Aslında bambaşka bir yazı yazmıştım. Perşembe günü Anadolu Ajansı Antalya Bölge Müdürü arkadaşım Mustafa Seyhan’ı kaybettiğimizi haber verdi.
Mücadele ettiği hastalığı atlatmıştı aslında. Çünkü Seyhan bu. Güçlü, inatçı, ilkeli. Fakat vücudu artık yorgundu. O her zamanki dik duruşuyla gitti. Bizim yollarımız 9 Eylül Gazetesi’nde çalışırken kesişmişti. 9 Eylül Gazetesi’nin o günleri bambaşkadır benim kalbimde. Birçok bilgi, donanım ve en önemlisi dost katmıştır hayatıma. Seyhan’da onlardan biri… İlk bakışta biraz çekindiğin ama tanıdıkça sana her cümlesiyle başka bir şey öğreten, paylaşan, yaparım ya da yapmam dediği her şeyin arkasında dimdik duran biriydi. Kök salamadığını söylemişti. Evet şehirlere ya da kurumlara kök salmıyordu ama hayatına girdiği her insanın kalbine kök salmıştı. İlkeli derken mübalağa yapmıyorum. Eğer Seyhan’ın şiarına uymuyorsa bir insan, bir yer, bir olay durmazdı orada. Bir çoğumuzun asla bırakamayacağı fırsatları bıraktı. Tek bir günde pişman olmadı. Dostlarını, arkadaşlarını, mesleğini, doğayı, hayvanları çok sevdi, korudu. Arkasından tek bir kötü şey duyamazsınız, duymadık da.
Hayatımıza kattığın her şey için, incelikli kalbin için teşekkür ederim.
Biz seni o kocaman, içten gülüşünle hatırlayacağız. Gittiğin yerde huzuru ol… Hoşça kal Seyhan….