Komşuda yangın var...
İnsanlar can uğruna kaçıyor; kendini kurtaracak bir yere ulaşmanın derdinde...
Genç-yaşlı, çocuk ölü sayısı 75 dolayında. Yaralı sayısı giderek artıyor...
Dünya tek ses olmuş, "Geçmiş olsun" diliyor; yiten canlar için yas tutuyor...
Yardım için koşturuyor herkes...
O malum ırkçı-faşist kafa sosyal medyada içindekini kusuyor:
"Ateşin bol olsun komşu..."
O ateş içinden hemcinslerini çıkaran adı "hayvan" kadar olamayan o kafa...
Sanıyor ki, kendi düşündüğü gibi yön bulacak her şey...
Oysa onun gibileriyle dolu insanlık tarihinin çöplüğü!..
Ve insanlık her geçen gün yeni dersler vermektedir ırkçı-faşist düşünceye karşı...
Anlayana!

***

Örnek mi?

***

Almanya doğumlu...
Orada yetişmiş; okullarında okumuş; futbolcu olmuş; kendini geliştirmiş...
Almanya Milli Takımı'nı tercih etmiş ve 15 yıl da formasını terletmiş...
Mesut Özil...
Bir açıklamayla dünyayı ayağa kaldırdı!
"İki kalbim var. Biri Alman, diğeri Türk" diyen Özil...
Gerçekte "Nazi zihniyeti"ne hayatının golünü attı!
Sevgili dost Özkan Başer'in tanımıyl Özil, "ırkçılığı şutladı".
Ve dünya bu golü alkışladı...
Almanya Adalet Bakanı, veda mesajını "Bu bir alarm sinyali" diye gördü...
Almanya siyaseti hareketlendi...
Mesut Özil'in "ırkçılığa"karşı koyduğu tavır bir derstir!

Dünya bu tavrı destekledi ve o destek büyüyerek sürüyor...

***

Spor tarihi ırkçılığa karşı büyük direnişleri önümüze koyuyor irdelendiğinde...

***

1968 Mexico City Olimpiyatları'nda 200 metre finalinde altın ve bronz kazanan ABD'li zenci atletler çıplak ayakla çıktıkları şeref kürsüsünde, tek ellerinde siyah eldiven, yumruklarını havaya kaldırarak, ABD'nin ırk ayrımını protesto etti.
1972 Münih Olimpiyatları'nda Filistinli bir örgüt, 5 Eylül günü olimpiyat köyünü basarak İsrailli sporcuları rehin aldı. Talepleri reddedilince iki İsrailli sporcuyu öldürdü. Çıkan çatışmada 9 İsrailli sporcu daha öldü. Bu olay üzerine oyunlara bir gün ara verildi. Öte yandan, aynı yıl Afrika ülkeleri, Rodezya'daki ırk ayrımcılığı dolayısıyla IOC'den bu ülkenin oyunlardan dışlanmasını, aksi takdirde oyunları boykot edeceklerini söyledi. Bu isteklerinin IOC tarafından kabul edilmesi üzerine Rodezya, olimpiyatlara katılamadı.
1980 Moskova Olimpiyatları, 1979'da Sovyetler Birliği'nin Afganistan'ı işgalini protesto amacıyla aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 35 ülke tarafından boykot edildi.
1988 Seul Olimpiyatları Kuzey Kore, Küba ve Etiyopya tarafından boykot edildi. Bu boykotların bir sonunun gelmesi gerektiğine inanan IOC, bundan böyle oyunları boykot eden ülkelerin IOC'den çıkarılacağını ve bir daha davet edilmeyeceğini açıkladı.
ABD'de, Fransa'da, İngiltere'de ve sömürgeci ülkelerin hemen tümünde ötelenmiş, yaşadıkları ülke halkının kabullenemediği ırkların genç sporcuları ve bu sporculardan oluşan takımları (futbol,voleybol, basketbol, atletizm başlıcaları) yıllar içersinde büyük başarılar elde ederek kimliklerini ortaya koydular.

Örnekleri çoğaltmak olasıdır...
Son Dünya Kupası'nda, Fransa'nın Afrika'nın göçmen çocuklarından oluşan kadrosuyla ulaştığı başarı bunun kanıtlarından biridir...
Ve o çocuklar, kendilerini dışlayan, horlayan Fransız halkına o coşkuyu yaşatanlar olarak tarihe geçtiler...
Bu da bir dersti!

***

Ülkemizde de o ırkçı düşünceyi destekleyen hareketlerde bulunan sporcular ortaya çıktı. Bunlardan biri Başakşehirspor kaptanı Emre Belözoğlu'ydu. O da İngiltere'den bu yüzden dışlandı ve yurt dışı defterini kapattı. Ama nedense yurt içinde prim yapmayı sürdürüyor...

***

İçi yanan komşu ülkeye ve insanlarına karşı takınılan ırkçı tavır ile diğer alanlardaki tavır arasında bir fark yok. O düşünce olarak varlığını sürdürmeye çalışan ırkçı-faşist kafa!..
İnsanlık dünyayı kurtarırken o kafayı da yenecek...