“Karantinalı Despina”…
Edebiyatın Kaptanı
İzmirli Büyük Şair
Attilâ İlhan'ın ünlü şiiridir.
Okuyan için de dinleyen için de
maziye "hüzünlü bir yolculuktur" der eleştirmenler.

Whatsapp Image 2024 11 06 At 14.22.14

**

“Bir gül takıp da sevdalı
Her gece saçlarına
Çıktı mı deprem sanırdın
Kara kız kantosuna.”
Balkan Harbi’nin daha on altısında, Makedonya’dan, söküp İstanbul’a savurduğu Dramalı Hasan Hasgüler’in, altı asırlık Osmanlı yıkılırken, Pera’nın tuluat tiyatrolarında çınlayan nihavent kantosu! “Saçların ne güzel kara kız, ara sıra gel de beni ara kız” diye başlayan hani…

**
“Titreşir kadehler
Camlar kırılır alkışlardan
Muammer Bey’in gözdesi
Karantinalı Despina”
Muammer Bey kim mi?… İzmir eşrafından, kuru üzüm, incir, tütün ve zeytinyağı tüccarı.
Meşhur Uşşakizade Muammer Bey…
Biz daha çok kendisini "Latife Hanım’ın babası" olarak biliriz.
Atatürk’ün kayınpederi yani…

**
Ya Karantina?
İzmirliler bilir “Karantina”yı.
O zamanların “piçhane”sinden (şimdinin Etnoğrafya Müzesi) Susuz Dede’ye kadar olan yerin adı.
Şimdinin Karataş’ı…

**
Neden mi Karantina?
Zamanın Asker Hastanesi’nin yanındaki açık alanda karantina çadırları kurulurmuş bir zaman.
Sonradan Askeri Hastane taşınınca burası da iskana açılmış.
Ama ismi “Karantina” olarak kalmış.
Sözcüğün kökeni Latince…
14.yy da büyük veba salgını sırasında Venedik’e gelen gemiler şehre sokulmadan önce 40 gün açıkta bekletilirmiş. İtalyanlar “quaranti giorni” (40 gün) derlermiş buna.

**
“Çapkın gülüşü
 Şöyle bir faytona binişi Kordelya’dan
Ne kadar farklıydı her kadından
Her bakımdan”
Kordelya…
İzmir’in 1. Kordon’una Levantenlerce verilen ad.
Karşıyaka’nın eski adı.

**
“işgal altüst etti nasıl da İzmir’de her şeyi
öğrendi kullanmasını despina bu yanlış geceyi
körfez’de parıldayan yunan zırhlılarına karşı
Miralay Zafiru’yla İspilandit Palas’ta sevişmeyi”
Miralay Zafiru; İzmir’i işgal eden I. Yunan Tümeni’nin komutanı “Nikolas Zafirios”. İspilandit Palas? “İsplandit” (ing. Splendid) sözcüğünün “muhteşem, görkemli” anlamına geldiği biliniyor sadece.
Bir “İspilandit Palas” var hala ama İstanbul, Büyükada’da.
İzmir’deki İspilandit Palas’tan iz yok…
Büyük İzmir yangınında kül mü oldu acaba?

Whatsapp Image 2024 11 06 At 14.22.14 (2)

**
Peki  ya Despina? Karantina yokuşunda 104 sokakta ikamet edermiş derler.
Hatta sokağın adı Despina Sokağı’na çıkmış zamanında.
Ama nüfusta kayıt yok, fotoğrafı yok.
Şöhretini hesaba katacak olursak zamanın gazetelerinde haberleri olmalı.
Lakin o da yok!
İzmir’de kaldı mı, Miralay Zafiru’yla Yunanistan’a mı kaçtı, Avrupa’ya mı yerleşti? Bilinmiyor… Eskiler esmer güzeli bir kadın olduğunu söylemişler sadece.
Uzun siyah saçlı, ince belli, geniş kalçalı, iri kahverengi gözlü…
Belki de böylesi daha iyidir.
Herkesin hayâlinde belli belirsiz bir imge olarak kalması yani."
(Kaan Bahadır böyle anlatır)
1974 yılında “Hürriyete Doğru” şarkısıyla beraber kırkbeşlik plak olarak yayınlanan şarkıdır "Karantinalı Despina"...

**
Ben Timur Selçuk denince...
"Kararmış, tahta masamızda bir şişe şarap 
Gecelerden bir gece bezginiz 
Üstelik adamakıllı sarhoşuz, ellerin ellerimde 
İspanyol Meyhanesi'nde bir kadın, çığlık çığlığa şarkı söylüyor 
Belli yıkılmış bir kadın..." dizeleriyle 
"İspanyol Meyhanesi "ni...
Ben Timur Selçuk denince,
"Ayrılanlar İçin "i...
Hep Beyaz piyanosu ve Beyaz kostümleriyle bütünleşmiş,
"Beyaz Güvercin"i...
Ben Timur Selçuk denince,
"Nereye Payidar"ı...
"Bugün, Yarın, Daima'"yı...
Ben Timur Selçuk denince,
"Beni Kör Kuyularda Merdivensiz Bıraktın"ı...
Ben Timur Selçuk denince,
"Püreli Sarkı"yı...
Ustalık eseri Nazım Baba emaneti
"Güneşin Sofrasında Söylenen Türkü"yü...
"Ekonomi Tıkırında"yı...
Ben Timur Selçuk denince,
alanlarda yorumladığı Sarper Özsan'ın bestesi marş "1 Mayıs"ı anımsarım...
Babası Münir Nurettin Selçuk 'u bilirim.
Attilâ İlhân’dan Ümit Yaşar Oğuzcan’a, Nâzım Hikmet’ten Faruk Nafiz Çamlıbel’e çağdaş Türk şiirinin birçok önemli şairinin onun şarkılarında ses bulmasını bilirim.
Daima üreten besteciliğine hayranlığımı, bestelerini kusursuz icrasına, yaşamındaki dik duruşuna saygımı gösteririm.
Timur Selçuk; yeri doldurulamayacak bir müzisyen, bir hissettirme ustasıydi o!

**
Bir tv programında 
“Türkiye’de olan olumsuzlukları görünce moraliniz bozuluyor mu?” sorusuna yanıtıdır;
“Asla, tam tersine… Paşa’nın morali bozuldu mu?
Top, tüfek yokken, kuşatılmışken…
Ben onun torunuyum arkadaş.
Bitti!
Benim yüreğimi iki kaynak besteler.
Besler ve besteler.
Biri zamanla ölçülen, zamanla sınırlı olan Mustafa Kemal Atatürk’tür, diğeri zaman ötesi Mustafa Kemal Atatürk’tür.
Ben onlarla beslenirim. Bitti!..”

**
Altı yıl önce,
İzmir Büyükşehir Belediyesi Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nin (AASSM),  açılış konserini Timur Selçuk; yönetimindeki Bodrum Oda Orkestrası ile Altuğ Dilmaç eşliğinde gerçekleştirmişti. Konserde, üstad Münir Nurettin Selçuk ve Timur Selçuk’un yeni düzenleme şarkıları seslendirilmişti.
Hiç unutmuyorum, o konserin finalini
İzmir Marşı ile yapmıştı sanatçı...

**
Müzik otoritelerine göre;
Timur Selçuk, "Bir eseri hem besteleyen, hem orkestrasyonunu yapan, hem orkestrayı bizzat idare eden ve bizzat okuyan bir başka 'artist complete' yani 'komple sanatçı' hâlâ çıkmamıştır."
"Müziği zamanın ötesine taşıyan adam" da derler ona.
Aynen katılıyorum.
O, "Bestecilerin suç ortağı da şairlerdir" derdi.  
Üç yıl önce bugün veda etti bize.
Özgür Derya'nın yazdığı gibi;
"Timur Selçuk ta, dönem dönem hepimiz gibi yaşadığı savrulmalara rağmen, yaşama sevinciyle, umuduyla, içindeki insana dair, hayata dair sevgisiyle, inancıyla bizdi, bizdendi, bizimdi."
Anısına, yaşama bıraktığı izlere saygıyla .
Unutmadan....

Son söz yerine;
Müziği zamanı ötesine taşıyan adamın
mezar taşında ne yazar, bilir misiniz?;
"Dünyada bütün ahlâklı insanlar, benim kardeşimdir."