Bir yazarın evrak-ı metrukesinden...
Sizde de oluyordur:
Önemli bir şey ararken, aramadığınız bir şeyi ya da şeyleri bulursunuz, düşüncelere dalar gidersiniz.
Bende çok olur.
Geçenlerde bir gün, yine arama derdindeydim. Yazarın aradığı ne olur? Yayınlanmış ya da yayınlanmamış eski bir yazısı.
Benim o arayışımda, fi tarihinde yazdığım üç yazım elime geçti. Birisi; Dede Korkut'taki 12 destandan birisi Kanglı Koca Oğlu Kan Turalı ki; oyun olarak yazdığım bu epopeyi 'Dedem Korkut' başlıklı yazımda anlatmıştım.
İkincisi, Mısır'ın dillere destan firavuniçesi Kleopatra'rıyı anlatan 'Güneşin Kızı/Ayın Kızkardeşi” isimli oyun idi. Bunu, TRT'de yapımcı olan bir hanım arkadaşın isteği üzerine yazmıştım. Kleopatra'nın Marcus Antonius ile Tarsus’ta buluşmasını, hayli senli-benli olduktan sonra Efes'te, “Aphrodit ile Dionysos” gibi karşılanışlarını anlatan hoş bir senaryo olmuştu. Eseri teslim ederken o arkadaş:
“... şurada şunu giyerim, burada şöyle yere uzanırım” vb deyince, onu hayalleriyle başbaşa bırakarak, teksti geri çekmiştim.
Üçüncüsüne gelince, bu İngilizce'den tercüme ederek, radyofonik piyes haline getirdiğim “Üç Budala” idi. Kendim, bu yapımı yayınlayacak bölümün başında olduğum halde, nedense TRT'de yayınlamamıştım. Çabam boşa gitmiş olmasın diye, bu oyunu -özetleyerek- sizinle paylaşayım:
İngiltere'de bir kasabada kendi halinde bir aile yaşıyordu. Ailenin, Alis adında yetişkin bir kızı vardı. Birgün, Tom isminde bir genç, Alis'i istemeye geldi. Ana-baba, konuğa bira ikram etmek üzere kızı, evin mahzenine gönderdi. Gelin adayı kız, fıçının musluğunu açıp, bardağı doldururken, tavanda asılı baltayı görünce başladı ağlamaya:
-Ya ben Tom ile evlenirsem, çocuğumuz olur büyürse, onu bira almak için buraya gönderirsek, o sırada balta düşüp de oğlumuzu öldürürse? Kızın gecikmesi üzerine, anne mahzene indi. Durumu öğrenince o da başladı feryad figana. Onun gecikmesi üzerine mahzene inen baba da katıldı ağlayıcı kervanına. Doğal olarak, Tom da meraklı aşağı indi; üç kişiyi salya sümük ağlar görünce niyetini açıkladı:
-Ben böyle budala kişi görmedim. Aha şimdi yurt gezisine çıkıyorum; sizin kadar budala üç kişi daha bulursam, dönüp evleneceğim Alis ile...
Damat adayı çıktı memleket turuna.
Bir yere vardı ki; ahali toplanmış bir kandaktan (su birikintisi) bir şey çıkarmaya çalışıyor. Ne yaptıklarını sorduğunda, suya düşen Ay'ı kurtarıp, gökteki yerine koymak istediklerini öğrendi. Onların başlarını göğe çevirterek, Ay'ın yerli yerinde olduğunu gösterdi; dedi ki:
-Bunlar en az bizimkiler kadar budala...
Keşif gezisini sürdürdü. Bir yere vardı ki; bir ailenin bireyleri, bir ineği merdivenden çatıya çıkarmaya çalışıyor. Aileden bir kadının elinde urgan: Sözüm ona gerektiğinde ineği o iple aşağı çekecek. Tom'un kararını kestirebilirsiniz:
-Bu ailenin bireyleri de Alis'in ailesi kadar budala...
Yurt içi turunu sürdüren Tom, bir kasabadaki handan bozma otelde bir odayı, tanımadığı birisiyle paylaşmak zorunda kaldı. Tanışıp, iyi geceler dileklerini sunduktan sonra, uykuya vardılar. Bizim Tom, ertesi sabah büyük bir gürültüyle uyandı. Ne oldu dersiniz? Odadaşı pantalonunu iki yanından birer çengelle tutturup asmış. Habire debire gerileyip atlayarak, iki bacağını pantalonuna sokmaya çalışıyor. Bir atlıyor olmuyor, tekrar zıplıyor beceremiyor. Kan ter içinde kalmış. Tom soruyor:
-Beyefendi, öyle ne yapmaya çalışıyorsun?
Adam:
-Pantolonumu giymeye çalışıyorum. Sanırım şu hayatta pantolon giymekten daha zor bir şey yoktur. Benim her sabah, en az bir saatimi alıyor. İki ayağımı pantolonuma geçirebilmek için defalarca sıçramam, sıçramam, sıçramam gerekiyor. Şimdi olduğu gibi. Of aman of!
Tom:
-Ama pantolon öyle giyilmez ki.
Adam:
-Böyle giyilmez mi? Nasıl giyilir? Bana da öğretir misiniz?
Tom; karyolaya oturdu, önce pantolonunun bir ayağını, sonra öteki ayağını giydi. Sen sağ ben selamet...
Adam:
-Dünyada ne akıllı insanlar varmış yahu. Ben yıllardır kendime boşuna eziyet etmişim.
Tom (içinden) bu adam gezide rastladığım kişilerden daha az budala değil. Demek ki; Alis'in ailesi kadar budalalar da varmış bu dünyada...
Tom bu inanışla Alis'lerin evine döndü ve Alis ile evlendi. Bu arada belki çocukları da olmuştur; Alis ile Tom, onun mahzene inip başına baltanın düşmemesi için her türlü önlemi almıştır...