Kavga, dövüş, tartışma, polemik, sevinç, hüzün derken bir sezonu daha geride bıraktık.
Şampiyonlar şampiyonluğun sevincini, düşenler kümede kalamamanın üzüntüsünü bile doğru dürüst yaşayamadan gözler yeni sezona çevrildi bile..
Başka ülkelerde nasıl bilmem ama, bizde lig kadar transferde de ses getirmek çok ama çok önemli..
Geçtiğimiz sezonun özellikle ilk yarısında göz alıcı bir performans sergileyen ancak ligi çok da arzu edilen şekilde bitiremeyen Göztepe’de de taraftarlar haklı olarak transferde ciddi bir beklenti içine girmiş durumda..
Sosyal medya sayesinde daha geniş kitlelere kulak verme imkanı olduğundan Göztepelilerin de nabzını tutmak çok da zor değil..
Sarı-kırmızılılar gerek kulüp yönetiminin sergilediği politika, gerekse futbolcu kadrosu ve teknik direktör konusunda ikiye bölünmüş görünüyor..
Yani saydığım unsurları başarılı bulan kadar, dudak büken de de var..
Bu nedenle önümüzdeki sezon Göztepe için çok önemli..
Ligin ardından Başkan Rasmus Ankersen ve Sportif Direktör Ivan Mance’nin açıklamaları bana göre yeni sezona çok da ışık tutmadı..
Açıklamalarda genelde soyut kavramlar ön plandaydı..
Tabi henüz transfer mevsiminin resmi olarak yeni açılması ve deyim yerindeyse fiyatların tam olarak oturmaması yüzünden herkeste olduğu gibi Göztepe’de de adımlar atılırken, belli ki, çok dikkatli hareket ediliyor.
Ancak sarı-kırmızılılar iç transferde sıkıntı yaşamayacaktır..
Kulüplerimizin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar ve aksayan ödemeler göz önüne alındığında özellikle yerli futbolcular açısından Göztepe’den ayrılmak pek de zekice olmayacaktır..
Sarı-kırmızılılar gelecek sezon planlaması içinde yer almayanlarla da bu arada vedalaşıyor.
Diğer yandan taraftarların gözü ise yabanca futbolcuların üzerinde.
Şu bir gerçek Göztepe artık dernek statüsünde yönetilmiyor ve kulübün sahibi şirket olduğu için hiçbir futbolcu vazgeçilmez değil..
Bu açıdan baktığımızda her ne kadar taraftarların gitmelerine gönlü razı olmasa da Romulo ve Denis pek kalacak gibi görünmüyor. Elbette gidecek başka yabancılar da olabilir.
Teknik Direktör Stoilov’un risk alan hücum futbolunun en önemli iki ismi kaybedilirse yerleri kolay doldurulabilir mi, bu gerçekten soru işareti..
Şimdilik Ürdünlü Ibrahim Sabra, Brezilya Janderson, Simiao, Dodoi ve Arda Okan Kurtulan sarı-kırmızılıların yeni transferleri olarak görünüyor.
Ancak transfer çok hassas bir konu. Burada nicelik ve nitelik farkını çok iyi anlamak gerekir sanırım.
Umarım sarı-kırmızılı kulübü yöneten şirket, bu iki sezonda camiayı iyi tanımıştır. Yani buranın bir deneme tahtası olmadığını biliyorlardır.
Ayrıca benim gözlemim; yönetim ile taraftarlar arasında tam anlamıyla bağ kurulabilmiş değil. Burada köprü vazifesi yapacak bir isme ihtiyaç var sanki..
Bu konuda bir adım atıldığı taktirde yönetim çok daha rahat hareket edecektir..
Göztepe geçen sezonun ilk yarısında iyi oynayıp, ligi 8. sırada bitirmiş olsa da, ikinci devreyi kayıp geçirdiği de bir gerçek.
Özellikle ülkemiz futbolunda rüzgar çok çabuk yön değiştirebiliyor. Bu nedenle Göz Göz’ün iyi bir transfer mevsimi geçirmesi şart.
Bu arada Stoilov’un ligin ikinci yarısında rakipler tarafından çözülen tutucu taktik anlayışı yeni sezonda yeterli olmayacaktır.
Farklı taktik varyasyonlar için de alternatifleri olan, özellikle yabancı futbolcu konusunda geniş rotasyona sahip bir kadro oluşturmak elzemdir.
Göztepe taraftarının takımlarına ne denli bağlı olduğunu bilmeyen yoktur sanırım. Ancak bu durumu kimsenin ‘sonsuz destek’ olarak görmemesi gerekir.
Şu anda kulübü bir şirket yönetiyor ve şirketlerin amacının da para kazanmak olduğu elbette gerçek. Ne var ki, maddi olarak kazanırken, taraftarı da manevi olarak doyurmanın şart olduğunu unutmamak gerekir..