Asırlık diğer İzmirliler gibi bir dönem Süper Lig havasını teneffüs ettikten sonra dev borçlarla 3. Lig girdabına düştü Kaf Kaf..

Sonra göreve gelen başkanlar her ne kadar sportif başarılara odaklansa da borçların prangasındaki Karşıyaka bir türlü sıçrama yapamadı.
Ancak burası her hangi bir kulüp değil 35.5 Karşıyaka.. Beklenti her zaman büyüktü ve her daim öyle olacak.
Bundan 1-1.5 yıl önce televizyonda yaptığım bir yorumda dönemin başkanı Turgay Büyükkarcı'yı sportif başarızlık yüzünden eleştirirken meğer ne büyük haksızlık etmişiz..
O dönemin yöneticileri futbol takımını bir üst lige çıkaramasa bile bütçeyi nefes alınabilir hale getirmişti..
Ne yazık ki, son dönemde yeşil-kırmızılı kulüpte göreve gelenler Kaf Kaf'ın tüm ayarları ile oynadıkları gibi, düzelme yolundaki bütçeyi de yine içinden çıkılmaz hale getirmişe benziyor. 
Geleneksel ve sosyal medyada okuduklarımız doğruysa açık 600 milyona ulaşmış görünüyor..
Üstelik bu açığa neden olanlar kulübün en büyük dayanağını da küstürerek kendi ayağına sıkıyor.
Olay sadece para da değil. Gönüllerinde yeşil-kırmızıdan farklı renkler saklı bazı isimlerin bile Karşıyaka'da görev yaptığı söyleniyor..
Gelirken hiç bir planları olmadığı açıkça görülen bu isimler gemiyi sakin bir limana çekmek yerine denizin ortasında bırakıp filikayla kaçtığı için bugün Kaf Kaf'ta büyük bir kaos hakim.
Basketbolda artık oyuncular tek idmanla maça çıkıyor..
Futbolda teknik direktör maç sırasında oyuncusunun üzerine yürüyüp kırmızı kart görüyor..
Ligin başında aldığı sonuçlarla "o sezon, bu sezon" dedirten futbolcular son dönemde teslim bayrağını çekmişe benziyor.
Karşıyaka'nın bu akşam kongresi var..
Kimsenin iyi bir yönetim konusunda umudu yok. 
Elbette en büyük arzumuz güçlü bir yönetimin oluşturulması.
Diğer yandan kimse Kaf Kaf'ı o kadar da sahipsiz sanmasın.
Kulübü çıkmazda görüp farklı emelleri olanlar varsa unutmasın ki, her ne kadar bugün gönüleri kırık olsa da Karşıyaka taraftarının öfkesiyle yüzleşmek istemezsiniz..