Devrimci Spor Emekçileri Sendikası Kurucu Başkanı’dır…
Kitap yazmıştır, TKP’den Milletvekili adayı olmuştur…
‘’Futbol borsada değil arsada güzel’’ sözünün tescili ondadır…
"Atılan hiçbir gol emekçilerin kalesine girmeyecek" ifadesinin de...
''Mustafa Suphi-Nâzım Hikmet-Kemal Türkler-Behice Boran-Ahmet Arif-Sinan Cemgil-Mahir Çayan-Harun Karadeniz-Ahmet Kaya-Yılmaz Güney-Deniz Gezmiş’’
‘’Ben bu takımın ancak ‘öğrencisi olabilirim’ diyebilen entelektüeldir...
**
‘’İnandığın herşeyi attığın kalbinde
İnanmadığın her şey yedek kulübende
Haydutlar ölmeden son bir dans ne dersin?
SEN Mİ GÜZELDİN YOKSA HAYAT MI
Kula kulluk etmezdin çok yanlış biriydin
SEN Mİ GÜZELDİN YOKSA HAYAT MI’’
Adına yazılan bu marşın sözleri, ona inanan tribünlerin sesidir..
Hiçbir topçuya böyle beste yapılmamıştır bugüne kadar…
**
Kısır futbolumuzda şu sözler onundur!:
‘’Spor kılıflı bu bataklığı biz yaratmadık, ama biz kurtaracağız. Sivrisineklerden bir gün mutlaka kurtulacağız… Yazanlar, çizenler, eli kalem tutanlar; düşüncesini midesinin sansüründen geçirmeyenler, yüreğinde iyilik, doğruluk, güzellik meşalesi sönmeyenler… Sporda söylenmeyen ne varsa biz söyleyeceğiz. Caymayız, caydıramazlar.”
**
Bir bilgedir o; hem de sosyalist bilge;
‘’Futbol nedir?
Siyasettir!
İddaa nedir?
Kumardır!
Şike nedir?
Rüşvetin spordaki adıdır!
Bugün Türkiye’de futbol ortamında hepsi vardır.
Siyaset; sporun babaevidir.
Kumarda şike kesinlikle vardır.
Mafya bunların olmazsa olmazıdır.
Şiddet, küfür, ırkçılık, cinsel ayrımcılık bunların hepsi spor ortamına yerleştirilmiş olgulardır.’’
Yedi yıl önceki Kurt(ça) tespitler, ne kadar günümüzü anlatıyor değil mi?
**
Merhum Spor Yazarı İslâm Çupi (İyi bir Fenerbahçeliydi!), dönemin Türk sağının resmî gazetesi olan Tercüman’da Metin Kurt’a destek vermişti.
İşte o yazısı Çupi’nin;
“ Spor basınına göre futbolcu sadece koşan, topu karşı kaleye götüren, kendi ceza sahası içindeki tehlikeleri taşıyan, hamallığa vücudunu kurmuş bir ‘kramponlu bebek’tir.
Sadece saha içinde kazanmayı düşünecek, stadın dışına çıktığında ise ‘Ben sömürülüyor muyum?’ sorusunu soramayacak, yarattığı değerle onu satın alan fiyatın zıtlaşıp zıtlaşmadığını araştırmayacak, ‘Ben neyim, nereye kadar varım?’ kurcalamasını yapmayacak, kısaca kafasını fötr şapka gibi vestiyere bırakıp, boynundan yukarısı olmayan bir jönün(!) hödüklüğü içinde takvim yaprağı koparıp duracak. Boş mukavelelere atılan ve insan uyanışının çok gerisini tarif eden manzaralara flaş ve kalem patlatanlar için Metin Kurt, futbolumuzda esmeyen kafaların üzerinde çalan bir alârm zilidir. Metin Kurt, renk aşkı denen bir sosyal körlüğün, sırt sıvazlama denen afyonun günümüzde insan mutluluğu için yetmeyen ‘donmuş haklar’ olduğu şuuruna varmış bir isyanın kişisidir.
Metin Kurt, Türkiye’de ‘futbolcu aklı aut çizgisine kadar devam eder’ şeklinde tarif edilen saha inşasının haklarına birtakım boyutlar kazandırmak istediği için sivri adam olmuştur.”
**
"Futbolumuzun Kırmızı Atkılı Devrimcisi" 13 yıl önce -bugün- aramızdan ayrıldı...
Güzel adamdı Metin Kurt, güzel uyusun...