Hayat, problemsiz, sıkıntısız geçmiyor. Zaman zaman hepimiz, engellerle, hastalıklarla, problemlerle boğuşmak zorunla kalabiliyoruz. Ben sıkıntılı olduğumda; müzik, dizi ve fotoğraf üçlüsünden yardım alıyorum.

Sevdiğim şarkıları dinlemek adeta meditasyon etkisi yaratıyor. Kafamı dağıtmak için de dizilere başvuruyorum.

Sosyal medyada en çok takip etmeyi sevdiğim hesaplar ise, vahşi yaşam fotoğrafçılarına ait… Yetenekli fotoğrafçıların vizöründen hayvanların büyülü dünyasının büyülü anlarına tanıklık etmek bana sıkıntılarımı unutturuyor. Bu kareler bana, yaşamın günlük sıkıntılardan çok daha olağanüstü olduğunu hatırlatıyor.

***

Geçtiğimiz günlerde Tanja Brandt adlı ödüllü bir Alman fotoğrafçının hesabını keşfettim. Harikalar diyarına düşmek gibiydi…

Tanja Brandt daha çok baykuş fotoğrafları üzerine çalışan bir sanatçı. Onun fotoğraflarını diğerlerinden farklı kılan özellik ise, Brandt’in köpeği Ingo’nun baykuşlarla kurduğu çok özel dostluk.

Ingo çok yakışıklı ve yumuşak kalpli bir Belçika çoban köpeği (Malinois).

Sahibi Tanja Brandt’in baykuş sevgisi onu da çok etkilemiş olacak ki, Ingo yardıma muhtaç baykuşların adeta koruyucu meleği rolünü üstlenmiş durumda.

Ingo aslında yıllar önce baykuş Poldi ile kurduğu arkadaşlıkla adını sosyal medyada duyurmuş. İkilinin birbirinden sevimli, koyun koyuna, göz göze fotoğrafları, ormanı birlikte keşfettikleri kareler paylaşım ve beğeni rekorları kırmış.

Ama Poldi, Ingo’nun tek baykuş dostu değil. Ingo’nun yıllardır baykuşlarla olan inanılmaz bir iletişimi ve arkadaşlığını Tanja Brandt olağanüstü açılar ve enstantanelerle paylaşıyor.

***

Eğer siz de sosyal medyada yüzünüzü gülümsetecek hayvanlarla ilgili güzel bir sayfa arıyorsanız, Instagram’da Tanja Brandt’i takip etmenizi şiddetle tavsiye ediyorum.