Eski bir gazeteci arkadaşımla oturuyoruz. Konu döndü dolaştı mesleğin ünlülerine geldi. Şimdi halen revaçta olan ve önemli gazeteciler arasında çoktan yerini almış bir meslek büyüğümüz için; “Hırsız” dedi.

Afalladım. Hiç böyle bir şey duymamıştım.

Aramızda şöyle bir konuşma geçti.

-Emin misin?

-Öyle diyorlar?

-Kim diyor?

-Onu yakından tanıyanlar.

***

Aziz Kocaoğlu İzmir Büyükşehir Belediye Başkanıydı ve yolsuzluk gerekçesiyle neredeyse 400 yıl mahkumiyeti isteniyordu.

O dönem, sık sık bu konuyu tartışıyorduk. Sohbetlerin birinde on yıllık adliye muhabiri olduğunu söyleyen bir gazeteci arkadaş, suçlamaların yok yere çıkmadığını, dolu dolu cümlelerle iddia etmişti. Ama belgesi yoktu. Ben de “ Elinde belge olmadan bir gazeteci boş boş konuşmaz. Konuşuyorsa gazeteci değildir” diye yanıt vermiştim.

Aniden işi çıktı ve masadan ayrıldı.

Kocaoğlu da bir süre sonra suçsuz bulundu ve beraat etti...

***

Son günlerde Nobel ödüllü yazarımız Orhan Pamuk için ağır suçlamalar var. Daha önce de Hırant Dink'in 18 yaşındaki katili “Orhan Pamuk akıllı olsun” diye bas bas bağırarak cezaevine girmişti.

Zamanın Türkiye'sinde akıl vermek de zaten ona düşerdi.

Artık ters yüz olduk.

Bu topraklarda böyle bir şey ilk değil. Geçmişte de çok oldu. Nazım Hikmet vatan hainliği suçlamalarıyla zindanlarda çürütüldü. Sonra kaçmak zorunda kaldı. Sabahattin Ali katledildi...

Şimdi insanlar onlara tapıyor.

Anlaşılıyor ki rüzgar nerden eserse o tarafa bir eğilim var.

Ama gelenek aynı...

Harca harca bitmez.