"Hoşça kalın
dostlarım benim
hoşça kalın!
Sizi canımda
canımın içinde,
kavgamı kafamda götürüyorum.
Hoşça kalın
dostlarım benim
hoşça kalın...
Resimlerdeki kuşlar gibi
dizilip üstüne kumsalın,
mendil sallamayın bana.
İstemez...
Tek hecesiz elveda..."
****
Bu satırlarla veda etti
Nâzım'ın Sesi Tiyatro Devi
Genco Erkal...
Yürekleri de derinden yaraladı vedası...
Aydın sorumluluğunda onurlu, üreten 86 yıllık bir ömürdü onunki.
Yaşamı, duruşu örnekti...
****
Ayşegül Yüksel’in
‘’Genco Erkal’ın Dostlar Tiyatrosu Serüveni-
Güneşin Sofrası’nda’’ isimli kitabı;
sanat yaşamında tam 65 yılı geride bırakan Genco Erkal’ı
ve kurucusu Dostlar Tiyatrosu’nu;
anlatır.
‘’Kalıcı bir işe’’ imza atan yazar, 65 yıl önce genç ve
hevesli bir oyuncu adayıyken
bugün tiyatromuzun en büyükleri arasındaki,
bir aydın olarak da gönüllerde taht kurmuş
bir sanatçıyı ve emeğiyle yoğurduğu
topluluğun, yarım asırda ulaştığı saygın
konumu -inceleyerek-
13 bölümde dillendiriyor.
*****
Genco Erkal,
daha Robert Kolej’de okurken
"Şekspir'’i İngilizce oynayarak çıkmıştır ilk kez sahneye.
Çıkış o çıkıştır!..
Tiyatromuzda ilk tek kişilik oyunu AST’da
‘’Bir Delinin Hatıra Defteri’’yle oynamıştır.
‘’Poprişçin’’ karakteri başkaldıran bir kişidir.
Nâzım Hikmet ve Bertolt Brecht’in düşüncelerinden etkilenmiştir.
Onlar sayesinde tiyatronun toplumsal işlevini de perdeye taşımıştır.
‘’Bana ihanet etmediler.
Ben de onlara! Oyunlarını oynadım, şiirlerini söyledim.
Özdeşleşme var aramızda.’’ der iki şair için ve ekler Erkal;
‘’Beni ben yapan Nâzım’dır.
Onun sesi oldum, o benim özüm!’’
Politik tiyatro yapmayı seçmiş Genco Erkal için Nâzım Hikmet "Manevi lider", Brecht de kuramsal lider!
Şiirden ilk tiyatroyu, ‘’Kerem Gibi’’yle sahneleyendir.
Nâzım’ı Fransızca da Yunanca da oynayan aktördür.
Sahnede ölmek ister hep!
“Tiyatro başımın tacı” der ve devam eder:
“Tiyatroda umudu paylaşıyoruz, ilerleyen aydınlığın içinde olduğumuzu görüyoruz. Beni ayakta tutan da ilerleyen aydınlığın içinde olmak!..”
80.yaşına bastığı gün
Ece Saruhan onun için şu ifadeye yer vermiştir;
"Bütün mesele yürekte dizelerinin vücut bulmuş hali olan o kocaman ‘o’nun, tiyatromuzun 80 yaşındaki özellikle gençlerin sarılmaya doyamadığı, gövdesi umuttan çınarıdır Genco Erkal!.."
Dostlar Tiyatrosu da, çocuğu gibidir!..
****
Ayla Algan, Halit Akçatepe, Şevket Altuğ,
Zeliha Berksoy, Ahmet Gülhân, Salih Kalyon,
Macit Koper,
Ahmet Mekin,
Güler Ökten, Ali Taygun, Zeynep Tedü,
Gülsen Tuncer,
Sumru Yavrucuk, Işık Yenersu ve yüzü geçen tiyatro ustası…
Her birinin yolu, Dostlar’dan geçmiştir.
‘’Rosenbergler Ölmemeli’’,
‘’Asiye Nasıl Kurtulur’’, ‘’Aslan Asker Şvayk’’,
‘’Abdülcanbaz’’, ‘’Azizname’’, ‘’Kerem Gibi’’,
‘’Düşmanlar’’, ‘’Brecht Kabare’’, ‘’Yalınayak Sokrates’’,
‘’İnsanlarım’’, ‘’Simyacı’’, ‘’Can’’, ‘’Sivas 93’’,
‘’Yaşamaya Dair’’, ‘’Güneşin Sofrasında-
Nâzım ile Brecht’’ ve ‘’Merhaba’’,
Genco Erkal tiyatrosunun 60’ı aşkın
oyunu arasında unutulmazlardır.
****
Saldırılara uğrar, oyunları yasaklanır. Soruşturmalar...
Dava edilen oyunlar... Sayılarını unutmuştur!
(83 yaşındayken Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaretten 4 yıl 8 ay hapis istemiyle hakkında dava açılmış, beraat etmişti.)
12 Mart ve 12 Eylül’de çok darbe almıştır tiyatrosu.
Anadolu turneleri engellenmiştir.
Bu konuda şöyle konuşur Erkal;
"Hep bunlarla mücadeleyle geçti hayatımız ama bu da şuna yaradı, hem bir mücadele gücü veriyor, hem de söyleyeceğini dolaylı yoldan söyleme yaratıcılığını kamçıladığını söyleyebilirim."
Hemen Genco Erkal’lı bir anekdot;
Bursa’da ‘’Asiye Nasıl Kurtulur’’u oynarken
oyunda sustalı bıçak vardır. Ruhsatsız diye
başa gelmeyen kalmaz. "Mevcutlu" Siyasi Şube’ye alınır.
Nezarete atılırken nasılsa valinin son anda haberi olur, kurtulur.
Ancak sustalı polis emanetine alınır bir naylon torba içinde!..
*****
Sanatçının ‘’aydın’’ kimliğini tamamlayan
‘’toplumcu duruş’’u ise -politik baskı ve
enflasyon/kriz dönemlerinin olumsuz
etkisine
karşın- sorumluluğunu taşıdığı
sahne olaylarının başlıca çıkış noktası olmuştur.
O duruşun bedelinin de ödendiğini yazar Ayşegül Yüksel.
Genco Erkal şiddete savaşa karşı tavır sergiledi.
Yeri geldi baskılar, haksızlığı,
hukuksuzlukları protesto için ücretsiz oyun oynadı.
TV’de, röportajlarında sözünü esirgemedi.
‘’Aldığı en büyük ödül de seyirciden geldi.
Onu izlemiş beş ayrı kuşaktan seyircinin
sevgisi, saygısı, ve bağlılığıyla bugünlere ulaştı.
Asla tevazuyu bırakmadı.
Genç çiftler
doğan çocuklarına ‘Genco’’ adını koydu.’’
*****
Genco Erkal,
Dostlar Tiyatrosu
serüveniyle tarih huzurunda dokunulmaz
gerçek sanatçılarımızdandı,
Türk tiyatrosunun temel taşıydı.
Politik tiyatronun gelişiminde de öncü rol üstlenendi.
Bostanlı Suat Taşer’de onu
Tülay Günal’la ‘’Yaşamaya Dair’’de
izlemek, doyumsuz yorumuyla ‘’Nâzım Baba şiirlerini dinlemek’’ ne büyük keyifti...
Dostlar Tiyatrosu, artık Genco'suz...
Bizler de!
****
Tiyatro sanatçısı değerli dostum Levent Üzümcü ardından yazmış;
"Merhaba dedim, merhaba Levent dedi.
Adımı biliyor dedim içimden, yaşayan en büyük Türk oyuncu, adımı biliyor!
İyi ki senden duydum Nâzım’ı, Brecht’i. Sağ ol abi, şu çürümüş ortamda meslek büyüğüm olmandan, seninle aynı dili konuşmaktan hep onur duydum.
Ben ölene kadar benimlesin..."
Zülfü Livaneli: "Namuslu yaşayan insanlar namuslu ölmeli. Sen, bir onur anıtı gibi veda ettin Genco. Gecen aydınlık olsun sevgili kardeşim..."
Mustafa Balbay da
"Bir yıldız göklere yükseldi kalbimizin ufkundan.
Genco Erkal öldü!
Çin sözüdür:
1 yıl sonrası için tohum ek,
10 yıl sonrası için ağaç dik,
100 yıl sonrası için toplumu eğit.
Buna Genco Erkal eki yapalım:
1000 yıl sonrası İçin sanatçı yetiştir!" paylaşımını yaptı.
****
"Nâzım'ın Sesi, arkasında onurlu bir isim bırakarak "sustu", veda etti bizlere...
Ölümün de şereflisi var.
Yüreğimizin sıcaklığında yaşayacaksın #GencoErkal
#DostlarTiyatrosu
#YaşamayaDair