Karia Bölgesi, sadece turizmi ile değil, binlerce yıllık geçmişe sahip kültürel zenginliğiyle uçsuz bucaksız açık hava müzesidir. Oliver C. Henry ile Ayşe Belgin Henry'nin hazırladığı, otuz iki yazarın makalelerinden oluşan Karialılar / Denizlerden Kent Kuruculara, bu eşsiz mirasa layık bir çalışma olarak dikkat çekiyor.

Kuzeyde Büyük Menderes Vadisi, Doğu'da dalaman Çayı ve Batısındaki Ege Denizi arasında kalan bölge antik Antik Karia Bölgesi'nin sınırlarını ifade etmek için kullanılır.

Prehistorik çağlardan günümüze sayısız uygarlığa ev sahipliği yapan, birbirini etkileyen ve dönüştüren bu uygarlıklarla şekillenen birçok halkın geride sıraktığı kültürel mirasın, -halkımız pek teveccüh göstermese de- dünyanın en önemli arkeoloji zenginliklerine sahiptir. Eski şehirleri, ünlü tapınak ve anıt mezarlarıyla bu bölgeye birçok farklı tarihsel dönemde damgasını vurmuş Karialılar, denizcilikleri ve şehir kurmalarıyla tanınmıştır.

Bu coğrafi bölgenin önemine binaen 2013 yılında çizilen Karia Yolu, 46 etabı ve yaklaşık 800 kilometrelik doğa yürüyüşü rotasıyla, giderek daha çok yerli ve yabancı turistin ilgi odağı oluyor. Kısacası, belki de bin yıllık ilgi ve sevgisizliğimizi bir yana bırakıp tarihin ve talihin bize bahşettiği bu hazineleri bu yolla birlikte yeni yeni tanıyıp benimsemeye başladık.

ANTİK ÇAĞLARA TARİHSEL YOLCULUK

Eşsiz Karia mirasının kadim dönemlerini merak edenler, sözkonusu coğrafyaların çağlar boyunca ne gibi değişimlere uğradığının hikayesini merak edenler için birçok çalışma ortaya kondu. Bunların en yeni örneklerinden biri de Oliver C. Henry - Ayşe Belgin Henry'nin Karialılar / Denizcilerden Kent Kuruculara adlı eseridir. Yapı Kredi Yayınları ve Tüpraş işbirliğiyle hazırlanan bu eser, Karia bölgesinin prehistorik çağlara tarihlenen en erken yerleşimlerinden Geç Osmanlı dönemine uzanan zengin kültürel ve arkeolojik mirasına dair zengin bilgiler içeriyor. Bölgedeki tarihi eserler ve buluntuların fotoğraflarının yanı sıra, kroki ve haritalarla desteklenen kitapta kadim çağlardan bu yana Karia'da sahne almış uygarlıkların tarihsel seyrini farklı yönleriyle inceleyibilirsiniz.

KARİA MİRASINA DAİR İPUÇLARI

Geniş ve çok özel bir coğrafyaya yayılmış farklı zamansal katmanların zengin birikimlerini akla getiriyor Karia mirası... kitaptan seçtiğim kimi örnekler bu parlak uygarlığın sahiplerini anlama konusunda bir miktar yol almak mümkün.

* Karialılar, ilk çağlarda, Akdeniz'de uğradığı her yeri talan ederek Geç Tunç Çağı'nın imparatorluklarını çöküşüne katkıda bulunan deniz kavimlerindendir.

* İlk kez Herodot'un sözünü ettiği Dünyanın Yedi Harikası'ndan Ephesos Artemis Tapınağı ile Bodrum'daki Karya Kralı Maussollos'un anıt mezarı bu bölgededir.

* Maussollos'un anıt mezarı, başta Atatürk ve Lenin olmak üzere birçok dünya lideri için yapılan mozolelere örnek olmuştur.

* Birçok tarihsel dönemde Karia, bir topluluklar mozaiği olarak kalmıştır. Bu da her çağda farklı bir kültürel ve bilimsel birikimin hayata ve ortama zengin bir biçimde yansıması sonucunu doğurmuştur.

* Zenginlikleri savaş meydanlarına bile yansımıştır. Homeros, İlyada'sında Karialılardan "Savaşmaya bir kız gibi altınlarla süslü geldiler" diye bahseder.

* Doğu Yunan yerleşimcileri ile kurdukları ilişkilerin sonucu mimari yetenek ve ustalıklarını geliştiren Karialılar, geride şimdi gıpta ile izlediğimiz sayısız eser bırakmıştır.

* Yaşadıklara her çağa damgalırını vurmuşlardır. Antik çağların sonrasında Hıristiyan Roma İmparatorluğu yüzyıllarında olduğu gibi Selçuklu Beylikleri döneminde de kurulan birçok şehirde, inşa edilen tapınak ve anıtlarda onların imzaları vardır.

Karialılar / Hazırlayanlar: Oliver C. Henry - Ayşe Belgin Henry / Yapı Kredi Yayınları

Karialılar Manset

Oliver C. Henry - Ayşe Belgin Henry'nin Karialılar / Denizcilerden Kent Kuruculara adlı kitabı Karia uygarlığına dair hazırlanmış en kapsamlı eserlerdendir... Bölgenin önemli arkeolojik zenginliklerinden biri de Stratonikeia Antik Kenti'dir.

2. Tanizaki'den tuhaf bir polisiye

1886 - 1965 yılları arasında yaşamış, modern Japon romanının en önemli isimlerinden Cuniçiro Tanizaki, ölümünden bir yıl önce, 1964'te Nobel Edebiyat Ödülü'nün son kısa listesinde yer almış altı yazardan biriydi. O yıl ödül, Jean Paul Sartre'a verilmiş, ünlü Fransız yazar bu ödülü reddetmişti. Tanizaki'ye verilseydi bütün taşlar yerine oturacaktı. Hem büyük bir yazar ödüllenmiş hem de Sartre, ödülü reddetmek zorunda kalmamış olacaktı.

Tanizaki, Haruki Murakami, Yasunari Kavabata ve Yukio Mişima ile birlikte savaş sonrası Japon edebiyatının “büyük dörtlü”sünden biri olarak anılır.

Yazarın kendi tarzını ve üslubunu yansıttığı novelalarından biri olarak dikkat çeken Gündüz Şeytanları'nın konusu ise şöyle...

Gece boyunca çalışan yazar Takahaşi, sabahın ilk saatlerinde eski dostu Sonomura’dan bir telefon alır. Heyecanını zorlukla kontrol edebilen Sonomura, Edgar Allan Poe’nun “Altın Böcek” öyküsünden esinlenen gizli bir kriptografik kodu kırdığını ve gece yarısı işlenecek bir cinayetin yeri ve zamanını tahmin ettiğini söyler. Sonomura’nın çılgınlıklarına ve amatör dedektif geçmişine aşina olan Takahaşi ona inanmakta zorlanır ama merakına engel olamaz. İkili muhtemel suç mahallini gözetledikleri andan itibaren birbirinden tuhaf olaylar meydana gelmeye başlar.

Gündüz Şeytanları / Cuniçiro Tanizaki / İthaki Yayınları

Gündüz Şeytanları

3. Aşk yalnızlığın neresine düşer?

Ustalıkla karakterize edilmiş kahramanı üzerinden günümüz dünyasında kadın olmanın inceliklerini anlatan Mieko Kawakami'nin Gece Yarısı Tüm Âşıklar adlı romanı, bir kadının kişiliğini fark etme uğraşına, aşka ve melankoliye dair dokunaklı bir hikaye anlatıyor.

Romanın konusu şöyle...

Otuzlu yaşlarındaki Fuyuko Irie, Tokyo’da bir yayınevinde evinden sürdürdüğü işinin gerektirdiğinin dışında yapayalnız bir hayat sürmektedir. Tek bağlantısı yayınevindeki meslektaşı Hijiri’dir. O yalnızlığını kırmak ve monoton hayatından sıyrılmak isteyen Fuyuko, gittiği bir kültür merkezinde Mitsutsuka adında bir erkekle tanışır. İkisi her hafta buluşup sohbet etmeye başlarlar. Fuyuko’nun duyguları derinleştikçe, etrafına ördüğü duvarları yıkmak ister. Ancak o güvenlikli duvarların ötesindeki hayatın da kendine göre bir akışı, zorlukları ve bedeli olacaktır. 

Gece Yarısı Tüm Aşıklar / Mieko Kawakami / Doğan Kitap

Gece Yarısı Tüm Aşıklar

4. Varoluşçu filozofların buyurduğu:

Karamsarlığı bırak yaşamana bak!

Varoluşçuluk, geçen yüzyılın en önemli felsefi akımlarından biriydi. Her ne kadar kökleri teist düşünür Kierkegaard'a kadar uzansa da bugünkü anlamıyla karşılığını Nietzsche sonrasında  Sartre, Camus ve Heidegger gibi 20. yüzyıl düşünür ve yazarlarında bulmuştur.

İngiliz filozof ve biyografi yazarı Gary Cox, kendine has ironisiyle şekillendirdiği Nasıl Varoluşçu Olunur / Gerçekçi Olma, Kendini Kontrol Altına Alma ve Bahaneler Üretmekten Kurtulma Rehberi'ni varoluşçuluğun kasvetli ve karamsar bir felsefi akım olmadığı iddiasıyla kaleme almış. 

Yazar, varoluşçuluğun kasvet, umutsuzluk ve karamsarlık değil dürüst, canlandırıcı ve potansiyel olarak hayat değiştiren bir felsefe olduğunu savunuyor. Bunu yaparken de Nietzsche, Sartre, Camus ve diğer büyük varoluşçu filozoflar tarafından formüle edilenvaroluşçuluk ilkelerine göre nasıl yaşanacağına dair açık tavsiyelerde bulunuyor.

Kitabın en ilgi çekici yanı ise, bizi insanlık durumunun katı varoluşsal gerçekleriyle yüzleşmeye çağırması.

Gary Cox'un çalışması bizim kendi hayatımızın ve yazgımızın efendisi olduğumuzu anlatıyor.

Nasıl Varoluşçu Olunur / Gary Cox / Alfa Kitap

Nasıl Varoluşçu Olunur

5. Günbatımı'nda nostalji

Kore edebiyatının önemli isimlerinden Hwang Sok-yong, eserlerinde genellikle yalnızlık, yurtsuzluk gibi konulara yoğunlaşmıştır. Günbatımı romanında da benzer nostaljik bağları hissetmek mümkün:

Minu Bak, başkent Seul varoşlarında yoksul bir hayata gözlerini açsa da yıllar içinde başarıdan başarıya koşmuş ve bunu zenginliğe tahvil etmiş biridir. Minu Bak, büyük bir mimarlık şirketinin yönetirken terk ettiği sevgilisinden bir mesaj alır. Bu mesajla birlikte anılar canlanmış ve kahramanımız geride bıraktığı hayata dönmek istese de yoksulluk ve suçun iç içe yaşandığı ama heyecan, tutku ve aşkların da eksik olmadığı o semtte pek çok şey değişmiştir.

Günbatımında / Hwang Sok-yong / Doğan Kitap

Gün Batımında

6. Sömürge çağında Karayipler

Alfa Kitap'ın W. S. Naipaul külliyatı, yazarın Gerillalar adlı eseriyle sürüyor. Trinidadlı ve Nobel ödüllü yazar, okurlarını bu kez Karayipler'e götürüyor. Romanın konusu şöyle...

İsimsiz adada, amansız kuraklığın hüküm sürdüğü yıllarda ırk çatışmaları ve yoksulluğun kışkırttığı siyasi

gerilim giderek artmaktadır. Adanın hakimi eski İngiliz

sömürgecilerinin karşısında anarşizmin sınırlarında patlamaya hazır yerliler vardır. Korku ve umutsuzluğun tavan yaptığı adada, devrimci halk lideri, gazeteci ve yayıncı Jimmy'nin yanı sıra Roche ve Jane gibi kahramanlar, huzursuz bir dünyada kendi yollarını bulmaya çalışıyor. Yarattığı atmosferle Conrad'ın ünlü eseri Karanlığın Yüreği'ne benzetilen Gerillalar, boşluk, umutsuzluk, baskıya dair kasvetli bir insanlık manzarası.

Gerillalar / V. S. Naipaul / Alfa Kitap

Gerillalar

7. Şeffaflığın yarattığı diktatörlük

Fransız yazar Lilia Hassaine, distopik romanında aniden ortadan kaybolan bir ailenin hikayesi eşliğinde şeffaflığın yarattığı ve

reddedenleri dışladığı yeni bir diktatörlüğü anlatıyor. Yazar, çağdaş toplum gerçekliğini sorgularken, güvenlik ve toplum huzuru ihtiyacını teknolojik ilerleme ve insan ruhunun karanlık doğası ikilemi üzerinden kurguluyor.

Aleni Yaşamlar / Lilia Hassaine / Ayrıntı Yayınları

Aleni Yaşamlar2